ONLİNE İŞLEMLER
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Doktoru Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, “Güneşe çıplak gözle bakmak, güneşin en dik geldiği saatlerde dolaşmak, kalitesiz güneş gözlükleri takmak, hekiminiz tarafından tavsiye edilen göz damlalarına ara vermek, havuza ve denize kontakt lensle girmek yazın en sık yapılan 5 hatanın başında geliyor. Bu riskli davranışların sonuçları ağır olabilir. Özellikle yaz mevsiminde cildimiz kadar göz sağlığımıza da aynı özeni göstermeliyiz” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Doktoru Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, göz sağlığı için yaz aylarında yapılmaması gereken ilk 5 hatalı davranış ve olumsuz etkileri hakkında uyarıda bulundu.
Yaz aylarında sıklıkla yapılan hataların sonucunda yaşanabilecek ağır tablolara değinen Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, bu hataların kızarıklık, kuruluk, iltihaplanma, enfeksiyon, kornea yanıkları, kuş kanadı hastalığı, katarakt gelişimi, retinada ise kalıcı değişikliklere neden olarak görme kaybına kadar gidebileceğine dikkat çekti.
Güneşe doğrudan bakmanın gözün neredeyse tüm tabakalarını olumsuz etkilediğini dile getiren Hacıağaoğlu, “Güneşe doğrudan bakmak UV-A ve UV-B’ye maruziyeti arttırarak gözün ön saydam tabakası olan korneada yanıklar oluşturabilir ve konjonktivada halk arasında kuş kanadı denilen pterjiyum hastalığına neden olabilir. Katarakt gelişimini hızlandıran bu davranış gözün ağ tabakası retinada ise kalıcı değişikliklere neden olarak görme kaybına yol açabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Özellikle 10.00 ila 15.00 saatlerinin hava sıcaklığının ve dolayısıyla buharlaşmanın arttığı bilgisini veren Hacıağaoğlu, “Bu saatler arasında göz yaşımız çok daha hızlı buharlaşmakta buna bağlı gözlerde yanma, batma, kızarıklık gibi göz kuruluğu şikayetleri görülebilir. Bu saatlerde dışarı çıkmak zorunda olanlar mutlaka koruyucu şapkalar ve güneş gözlüğü takmalı, dışarıda olduğu süreyi mümkün olduğunca kısa tutmalıdır. Eğer daha önce teşhis edilen bir göz kuruluğu hastalığınız var ise koruyucu içermeyen suni gözyaşı damlaları daha sık damlatılmalıdır. Özellikle göz kuruluğu teşhisi konulan ve tedavi altında olan hastalarımız; yaz döneminde artan buharlaşma nedeniyle gözyaşı damlalarına kesinlikle ara vermemelidir. Mevcut tedavilerine rağmen şikayetlerinde artış olması halinde mutlaka bir göz hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.” açıklamalarını yaptı.
Güneş gözlüklerinin ışığı bloke etme gücü UV200, UV400 ve UV600 gibi sertifika üzerindeki ibarelerle anlaşılabildiğine işaret eden Hacıağaoğlu, şunları kaydetti;
“Güneş gözlüklerinin camlarının mutlaka tam UV korumalı olmalı. Tam UV koruması, güneş gözlüğü camlarının hem UVA hem UVB’ye karşı en az yüzde 99 blokaj sağlaması anlamına gelir. Özellikle deniz kenarında minimum UV400 korumalı güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Eğer UV koruması olmayan bir güneş gözlüğü seçimi yaptıysak koyu cam rengi nedeniyle gözümüz daha karanlık bir ortama girdiğini düşünerek refleks olarak göz bebeklerini büyütecektir. Bu da daha fazla ultraviyole ışığın gözlere girmesine neden olacaktır. Bu nedenle UV koruma sertifikasına sahip güneş gözlükleri tercih edilmelidir.”
Havuza ve denize kontakt lenslerle girmenin sulardan gözümüze bulaşabilecek enfeksiyon riskini arttırdığını söyleyen Hacıağaoğlu, şu tavsiyelerde bulundu; Havuz sularının dezenfeksiyonunda kullanılan kimyasal maddeler ise hem kontakt lensin yapısını bozmakta hem de kimyasallara bağlı göz iltihaplanmasına neden olabilmektedir. Bu konuda ısrarcı davranan hastalarımıza aylık lensler yerine günlük kullan-at lensler tercih etmelerini öneriyoruz. Hastalarımıza ayrıca suya girerken gözlerin suyla olan temasını azaltmak için yüzme gözlükleri takmalarını öneriyoruz.