
Tıp dilinde gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) olarak da bilinen reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan, yaygın bir sindirim sistemi sorunudur. Yemek sonrası midede ve göğüste yanma, mide ekşimesi ve ağza acı su gelmesi gibi belirtilerle kendini gösteren reflü, erken tanı sayesinde özel diyet programı ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir.
Reflü Nedir?
Reflü (GERD), asit, safra ya sindirilmemiş besinlerden oluşan mide içeriğinin yemek borusuna (özofagus) geri kaçması sonucu ortaya çıkan, kronikleşebilen bir sindirim sistemi problemidir. Özellikle, halk arasında iman tahtası denen göğüs kafesi arkasında hissedilen yanma şikayetiyle kendini gösterir. Her yaş grubunda görülebildiği gibi, bebeklerde görülen reflü genellikle geçicidir.
Reflü sadece sindirim sistemine değil, süreklilik kazandığında yemek borusu, boğaz ve ses tellerine de zarar verebilir. Günümüzde düzensiz beslenme alışkanlıkları, aşırı kilo ve stres sebebiyle reflünün oluşum riski artmıştır.
Genellikle beslenme tarzı değişiklikleri ve ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilinen reflünün ilerlemesi durumunda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu nedenle reflü, basit yemek sonrası rahatsızlık olarak görülmemeli; altta yatan sağlık sorunu araştırılmalıdır.
Ücretsiz Danışmanlık İçin Formu Doldurun
Reflü Belirtileri Nelerdir?
Reflü belirtileri kişiden kişiye farklı şekillerde gösterir. Belirtiler, çoğu zaman yatarken veya yemeklerden sonra kendini gösterir. Doğrudan mide ile ilgili olabileceği gibi, yemek borusu, boğaz, ağız ve hatta akciğer gibi bölgelerde de hissedilebilir. Reflü belirtileri genellikle hafif başlar, ancak tedavi edilmediğinde şiddetlenebilir. Bu durum da kişinin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürebilir. Reflüde en sık karşılaşılan belirtiler şunlardır:
- Göğüste yanma ve ağrı
- Mide ekşimesi ve ağza acı su gelmesi
- Yutma güçlüğü
- Ses kısıklığı
- Kronik öksürük
- Geğirme ve şişkinlik
- Artan ağız kokusu
- Mide bulantısı
- Boğaz ağrısı
Reflü Neden Olur?
Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması nedeniyle olur. Mide ile yemek borusu arasında özofagus sfinkteri denilen, kastan oluşan kapak benzeri bir yapı bulunur. Normal şartlarda bu yapı, mide içeriğinin yukarı çıkmasını engeller. Ancak reflü durumunda bu kas zayıflar ya da gevşer, böylece yeteri kadar kapanamayan kas yapısı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını sağlar. Yağlı, asidik, baharatlı ve kızartılmış yiyecekler, gazlı içecekler ve çikolata tüketiminin yoğun olması alt özofagus sfinkterinin gevşemesine neden olabilir. Bu nedenlerin dışında reflünün oluşmasına katkı sağlayan diğer etkenler şunlardır:
- Alt özofagus sfinkterinin işlev kaybı
- Mide basıncının artması
- Yemek borusundaki boşalma sorunları
- Diyafram fıtığı
- Aşırı sigara, kafein ve alkol tüketmek
- Hareketsiz yaşam tarzı
- Uzun süre stres altında olmak
- Çok hızlı ve/veya gece yemek yemek
- Tansiyon ilacı, antidepresan gibi bazı ilaçlar
- Fazla kilo
Bebeklerde Reflü
Bebekler reflü, bebeklerin mide kapakçığının henüz tam olarak gelişmemesi sonucu süt veya mamanın mideden geri gelmesi sonucu oluşur. Genellikle doğumdan sonraki ilk aylarda görülür ve geçici bir durumdur. Bebeklerde reflü günde birkaç kez görülebilir ancak kusmalar çok sık, şiddetli ve kilo alımını engelleyecek düzeydeyse doktora başvurulması gerekir.
Çocuklarda Reflü
Çocuklarda reflü, yetişkinlerde olduğu gibi mide asidinin yemek borusuna geri kaçması nedeniyle oluşur. Fast food tarzı beslenme, gazlı içecek tüketimi, hareketsizlik ve obezite çocukluk çağındaki reflüde önemli risk faktörlerindendir. Genellikle diyet ile yönetilebilir ancak reflünün ilerlemesi durumunda müdahale edilmesi gerekebilir.
Hamilelikte Reflü Neden Olur?
