ONLİNE İŞLEMLER
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, “COVİD 19 salgınında ev içi bulaşın arttığı soğuk ve karlı kış günleri korneada kalıcı hasar ve görme kaybına yol açabilen viral konjonktivitleri de çağırıyor. Önümüzdeki bir haftalık kar yağışında evinizi sık sık havalandırmayı ihmal etmeyin, havlu yerine tek kullanımlık mendil kullanın ve teması en aza indirin” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, kar ve soğuk günlerde etkisini artıran viral konjonktivite dikkat çekti. Soğuk havada daha uzun süre canlı kalabilen bakteri ve virüslerin daha çok bulaşıcı konjonktivitlere yol açabileceği konusunda uyaran Dr. Sezer Hacıağaoğlu,
“Viral konjonktivit nedenlerinden özellikle adenoviral konjonktivit temas edilen yüzeylerden, öksürme veya hapşırma ile havadan çok hızlı bulaşarak ev içi salgınlara neden olabilir. Ev içi salgını önlemek için kar yağsa bile evinizi havalandırarak kişisel hijyen kurallarına dikkat edin” açıklamasını yaptı.
Adenoviral konjonktivitlerde iyileşme sürecinde kornea yüzeyinde kalıcı izler kalabileceği ve görme kaybına yol açabileceği konusunda uyaran Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, şu bilgileri verdi;
Alerjik konjonktivitler toz, polen, akar maruziyetine bağlı olarak kişide ortaya çıkan, sıklıkla mevsimsel özellik gösteren ve bulaşıcı olmayan bir konjonktivittir. Bakteriyel ve viral konjonktivitler için bunu söyleyemeyiz. Bu tür çok daha bulaşıcı ve tehlikelidir. Toplu taşıma araçları, alışveriş merkezleri, kreşler gibi kapalı mekanlarda temasın artışı virüsün hızlı yayılması için uygun ortam sağlar. Dolayısıyla kapalı yerlerde uzun zaman geçiren kişi virüs için kolay hedeftir.
En yaygın konjonktivit nedeni olarak bakteriyel konjonktivitlerin belirtileri hakkında bilgi veren Hacıağaoğlu, “Gözlerde kızarıklık, pürülan (sarı-beyaz renkli) akıntı, sabahları göz kapaklarında yapışma görülebilir. Virüslere bağlı konjonktivitlerde gözlerde kızarıklık, aşırı sulanma, batma, yabancı cisim hissi ön plandadır. Alerjik konjonktivitlerde ise; kaşıntı, sulanma en sık belirtilerdendir” diye konuştu.
Bakteriyel ve viral konjoktivitlerdeki tedavi yöntemlerine değinen Hacıağaoğlu “Bakteriyel konjonktivitler, çoğunlukla antibiyotikli damlalara hızlı yanıt verir ve hastalık kendini sınırlandırır. Viral konjonktivitlerde antibiyotiklerin faydası yoktur tedavide sıklıkla semptomlara yönelik suni gözyaşı damlaları, kapaklara soğuk uygulama gibi rahatlatıcı yöntemler önerilir” dedi.
Adenoviral konjonktivitlerde iyileşme sürecinde kornea yüzeyinde kalıcı izler kalabileceği ve bu izlerin görme kaybına yol açabileceği uyarısında bulunan Hacıağaoğlu, şunları söyledi; Burada en büyük riski hastaların bilinçsiz damla ve ilaç kullanmaları oluşturuyor. Arkadaştan, komşudan duyduğu özellikle kortizon içerikli damlaları satın alıp kullanmak hastalığın seyrini ağırlaştırıyor, hastayı geri dönüşümsüz yollara sokuyor. Bu yüzden teşhis ve tedavi mutlaka hekim kontrolünde yapılmalı. Şikayetleri olan kişi vakit kaybetmeden uzmana müracaat etmeli.
Ellerin herhangi bir yüzeye teması sonrası ise, su ve sabunla en az 20 saniye boyunca yıkanması gerektiğini söyleyen Hacıağaoğlu şu tavsiyelerde bulundu;
Suya ulaşamadığınızda ellerinizi en az yüzde 70 alkol oranına sahip dezenfektanlar ile temizleyebilirsiniz. Gözlerde sulanma veya akıntının olduğu durumlarda ev içi bulaşı önlemek için tek kullanımlık kâğıt mendiller kullanılmalı, ortak havlu, yastık gibi eşyaların kullanımından kaçınılmalı. Ayrıca bu dönemde kontakt lens kullanımına mutlaka ara verilmeli, enfeksiyon geçtikten sonra yeni kontakt lensler kullanılmalı ve göz çevresine uygulanan makyaj ürünlerine bir süre ara verilmeli.