ONLİNE İŞLEMLER
2021 yılında lösemi tanısı konulan 12 yaşındaki Gökçenur Birinci, kemik iliği nakliyle yeniden hayata tutundu. Tedavisinin başarılı bir şekilde devam ettiğini söyleyen Birinci, “Çocuklar inançlarını kaybetmesin.” dedi. Son 20 yılın en önemli tedavi yöntemlerinden birinin de kemik iliği nakli olduğunu belirten Medipol Sağlık Grubu’ndan Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Elli, bir çocuğun hayatını kurtarmak ve kahraman olmak için 18 yaşından büyük herkesi donör olmaya davet etti.
Lösemi tedavisinde ilik nakli hayati bir öneme sahip. 2021 yılında lösemi tanısı konulan 12 yaşındaki Gökçenur Birinci, üç yıldır lösemiyle mücadele ediyor. İlk tanının konulduğu günden itibaren yoğun bir tedavi sürecine girdiklerini belirten Gökçenur’un annesi Elif Birinci, “Hızla tedaviye başladık. İlik nakli için donörümüz bulundu. Ancak Gökçenur tedaviye yanıt verdiği için nakil olmaktan vazgeçtik. Tam bitti derken, 2023 yılının ekim ayında hastalığımız yeniden nüksetti.” dedi.
Tekrardan tedavi süreçlerinin başladığını ifade eden Elif Birinci, “Aile uyumu olmadığı için dışardan verici bulmaya çalıştık. Nisan ayında yüzde 100 uyumlu donörümüz yeniden bulundu ve naklimizi olduk. Hiç kolay bir süreç değil. İnancımızı ve umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik. Bu süreçte doktorlarımız da her zaman yanımızdaydı. Bizim gibi tüm çocuklara şifa olan donörlere çok teşekkür ediyorum. Bağışçı olmayan herkesi de donör olmaya çağırıyorum. Siz de bir çocuğa umut olabilirsiniz.” diye konuştu.
Kanser tedavisinde her geçen gün yeni yöntemlerin bulunduğunu söyleyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Elli, “Son 20 yılın en önemli tedavi yöntemlerinden biri de kemik iliği naklidir. Kemik iliği nakli onkolojide, hematolojide ve doğumsal hastalıklarda çığır açtı. İnsanlarda bu işe gönül vermeye başladı. Bizim için en önemli şey donör bulmaktır. Teknoloji gelişti, hastaneler gelişti ancak donör bulmak hala sıkıntılı ve zorlu bir süreç.” dedi.
Herkesin donör olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Elli, “Herkes donör olabilir. Türkiye’de Türk kök oldukça güzel yapılanmış bir kurum. 100 binden fazla da donörü bulunuyor. Bu dediğim gibi tamamen gönül işi. Bir insanın hayatına dokunmanız için gönüllü olmanız gerekiyor. Kızılaya giderek donör olmak istediğinizi söyleyeceksiniz. Sizlerden 3 ml kan alınacak. Onunla donörün doku grupları belirlenecek. Ardından donörün kahramanlık süreci başlıyor. Kemik iliği ya ameliyathane şartlarında kısa bir operasyonla alınabiliyor ya da damardan bir makine aracılığıyla kan yapıcı kök hücreleri alınıyor. Burada hayat kurtarıyorsunuz. Donörle alıcı birbirini uzun yıllar göremiyor. Bunların da belli kriterleri bulunuyor. 18 yaşından büyük herkes donör olabiliyor. Gönüllü sayısı ne kadar artarsa hayat bulma şansımız da artıyor.” şeklinde konuştu.