ONLİNE İŞLEMLER
Koronavirüs önlemleri kapsamında yüz yüze eğitim yalnızca 1’inci sınıf ve anaokulu öğrencileri için başladı. Bu süreci en zor geçiren kesim ise şüphesiz özel gereksinimli çocuklar ve aileleri oluyor. Türkiye'de ortalama bir milyon 300 bin civarında otizmli çocuk olduğuna dikkat çeken Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıları bölümünden Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Bunların ailelerini de işin içine katarsak eğer 5-6 milyon kişi otizmden etkileniyor diyebiliriz. Özel eğitim alan çocukları düşündüğümüzde ise bu sayı daha yükseliyor” diye konuştu. “BULGULARI HAFİF OLAN ÇOCUKLAR UZAKTAN EĞİTİME UYUM SAĞLAR” Özgül öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, otizm, konuşma bozukluğu ya da üstün zekalı çocukların özel eğitim aldıklarını hatırlatan Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Eğitim alanında olağanüstü süreçten geçiyoruz. Bu süreçte özel eğitim alan çocuklar zorlanıyorlar. Özel eğitim almayan normal karma eğitime devam eden çocuklar için bile zorlu bir süreç. Özgül öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, otizm, konuşma bozukluğu ya da üstün zekalı çocuklar özel eğitim alıyorlar. Bunların bir kısmı karma eğitime devam edebiliyor. Karma eğitime devam edemeyen sadece özel eğitim alan çocuklar da var. Örneğin otizm spektrum bozukluğunda bulguları çok ağır olan, sosyal iletişim kuramayan ya da konuşamayan çocuklar var. Bunların özel eğitimine öncelik vermek gerekiyor. Sürekli olarak devam edebildikleri otizmli çocuklar eğitim merkezleri var. Buna daha çok ağırlık vermeleri gerekiyor. Ama bulguları daha hafif olan sadece iletişimde zorlanan ama aynı zamanda konuşabilen çocuklar da var. Bunlar uzaktan eğitime biraz daha fazla önem verilebilir. Uzaktan eğitime uyum sağlayabilirler. Ancak ağır bulguları olanlar uzaktan eğitime uyum sağlayamazlar” ifadelerini kullandı. “AİLELER ÇOCUĞUN RUTİNİNE DİKKAT ETSİN” Özel eğitim alan çocukların sağlıklı eğitimleri için ailenin çocuğun rutin düzenini göz ardı etmemesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Özel eğitim alan çocuklarda rutinler çok önemli. Rutin bozulduğunda sinirlilik, davranış sorunları, agresiflik olabilir. O nedenle çocuklar mümkün olduğunca çocukların rutinlerini değiştirmemek gerekiyor. Aslında en büyük rutin değişikliği pandemi sürecinde gerçekleşti, çocuklar okula gidemiyor. Ama okula gitmemesine rağmen evde yapılan şeyleri değiştirmemek çok önemli. Her gece yatış saatleri, sabah kalkış saatleri değiştirilmemeli. Sabah kalktığında elini yüzünü yıkamalı, dişlerini fırçalamalı, kahvaltısını yapmalı, dışarı çıkacakmış gibi kıyafetlerini giymeli. Eğitime aynı şekilde başlayabilmeliler. Ama bu bulguları hafif derecede olan, özel eğitim alan çocuklar için geçerli” dedi. “DERS ARASINDA ASLA TELEVİZYONU AÇMAYIN” Karma eğitime devam edemeyen çocuğun uzaktan eğitime uygun olmadığına dikkat çeken Uzm. Dr. Emin Çağlar, şu uyarılarda bulundu: “Peki bu çocuklar için ne yapılabilir? Bu çocuklar özel eğitim alan çocuklar. Yeni başlamış olsalar bile özel eğitim kurumunda eğitim veren öğretmenlerden özel eğitim sırasında neler yapılıyor, hangi müdahalelerde bulunulup hangi işlemler gerçekleşiyor bunları öğrenebilirler. Bunları çocukları için evde de uygulayabilirler. Bunların evde uygulanması özel eğitim kadar önemli. Çocuklar için çok etkili ve faydalı olduğu söylenebilir. O yüzden buna çok dikkat etmek gerekiyor. Odaları, eğitim aldıkları yer mutlaka sakin ve sessiz olmalı. Odaya çok fazla giren, çıkan olmamalı, çocuğa karışan olmamalı, anne babalar şunu-bunu yap şekilde direktif vermemeli. Uzaktan eğitimden önce pandemi sürecinden bahsedilebiliniz. Bu süreç çocuklara kısaca anlatılabilinir. Sürecin geçici olduğundan bahsedilebilinir. Bunun normal okuldan farklı olduğu aslında okuldaki eğitime benzer olduğundan bahsedilebilinir. Çocukların duygu ve düşünceleri de dinlenmelidir. Konu hakkında ne düşünüyor, ona ne hissettiriyor. Buna bağlı olarak konuşma devam ettirilebilir. Eğitim 40-45 dakikalık süreler boyunca oluyor. Aralar ise 10-15 dakika. Aralarda kesinlikle televizyon izlenmemeli, gözler dinlendirilmeli, öğrencinin kafası boşaltılmalı. Beraber müzik dinlenebilir, sohbet edilebilir.” Herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan çocuğun özel eğitim merkezine götürülmesini ifade eden Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıları Uzmanı Dr. Emin Çağlar, “Çünkü özel eğitimden uzak kaldığında bu çocukların tekrarlayan davranışları, sinirlilikleri artabiliyor. Eğer çocuğun kronik rahatsızlığı varsa özel eğitim öğretmenlerinden orada neler yapıldığını öğrenip evde de uygulamaya geçebilirler” dedi.