ONLİNE İŞLEMLER
Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Tumba, teknoloji bağımlılığının çocukları hem psikolojik hem de fiziksel olarak etkilediğini belirterek, "Özellikle YouTuber olarak adlandırılan siber fenomenleri takip ve taklit etmek patolojik bir takıntı düzeyine gelmiş durumda" ifadesini kullandı. Tumba, yaptığı yazılı açıklamada, sanal dünyanın hem psikolojik hem de fiziksel sonuçlarına karşı ailelere uyarılarda bulundu. Teknolojinin insan hayatına sayısız faydalar getirdiğini belirten Tumba, "Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması, ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabiliyor" değerlendirmesinde bulundu. ARKADAŞLIK KURAMIYORLAR Gelişen sosyal medya platformlarıyla çocukların ekran başında geçirdikleri sürelerin arttığını bildiren Tumba, "Aralık 2018’de Preventive Medicine Reports dergisinde yayımlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, günde 7 saat veya daha fazla ekran başında geçiren çocuk ve ergenlerde depresyon, anksiyete bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıkların görülme olasılığının bu yaş grubunun toplumsal ortalamasına göre iki kat daha fazla olduğu belirtildi" ifadelerini kullandı. Tumba, araştırma sonucu ayrıca bu çocukların dikkat bozuklukları, duygularını kontrol etme, uygun şekilde dışa vurmada zorlanma, başladıkları işi bitirememe ve kolay arkadaşlıklar kuramama gibi ek sorunları olduğunun da tespit edildiğini aktardı. Facebook, SnapChat, WhatsApp ve Instagram gibi sosyal medya ağlarında düzenli zaman harcayan çocuk ve ergenlerin kendilerini mutsuz hissettiklerinin bir başka araştırmayla saptandığına değinen Tumba, bu çocukların okul, aile ve özel yaşamlarıyla ilgili olumsuz duygular beslediklerinin de ortaya çıktığını kaydetti. OBEZİTE VE DİYABETE YOL AÇIYOR Dr. Can Tumba, teknoloji bağımlığının psikolojik etkilerinin yanı sıra fiziksel etkilerine ilişkin ise "Ekran başında zaman geçirebilmek için uyku saatlerinden fedakarlık etmek ve bunun getirdiği metabolik bozukluklar... Uyku düzensizliği dışında ekran başında geçirilen zamanın obeziteye yol açtığı, bu durumun da kalp hastalıkları, diyabet, astım, eklem ağrıları gibi ciddi ve bu yaş grubunda bulunmaması gereken sağlık sorunlarını tetiklediği de yadsınamaz bir gerçek" değerlendirmesinde bulundu. GERÇEK DIŞI KİMLİK, PATOLOJİK BİR TAKINTI YouTube gibi video klip platformlarının da çocukların ruh sağlığı açısından büyük bir tehlike taşıdığına dikkati çeken Tumba, şunları kaydetti: "YouTube kullanımı ergenler arasında çok yaygın, çocuklar için de bunun kaçınılmaz olduğuna inanılıyor. Çocuk ve ergenler için bu durum bir çeşit karşılıklı iletişime gerek olmayan ‘güvenli’ liman olarak tanımlanıyor. Sosyal bağlar kurmak için harcanması gereken zaman ve emek artık tamamen görmezden gelinmiş düzeyde. Bu bağlamda YouTuber olarak adlandırılan siber fenomenlerin popülaritesi medya yıldızlarının çok ötesinde. Siber yıldızları takip ve taklit etmek ise pek çok çocuk ve ergende patolojik bir takıntı düzeyinde. Çevrim içi dünyada kendisini ifade etme arzusu ve bunu da çoğu zaman gerçek dışı kimliklerle yapabilme imkanı çoğu açıdan sosyal, duygusal, entelektüel gelişimi ile gerçek hayata adaptasyon becerilerini olumsuz yönde etkiliyor." İŞTAH KAYBI VE AĞLAMA NÖBETİNE DİKKAT Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Tumba, YouTube’un da çocukları ekran başında tutmak için algoritmalar geliştirdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "YouTube da tabii ki bu arada boş durmuyor ve izleyicileri ekran başında tutmak, reklam gelirlerini artırmak için yapay zeka temelli algoritmalarla sürekli yeni klipler servis ederek siber bağımlılığı körüklüyor. Her dakika 400 saatlik video yüklendiği için çocukların görmesinin uygun olmadığı konu ve kurgular içeren klipleri kontrol etmek pek mümkün değil. Bu nedenle son yıllarda çocuklarda çok sık görülen iştah kaybı, uykusuzluk, ağlama nöbetleri ve korku gibi pek çok sorunun YouTube ile bağlantılı olabileceği söylenebilir. Ailelerin, çocuk ve ergenlerin internette, sosyal medyalarda geçirdikleri zamanı sınırlamaları alınacak önlemlerin başında geliyor. Buna ek olarak çocuklarda, huzursuzluk, dikkat eksikliği, uykusuzluk, kilo alma, arkadaş edinememe, içe kapanma ve okulda başarısızlık gibi belirtiler ortaya çıktığında zaman kaybetmeden bir uzmana danışmak, tedavi yöntemlerini araştırmak sorunun daha büyümeden çözülmesini kolaylaştıracak adımlar olmalı."