Sitede Ara

Erken Teşhis Edilmezse Aort Damarını Yırtarak Ölüme Neden Oluyor!

Medipol Sağlık Grubu’ndan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, aort anevrizmasının gizli ve ölümcül bir hastalık olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kılıçaslan, “Erken teşhis edilmediğinde damar yırtılması ve ani ölüme neden olabilir. Düzenli kontroller, yaşam tarzı değişikliği ve risk faktörlerinin yönetimi hayati önemdedir” dedi.

Kalp damar hastalıklarının en gizli ve ölümcül türlerinden biri olan aort anevrizması, çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Ancak damar duvarında meydana gelen bu genişleme, ani yırtılma ve patlama riskiyle birlikte hayatı tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, bu sessiz ilerleyen tehlikeye karşı uyararak, “Aort anevrizması erken tanı konulmadığında ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir tablodur. Yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli takip, bu hastalığın kontrol altına alınmasında kilit rol oynar” dedi.

AORT DAMARININ GENİŞLEMESİ ÖLÜMCÜL OLABİLİR

Aort anevrizması hakkında önemli açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kılıçaslan, aort damarının genişlemesi anlamına gelen bu hastalığın, damar duvarında yırtılma ve patlama riski nedeniyle ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Genellikle belirti vermeyen bu rahatsızlığın, ileri görüntüleme yöntemleriyle teşhis edilebildiğini belirten Prof. Dr. Kılıçaslan, “Tanısı ve tedavisi oldukça önemli. Çünkü bu genişleme ani ölümlere neden olabilecek damar yırtılmalarına yol açabiliyor” dedi.

GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ HAYAT KURTARIYOR

Aort anevrizmasının tanısının fiziksel muayene ile her zaman mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kılıçaslan, “Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi belirtilerle gelen hastalarda, muayenede belirgin bulgu elde edilemeyebilir. Bu nedenle ekokardiyografi, MR ve BT anjiyo gibi görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerekir. Anevrizmanın büyüklüğü, damarda yırtılma ya da kanama olup olmadığı gibi unsurlar da bu şekilde tespit edilir” şeklinde konuştu.

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ ŞART

Anevrizma teşhisinin ardından hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kılıçaslan, “Hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi durumlar mutlaka kontrol altına alınmalı. Sigara kesinlikle bırakılmalı, obezite tedavi edilmeli. Kilo kontrolü, sağlıklı diyet ve düzenli yürüyüş tedavinin temel unsurlarındandır. Ayrıca stresin azaltılması da çok önemli” diye konuştu.

İLERİ EVREDE AMELİYAT GEREKEBİLİR

Tedavi seçeneklerine de değinen Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, şu bilgileri paylaştı: “Anevrizma belli bir büyüklüğü geçtiğinde kasıktan girilerek stent takılması mümkün. Ancak bazı ileri vakalarda veya damar yırtılması gibi acil durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu tür ameliyatlar zorlu ve hayati riski yüksek operasyonlardır. Bu yüzden erken tanı ve düzenli takip kritik öneme sahiptir.”

RİSK GRUPLARI DÜZENLİ TAKİP ALTINDA OLMALI

Anevrizmanın özellikle damar sertliği, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı ve ileri yaşla ilişkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kılıçaslan, “Bu risk faktörlerine sahip kişilerin mutlaka periyodik kontrollerini yaptırmaları gerekiyor. Erken teşhis sayesinde damar genişlemesinin ilerlemesi önlenebilir ve yaşam kalitesi korunabilir” şeklinde konuştu.

Web Haberleri:
sozcu.com.tr
cnnturk.com
haberler.com
sondakika.com
noktahaber.com.tr
referansgazetesi.com.tr
saglikaktuel.com


17 Nisan 2025, Perşembe