Hamilelikte reflü, büyüyen rahmin mideye baskı yaparak mide içeriğinin yukarı çıkması nedeniyle oluşur. Oldukça yaygın bir durumdur, genellikle gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde ortaya çıkar. Aynı zamanda, hamilelikte artan progesteron hormonu, alt özofagus sfinkterinin de gevşemesine neden olur. Genellikle geçicidir ve doğumdan sonra düzelir.
Reflüyü Ne Tetikler?
Reflüyü yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve fizyolojik değişimler gibi birçok etken tetikleyebilir. Aşırı yemek yemek, düzensiz beslenmek, yağlı ve baharatlı yiyecekler, çikolata, kahve, gazlı içecekler, narenciye ve domates gibi asitli gıdalar reflü şikâyetlerini artırabilir. Aşırı kilo, mideye uygulanan basıncı artırarak reflü riskini yükseltirken, sigara ve alkol kullanımı da mide kapakçığını gevşeterek bu durumu tetikleyebilir. Aynı zamanda, stres ve bazı ilaçların kullanımı da reflü ataklarına sebep olabilir.
Reflüye Ne İyi Gelir?
Reflü şikayetlerini azaltmak için basit ve etkili önlemler alınabilir. Alınabilecek ilk önlem beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesidir. Mideyi yormayan, sindirimi kolay ve lifli besinlerin tüketilmesi reflü şikâyetlerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Reflüyü yatıştırmaya yardımcı olan bazı besinler şunlardır:
- Elma, muz, havuç ve brokoli gibi lifli gıdalar
- Zencefil
- Yulaf ezmesi, esmer pirinç, bulgur, kinoa gibi tam tahıllı besinler
- Papatya ve rezene gibi mideyi rahatlatan bitki çayları
- Tatlı patates, pancar, brokoli, taze fasulye gibi sebzeler
Reflü şikâyetlerini artırabilecek başlıca içerikler ise şunlardır:
- Kahve ve çay
- Çikolata ve şekerli atıştırmalıklar
- Acı ve baharatlı yiyecekler
- Gazlı içecekler
- Yağda kızartılmış yiyecekler
- Soğan ve sarımsak (özellikle çiğ tüketildiğinde)
- Domates, domates salçası vb. asidik ürünler
- Turunçgiller ve sirke gibi ekşi besinler
- Alkol ve sigara
Reflü Teşhisi Nasıl Konulur?
Reflü teşhisi, hastalığın şikayetlerine göre yapılan muayene ve testlerle konulabilir. İlk aşamada, hasta gastroenteroloji uzmanı tarafından muayene edilir.
Göğüs arkasında yanma hissi, ağza acı su gelmesi, gece öksürükleri, yutma güçlüğü ya da kronik ses kısıklığı gibi belirtilerin sürekli ve şiddetli olması reflü teşhisi açısından oldukça önemlidir. Bazı hastalarda sadece bu tipik semptomlara dayanılarak teşhis konulabilir. Bazı hastalarda da belirtiler net olmayabilir. Bu durumda aşağıdaki tanı yöntemlerine başvurulabilir:
Endoskopi (Gastroskopi)
Endoskopi, reflü teşhisinde en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Ucunda kamera bulunan, esnek bir tüp olan endoskop ağız yoluyla yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağına indirilir. Böylece, bölgede oluşan tahriş, darlık veya Barett özofagusu gibi komplikasyonlar gözlemlenebilir.
pH Metre (24 Saatlik Asit Ölçümü)
pH metre ile yemek borusundaki asit seviyesi 24 saat boyunca ölçülür. İnce ve esnek bir katater burun yoluyla yemek borusuna yerleştirilir. Bu kateter yemek borusunun pH seviyesini kesintisiz ölçer. Böylece reflü ataklarının sıklığı ve süresi belirlenir.
Manometri
Manometri ile yemek borusunun kas hareketleri ve alt özofagus sfinkterinin (mide kapakçığının) basınç gücü ölçülür. Burundan iletinden kateter yemek borusuna yerleştirilir. Test boyunca hastaya su içirilir, böylece yemek borusundaki hareketler incelenir.
Reflü Tedavisi Nasıl Olur?
Reflü tedavisi, hastanın şikayetlerine ve reflünün şiddetine göre kişiden kişiye değişir. Tedavide en temel amaç mevcut semptomları kontrol altına almaktır. Hafif ve seyrek gelişen reflüde yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabiliyorken, şiddetli ve sıklıkla gelişen reflüde ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale gerekebilir.
