ONLİNE İŞLEMLER
Modern tıbbi cihazlar ile donatılmış olan 2 adet hasta tedavi salonu, 2 adet özel oda ve birer adet müdahale ve kan alma odası ile aynı anda 30 hastaya tedavi verilebilmektedir.
Medipol Üniversitesi Hastanesi Kemoterapi Bölümü deneyimli ve dinamik bir kadro ile hafta içi saat 08:00-18:00 arası kesintisiz hizmet vermektedir. Modern tıbbi cihazlar ile donatılmış olan 2 adet hasta tedavi salonu, 2 adet özel oda ve birer adet müdahale ve kanalma odası ile aynı anda 30 hastaya tedavi verilebilmektedir. Hastalarımızın tedavileri tam otomatik ilaç hazırlama kabinlerinin bulunduğu tam steril ortamda deneyimli eczane ekibi tarafından hazırlanmaktadır.
Kemoterapi,tümör hücrelerini yok etmek veya bu hücrelerin büyümesini kontrol altına almakiçin ilaç kullanılarak yapılan tedavidir. Tedavide tek başına kullanılabileceği gibi radyoterapi ile birlikte, ameliyattan önce veya sonra uygulanabilmektedir.Kemoterapötik ilaç olarak birçok değişik ajan kullanılmaktadır.
Kanser tedavisinde kemoterapinin amacı hastalığın tipine ve yaygınlığına göre değişmektedir.
Kemoterapi ilaçları evde, hastane ortamında veya özel merkezlerde uygulanabilir. Hastanede yapılacak uygulama yatarak veya ayaktan kemoterapi ünitelerinde yapılabilir.
Kemoterapi ilaçlarının vücuttaki uygulama şekli farklı yollarla olabilir. Halen tedavi uygulamada dört farklı yol kullanılmaktadır.
Kemoterapi ilaçlarının hemen hepsi kan yolu ile vücuda dağılarak kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalan hücrelere ulaşarak bu hücreleri öldürür veya kontrolsüz büyümesine engel olur. Kemoterapi ilaçları bir taraftan bu kötü hücreleri yok ederken diğer taraftan vücuttaki normal hücreler üzerine de etki etmektedir. Bu da vücutta kemoterapiye bağlı bir takım yan etkiler oluşturur. Ancak mevcut ilaçların normal hücreler üzerine olan istenmeyen bu etkileri çoğunlukla geçicidir.
Kemoterapötik ilaçlardan en çok etkilenen "normal hücreler" en hızlı bölünenlerdir (saç dibi, mide barsak sistemi, kemik iliği hücreleri…vs.). Ancak bu hücrelerin etkileme düzeyi ilaçlara ve kişiye göre değişiklik gösterir.
Tedavi sonrası en sık karşılaşılan yan etkilerin başında gelir.Kansızlık (anemi) veya hastanın tükenmişlik duygusu gibi çok çeşitli sebebe bağlı olabilir. Eğer sebep kansızlık ise kantransfüzyonu ile halsizlik ortadan kaldırılabilir, psikolojik sebeplere bağlı halsizlikte ise bu konuda uzman birinden yardım alınabilir.
Tedavi öncesi hastaların en çok endişe ettiği konuların başında gelir. Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusma tedaviden hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi tedavi bitiminden birkaç gün sonra da ortaya çıkabilir. Bazen de hastalarda tedaviye başlamadan beklenti bulantısı denilen bulantı görülebilir. Bulantı ve kusma şikayeti,günümüzde yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde önüne geçilebilecek veya en aza indirilebilecek bir durumdur.
Bazı kemoterapi ilaçları geçici olarak saç dökülmesi yapabilir. Saç dökülmesinin derecesi alınan ilacın cinsine ve dozuna göre değişmektedir. Genelde saç dökülmesi tedavi başladıktan 2-3 hafta sonra ortayaçıkar. Bu geçici bir süreçtir, tedavi tamalandıktan 3-4 hafta sonra saçlar tekrar çıkmaya başlayacaktır.
Kemoterapialırken vücutta hem kırmızı kan hücreleri, hem beyaz kan hücreleri, hem detrombositlerde düşme görülebilir. Bunun sebebi ilaçların kemik iliğinde kan yapımını baskılamasıdır. Kırmızı kan hücreleri oksijen taşıyan hücrelerdir ve eksikliğinde; halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı gibi belirtiler ortaya çıkar.Beyaz kan hücreleri vücudun mikroplara karşı savunmasında görev yapar ve sayısı azaldığı zaman kişi çok kolay enfeksiyon kapabilir. Trombositler ise kanın pıhtılaşmasından sorumludurlar. Sayıca azalmalarında vücutta kolay morarmalar, kolay burun vediş eti kanamaları gibi kanamalar görülebilir.
Kemoterapi ilaçları bazen ağız içinde iltihabi yaralara sebep olabilir. Hastaların ağız hijyenine dikkat etmeleri, çok sıcak veya çok soğuk içeceklerden kaçınmaları, dudaklarını kremlerle nemlendirmeleri ağızyaralarının en aza inmesini sağlayacaktır. Ayrıca ağız içi yaralarda takip eden doktordan da ilave tedaviler noktasında görüş alınabilir.
Kullanılan kemoterapi ilacının cinsine bağlı olarak hastalarda ishal veya kabızlık görülebilir. Bu şikayetler diyet ve çeşitli basit ilaç tedavileri ile ortadan kaldırılabilir. Ancak bazen ishal beklenenden çok daha şiddetli olup damar yolundan sıvı desteği almak gerekebilir. Böyle bir durumda takip eden doktor haberdar edilmelidir.
Bazı kemoterapi ilaçları cilt renginde koyulaşma, soyulma, kızarıklık veya kuruluk gibi belirtilere, tırnaklarda koyulaşma ve kolay kırılmalara sebep olabilir. Bu durumda kolonya ve alkol gibi irritan maddelerden uzak durulmalıdır. Ilık suile pansuman yapılabilir ve basit nemlendiriciler kullanılabilir. Bu şikayetler genelde ciddi boyutlarda değildir ve zamanla düzelir, ancak eğer mevcut belirtiler şiddetli ise mutlaka takip eden doktor haberdar edilmelidir.
Daha öncede bahsedildiği gibi kemoterapinin istenmeyen bazı yan etkileri olabilmektedir. Bu nedenle aktif tedavi almakta olan hastaların günlük yaşantılarını fazla etkilememekle birlikte dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar ve uymaları gereken bazı kurallar vardır. Bu hususlardan bazıları: