Kısırlığın altında yatan nedenlere dikkat

Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Beyhan Badoğlu, kısırlık yani infertilite rahatsızlığının altında yatan faktörlere dikkat çekti. Badoğlu, her 100 çiftten 20’sinde görülen kısırlığın yaş ilerledikçe sıklaştığını belirterek “Kadının yaşının ilerlemesi ile birlikte gebelik şansı ciddi bir düşüş izler. Bu açıdan 35 yaşını geçmiş ve 6 ayın üzerinde kısırlık problemi olan kadınların acilen jinekolojik değerlendirmeleri yapılmalı.

KISIRLIĞIN NEDENLERİ KADIN VE ERKEKLER ARASINDA YARI YARIYA PAYLAŞILIYOR

Erkeklerde yaşın infertiliteye etkisi kadınlarda olduğu kadar belirgin değil. Kısırlık nedenleri genel olarak erkek ve kadınlar arasında yarı yarıya paylaşılıyor” dedi. Kadınlarda görülen infertilitede en sık rastlanan sebepler arasında yumurtalık hastalıkları olduğuna değinen Badoğlu “Endometriozis, çikolata kisti, yumurtlama bozuklukları, polikistik over sendromu, erken menopoz gibi nedenler, tiroid bezindeki aksaklıklar adet döngüsünü etkileyerek kısırlığa neden olabiliyor. Ayrıca radyoterapi ve kemoterapi de kadının üreme becerisini etkiler. Özellikle üreme sistemi ile ilgili geçirilmiş kanser öyküsü, alınan tedaviler infertiliteye sebep olabilir. Geç ergenlik, adet olamama, karaciğer rahatsızlığı, diyabet gibi rahatsızlıklar da kadında kısırlığa neden olabilir” diye konuştu.

AŞIRI TÜYLENME VE AKNE BELİRTİLER ARASINDA

Badoğlu, aşırı kafein tüketiminin, obezitenin, sigara kullanımının da kısırlığa neden olabileceğini belirterek “Adet düzensizliği, adet dönemlerinde şiddetli ağrı ve sancılar, gebelik ve emzirme süreçleri haricinde memeden süt gelmesi en önemli infertilite ipuçlarındandır. Aşırı kilo ve hormon bozukluğuna da bağlı olabilecek aşırı tüylenme, akne problemi de belirtilerdendir. Erkeklerde ise üremeyle ilgili sorunlar infertiliteyi gösterebilir” dedi. Kısırlık tedavisinde yöntemi tetkikler sonucu belirlediklerine değinen Badoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “En çok bilinen yöntem tüp bebek tedavisidir. Ancak hangi yöntemin önerileceği hastanın yaşına, ne kadar süredir gebelik istediğine, daha önceden yaşanmış bir gebeliğin olup olmadığına ve eşlere yapılan tetkiklerin sonuçlarına göre belirlenir. Eğer problem düzenli yumurtlamanın olmamasından kaynaklanıyorsa tablet ya da enjeksiyon şeklindeki ilaçlarla tedavi edilebilir. Aşılama ise bir diğer tedavi yöntemidir. Bu tedavi doğurganlığın en yüksek olduğu yumurtlama döneminde eşin spermlerinin basit bir yöntemle rahim içine yerleştirilmesi ile uygulanır.”