ONLİNE İŞLEMLER
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, “Son yıllarda kalp krizi özellikle genç erkeklerde 20 ila 30’lu yaşlar arasında sık görülmeye başladı. Özellikle pandemi döneminin yaşam şeklinde oluşturduğu değişikliği genetik olarak kalp hastalıklarına yatkın kişiler için risk oluşturuyor” dedi.
Pandemi nedeniyle artan hareketsizlik, yanlış beslenmenin bireylerin günlük yaşantılarında değişiklikler meydana getirdiğini aktaran Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun “İşte burada önleyici tıbbın ne kadar önemli olduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. Yaşantınızda yapacağınız değişiklikler hayat kurtarır” bilgisini verdi. Kalp krizinde risklerin özellikle genetik devreye girdiğinde yükseldiğine de dikkat çeken Boztosun, aile geçmişinde kalp hastalığı olanlar için birincil korumanın çok önemli olduğunu ifade etti. Kardiyovasküler atakların genetik kodlar haricinde son yıllarda kişilerin yaşam tarzındaki değişiklikler direk olarak ilgisi de bulunduğunu belirten Boztosun, “Tüketim çılgınlığına bağlı hazır ve işlenmiş gıda tüketimi ve hareketsizlik artış gösterdi. Artan televizyon izleme süresi, ne kadar hareket ettiğimizi de önemli ölçüde etkiledi. Yaptığımız işler bile daha hareketsiz ve geçtiğimiz yıllara göre daha az fiziksel aktivite gerektiriyor. Son birkaç yıl içinde o kadar çok şey değişti ki biz doktor olarak gençlerde kalp krizlerinin artmasına şaşırmadık” bilgisini verdi.
Kalp krizi hakkında yapılan bilimsel çalışmalara değinen Boztosun, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti;
“Son 10 yılı aşkın süredir ileri yaşın kalp krizi için en büyük risk faktörlerinden biri olduğu ve tipik olarak 50 yaş üstü erkekleri ve 65 yaş üstü kadınları etkilediği tespit edilmiştir. Ortalama sadece 36 yaşında kalp krizi geçiren erkeklerle yapılan bir çalışmada, yüzde 30'u 15 yıl içinde vefat ettiğiniz görüyoruz. 40 yaşından önce kalp krizi geçiren erkek ve kadınlarla ilgili başka bir çalışmada ise, bir yıl içinde ölüm riski yüzde 1 iken, yüzde 25'i 15 yıldan kısa bir süre içinde maalesef kaybedildi. Bu yüzden bu hasta grubu özellikle yakından takip edilmeli ve mutlaka sigara diyabet gibi yaşam tarzı değişiklikleri çok yakından izlenmelidir.”
Kalp krizi söz konusu olduğunda öncesinde alınacak önlemlerin hayat kurtardığını vurgulayan Boztosun, sözlerini şöyle tamamladı; “Kardiyovasküler hastalık riskini obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolestorol, sigara içmek yükseltir. Bu sebeple sağlıklı ve hareketli bir yaşam kalbimizi koryacaktır. Ayrıca ailede kardiyovasküler hastalık öyküsü bulunuyorsa ekstra dikkatli olmak gerekir.