ONLİNE İŞLEMLER
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Bölümü’nden Uzm. Dr. Halenur Bilir, “Dişini sıkan ve gıcırdatan bruksizm hastalarının yüzü giderek köşeli bir hal alabiliyor. Özellikle kadınlarda ince yüz şekli daha yumuşak ve estetik bir görünüm sağlarken diş sıkma sonucu yüz kare bir şekle dönüşebiliyor” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Bölümü’nden Uzm. Dr. Halenur Bilir, diş sıkma ve gıcırdatma hastalığı olarak bilinen bruksizm hakkında açıklamada bulundu. Halk arasında diş sıkma olarak bilinen bruksizm bireyin dişlerini sıktığı veya gıcırdattığı bir durum olarak açıklayan Uzm. Dr. Halenur Bilir, “Bruksizmin stres, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla doğrudan ilgisi var. Uykuda diş sıkma neden olur sorusuna baktığımızda bruksizmin temelinde psikolojik etkileri görüyoruz” bilgisini verdi.
Covid-19 sonrası pandemiyle birlikte bruksizm hasta sayısının artış gösterdiğini bildiren Uzm. Dr. Halenur Bilir, pandemi döneminin insanların beklediğinden uzun sürmesiyle tahribat gücü fazla olan gece bruksizmi yaşayan hastaların çiğneme sistemlerinde yıkımın çok daha fazla olmasına neden olduğunu bildirdi. Bruksizmin dişlerde ciddi aşınmaya, baş ağrılarına, çene ve yüzde ağrılara yol açabileceğini söyleyen Bilir, “Dişini sıkan ve gıcırdatan bruksizm hastalarının yüzü giderek köşeli bir hal alabiliyor. Özellikle kadınlarda ince yüz şekli daha yumuşak ve estetik bir görünüm sağlarken diş sıkma sonucu yüz kare bir şekle dönüşebiliyor” uyarısında bulundu.
Bruksizmin hastalık olarak görülebilmesi için dişlerde ve çiğneme sisteminde yıkıma yol açması gerektiğini dile getiren Bilir, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti;
Bruksizm, anksiyete ve stres gibi çeşitli psikolojik faktörlerin yanı sıra kullanılan bazı antidepresanların yan etkisi olarak da görülen çiğneme kaslarının tekrarlayan kas aktivitesidir. Klinikte hastanın dişlerinde aşınmalar, yanaklarında ve dilde diş izlerinin gözlenmesiyle beraber hasta özellikle sabah uyandığında şakaklarında ve yüzünde ağrı hisseder. Gıcırdatma sesi olmadan bile yüksek kuvvetlerde sıkma olduğunda çiğneme sisteminde yıkım oluşabilir.”
Bruksizmde çiğneme sistemine en zararlı etkinin uykunun en derin evresinde bilincimiz kapalıyken gerçekleştiğini aktaran Bilir, “Gündüz bruksizminde uygulanan kuvvetin büyüklüğü ve süresi gece sıkması kadar olmayacağı için zararlı etkileri gece bruksizmine göre çok daha azdır. Gündüz sıkmaları için hastaların mümkün olduğunca öncelikle sıkmalarıyla ilgili farkındalıklarının artırmayı hedefliyoruz. Çoğumuz gündüz diş sıkmamıza rağmen bunun farkında olmayabiliyoruz. Farkındalık geliştikten sonra gündüz sıkmalarının çözümü gece sıkmalarına göre çok daha kolay olup çeşitli hatırlatıcılarla gün içerisinde sıkma son derece azalabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Yapılan tedavilerle bruksizm tamamen ortadan kaldırılamasa da çiğneme sistemine zarar vermeyecek düzeylere indirebileceğini vurgulayan Bilir, “Tedavide gece yatarken takılacak olan apareylerin yanı sıra çiğneme kaslarına botoks uygulaması da yapılabilir. Yapılacak olan apareyin sert olması, hastanın diş temaslarına ve çene ekleminin konumuna göre özel olarak hazırlanması gerekir. Yumuşak olan apareyler sıkmayı daha da arttırabilir” bilgilerini verdi.