HIFU (high intensity focused ultrasound), yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason dalgalarıyla prostat dokusundaki hastalıklı hücrelerin yok edilmesini sağlayan ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. HIFU, özellikle erken evre prostat kanseri veya tekrarlayan prostat hastalıklarında etkili bir alternatif olarak öne çıkar.
HIFU (high intensity focused ultrasound), yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason dalgaları ile hastalıklı hücreleri yok eden, ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Hastalıkları hücreleri ısı ile tahrip ettiği için cerrahi kesi gerekmez. Bu sayede sadece hedeflenen alana uygulama yapar, çevredeki sağlıklı dokular mümkün olduğunca korunur.
HIFU’nun enerji kaynağı ses dalgalarıdır. Bu ses dalgaları, prostat içindeki hastalıklı alanda birleşerek 60-100°C’ye varan ısı üretir. Bu işleme ‘’termal ablasyon’’ denir ve bu sayede tümörlü hücreler ısı ile tahrip edilir.
Hedeflenen dokuyu çok hassas bir şekilde hesaplayarak, tüm prostat yerine, odak (fokal) alanlara uygulama yapılır. İşlem genellikle transrektal prob aracılığıyla (makattan içeri bir prob ile girilerek) uygulanır ve gerçek zamanlı görüntüleme (USG veya MR füzyon planlama) ile milimetrik olarak yönlendirilir.
HIFU teknolojisi, en sık prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Özellikle erken evre lokalize prostat kanserinde, yani hastalığın prostat dışına yayılmadığı durumlarda, cerrahiye alternatif veya tamamlayıcı bir tedavi olarak tercih edilir. HIFU, tümörlü bölgeyi odaklanmış ultrason enerjisiyle ısıtarak yok ederken, çevredeki sağlıklı dokuların zarar görmesini en aza indirir.
Ayrıca HIFU, cerrahi sonrası nüks eden (tekrarlayan) prostat kanseri olgularında tercih edilebilir. Daha önce radyoterapi veya cerrahi geçirmiş hastalarda, yeniden büyük bir operasyon yapılmadan lokal tedavi imkânı sunar. İyi huylu prostat büyümesinde (BPH) de HIFU yöntemi kullanılabilir. Buradaki amaç, fazla olan dokuyu küçülterek idrar akışını rahatlatmaktır.
Kısaca, HIFU yöntemi aşağıdaki durumlarda kullanılabilir:
HIFU tedavisi her hastaya uygun değildir. Yöntemin uygulanmaması gereken durumlar şunlardır:
HIFU yöntemi, özellikle erken evre lokalize prostat kanseri tanısı konulmuş hastalara uygulanır. Bu hastalar, tümörün yalnızca prostat bezinde sınırlı olduğu, lenf düğümleri veya diğer organlara yayılmadığı hastalardır.
Ayrıca cerrahi operasyon riski taşıyan, kalp-damar hastalığı gibi ek sağlık sorunları nedeniyle genel anestezi alamayan veya uzun iyileşme sürecini tolere edemeyen hastalar da HIFU için uygun adaylar arasında yer alır. Bu yöntemde büyük bir ameliyat yapılmadığı için, ileri yaşta olan veya sağlık durumu nedeniyle cerrahiye uygun bulunmayan hastalarda güvenli bir şekilde uygulanabilir.
HIFU, daha önce cerrahi ya da radyoterapi alıp hastalığı nüks etmiş hastalara da uygulanabilir. Bu durum ‘’kurtarma tedavisi (salvage HIFU)’’ olarak adlandırılır ve ikinci bir cerrahiye gerek kalmadan tedavi imkanı sunar. Ayrıca bazı durumlarda HIFU, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) olan ve ilaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda da değerlendirilebilir.
HIFU yöntemi için önceden bir hazırlık süreci gerekir. PSA, biyopsi raporu, görüntüleme (MR) ve prostat hacmi analiz edilir. Transrektal (makattan) girişe uygunluk için bağırsak temizliği için genellikle lavman yapılır. Mesanedeki idrarı boşaltmak için tedavinin başında kateter takılır.
İşlemden önce hafif dozda (hastanın ağrı hissetmeyeceği kadar) bir sedasyon/anestezi uygulanır. Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra, hasta bacakları açık olacak şekilde genellikle sırt üstü ve yan yatırılır. Ultrason probu rektuma nazikçe yerleştirilir; cihazın odak noktası prostat içine yönlendirilir. Bu noktadan sonra, gerçek zamanlı ultrason ile hedef bölge haritalanır.
Hedef bölgeye, 60-100°C arası ısı verilir. Her odak noktasına saniyeler süren enerji atışları yapılır; cihaz yazılımı enerji dozunu ve süresini kontrollü ayarlar. İşlem sonunda çoğunlukla kısa süreli idrar sondası (1-7 gün) takılır; ödem azalınca çıkarılır. Tedavi alanına ve prostat hacmine bağlı olarak işlem genelde 1-3 saat süren bir işlemdir.
Günümüzde, özellikle erken evre prostat kanserinde sıklıkla uygulanan HIFU yönteminin birçok avantajı vardır. En önemli avantajı vücuda kesi yapılmadan, hedefe yönelik ve çevredeki dokuları koruyan bir tedavi sunmasıdır. Başlıca avantajları şunlardır:
HIFU yönteminin, ameliyatsız ve minimal invaziv yapısına rağmen, bazı yan etkileri görülebilir. Yan etkiler genellikle hafif düzeyde olup, kısa sürede kendiliğinden düzelir. Bu yan etkiler şunlardır:
Tedavi, prostat hacmine ve hedeflenen alana göre genellikle 1 ila 3 saat arasında sürer.
İşlem genel veya spinal anestezi altında yapıldığı için ağrısızdır; sonrasında hafif rahatsızlık hissi görülebilir.
Çoğu hasta birkaç gün içinde normal yaşamına ve işine dönebilir.
Takip sürecinde her 3 ayda bir PSA testi, klinik muayene ve gerekirse prostat MR’ı ile kontrol sağlanır.
Öne Çıkan Diğer Teknolojiler
Giriş Tarihi: 17.04.2025
Güncellenme Tarihi: 15.10.2025