ONLİNE İŞLEMLER
Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Bilgehan Çatal, “Ayak sağlığınız için doğru ayakkabı seçin. Topuklu ve sivri burun ayakkabılar uzun süre kullanımı ayak baş parmağında kemik çıkıntısı (Halluks Valgus) oluşturabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Bilgehan Çatal, ayak başparmağı ve birinci tarak kemiği arasındaki açının artmasıyla meydana gelen ve ayak şekil bozukluğuna neden olan Halluks Valgus hakkında bilgiler verdi.
Halluks Valgus’un estetik olmayan bir görüntüye sebep olacağını söyleyen Çatal, “Ayak başparmaktaki şekil bozukluğu hastaların ayakkabı giyerken rahatsız olmasına da neden olur. Ayrıca normal basma bozulacağı için ayak tabanında ağrılı nasırlara da sebebiyet verir. Hastalığın ilerlemesiyle başparmağın itmesi sonucu küçük parmaklarda da şekil bozukluğu oluşmaya başlar” diye belirtti.
Halluks Valgus hastalığının kadınlarda daha sık görüldüğüne dikkat çeken Çatal, “Hastalığa sebep olan etmenler arasında genetik faktörler de var. Hastalarımızda en çok gözlemlediğimiz durum bu hastalığın anne, teyze ya da hala gibi yakın kadın akrabalarda olmasıdır. Bunun dışında eklem bağlarında gevşeklik olanlarda, uzun süre uygunsuz ayakkabı kullananlarda, düztaban ve çeşitli romatizmal hastalığı olanlarda da Halluks Valgus rahatsızlığı sık gözüküyor” diye ekledi.
Ayak sağlığını korumak için doğru ayakkabı tercihinin nasıl yapılacağını anlatan Çatal, “Esnek, yumuşak tabanlı ve hafif bir topuk yükseltisi olan ayakkabı modellerini öneriyoruz. Taban kısmında ayak içi oyuğunu destekleyen bir çıkıntı olması da yine tabandaki yük dağılımını ideal bir şekilde sağlar” diye konuştu.
Halluks Valgus’un ilerleyici bir hastalık olduğunu hatırlatan Çatal, “Hastalığın ciddiyet derecesi ayak röntgenleri çekildikten sonra hesaplanan çeşitli açılara göre belirleniyor. Hafif dereceli şekil bozukluğu olan hastalarda uygun ayakkabılar giymesini öneriyoruz. Ayrıca çeşitli aparatlar, yastıkçıklar ya da tabanlıklar ile hastanın daha rahat basabilmesini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Orta ve ileri ciddiyetteki Halluks Valgus hastalarına cerrahi tedavi yöntemlerini önerdiklerini ifade eden Çatal, “Çok hafif şekil bozukluğu olup sadece kozmetik nedenlerle ameliyat olmak isteyen hastalarımıza ameliyat dışı tedavi seçeneklerimizi öneriyoruz. Orta ve ileri seviyelerde cerrahi tedavi olarak en çok uygulanan yöntem hem yumuşak doku, hem kemik ameliyatlarının birlikte yapılmasıdır. Bu şeklide hem yeterli düzeltme sağlanıp hem de hastalığın tekrar etme olasılığı ortadan kaldırılmış olur. Çok ilerlemiş vakalarda daha büyük cerrahilere gerek duyuluyor. Aynı zamanda Halluks Valgus’un ilerlemesi durumunda küçük parmaklar da etkilendiğinden o parmaklara da cerrahi müdahale gerekebiliyor. Tabii bunların hepsi daha büyük cerrahiler ve daha geç iyileşme demek oluyor. Bu nedenle şekil bozukluğu çok ilerlemeden tedavinin yapılmasını tavsiye ediyoruz” değerlendirmelerini yaptı.
Kemik ameliyatlarında bir süre kemiğin iyileşmesinin beklenilmesi gerektiğine değinen Çatal, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Halluk Valgus rahatsızlığında ameliyattan sonraki iyileşme süreci, yaklaşık olarak 3 ila 6 hafta civarındadır. Ama bu süre boyunca hastalarımız yataktan hiç çıkmayacak anlamına da gelmemeli. Ameliyat sonrası kullandığımız özel ayakkabılar ile hastamız hemen ameliyattan sonraki ilk günde ayağa kalkıp ev içinde yürümeye başlar. Bu ayakkabıların kullanıldığı koruma süresince ev istirahati öneriyoruz.”