Reflü tedavisin ilk adımı yaşam tarzında yapılacak düzenlemelerdir. Bu düzenlemeler arasında az ve sık öğünlerle beslenmek, sigarayı bırakmak, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzaklaşmak, yemeklerden sonra yatmamak, fazla kilolardan kurtulmak ve stres yönetimini sağlamak gelir.
Yaşam tarzı değişikliklerinin yeterli olmadığı veya semptomların şiddetli olması durumunda ilaç tedavisine başvurulur. Proton pompa inhibitörleri (PPİ), H2 blokerleri, antasitler ve mide düzenleyici ilaçlar bu bağlamda reçete edilebilecek ilaç türleridir. İlaç tedavisi, doktor kontrolünde aylarca devam edebilir.
İlaç tedavisine rağmen şikayetlerin devam etmesi, reflüye bağlı diğer şikayetlerin gelişmesi ve hastanın uzun süre ilaç kullanmak istememesi durumunda cerrahi müdahale gerekebilir. En yaygın kullanılan cerrahi yöntemi Nissen fundoplikasyonudur. Bu işlem laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılır. Midenin üst kısmı, yemek borusuna sarılır. Böylece alt özofagus sfinkterinin güçlendirilmesi sağlanır.
Bir diğer modern çözüm ise endoskopik ARMA yöntemidir. ARMA yöntemi, midenin girişi ile yemek borusu arasında bulunan kas gevşekliğini gidermek amacıyla bu bölgedeki mukozanın özel bir gaz yöntemi ile yakılmasına dayanır. Bu işlem, reflü şikayetlerini önemli ölçüde azaltır ve hastaların yaşam kalitesini artırır.
Reflüden Korunmak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?
Reflü, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen ama alınacak bazı basit önlemlerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Bu önlemler hem yaşam tarzı değişikliklerini hem de beslenme alışkanlıkları içermektedir:
- Yağlı, kızartılmış, acı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durun.
- Az ama sık beslenin.
- Yatmadan önce yemek yemekten kaçının.
- İdeal kilonuzu koruyun.
- Mideyi sıkan dar giysilerden kaçının.
- Baş kısmınızı yükselterek uyuyun.
- Sigara ve alkolü bırakın.
- Günlük yaşamda stresi azaltmaya yönelik rahatlatıcı aktiviteler yapın.
- Glutensiz beslenin.
Reflü Hastaları Nasıl Beslenmelidir?
Reflü hastalarının doğru beslenme alışkanlıkları edinmesi, tedavinin sürdürülebilirliği ve başarışı açısından oldukça önemlidir. Çünkü bazı gıdalar reflü şikayetlerini artırırken, bazıları ise bu şikayetleri hafifletici etki gösterir. Reflü diyeti olarak da bilinen bu beslenme planında tüketilmesi ve tüketilmemesi gereken gıdalar vardır. Reflü hastalarının uzak durması gereken başlıca gıdalar şunlardır:
- Kızartmalar, aşırı yağlı yemekler
- Asitli içecekler (kola, gazoz, soda)
- Çikolata
- Turşu
- Soğan, sarımsak (özellikle çiğ hali)
- Baharatlı, acılı yiyecekler
- Domates ve domates sosları
- Turunçgiller (portakal, mandalina, limon, greyfurt)
- Kahve ve kafein içeren içecekler
- Alkol
Reflü hastalarının tercih etmesi gereken başlıca gıdalar şunlardır:
- Sebzeler (kabak, havuç, brokoli, karnabahar, tatlı patates, pancar, ıspanak)
- Yağsız beyaz etler (tavuk, hindi)
- Izgara veya haşlanmış balık
- Yağsız yoğurt, kefir, peynir (bazı hastalarda tolere edilebilir, deneme yanılma gerekebilir)
- Yulaf ezmesi, esmer pirinç
- Zencefil
- Papatya çayı
- Badem sütü ya da laktozsuz süt (bazı bireylerde daha iyi tolere edilir)
Reflü Hakkında Sık Sorulan Sorular
Reflü ve Gastrit Arasındaki Farklar Nelerdir?
Reflü, mide asidinin yemek borusuna kaçmasıyla oluşan bir hastalıktır. Gastrit ise mide iç yüzeyindeki (mukoza) iltihaplanmadır.
Reflü Hastası Ne Yememelidir?
Reflü hastalarının uzak durması gereken başlıca gıdalar şunlardır: kızartmalar, aşırı yağlı yemekler, baharatlı ve acı yiyecekler, çikolata, turunçgiller, kahve, çay, gazlı ve asitli içecekler, alkol ve sigara.
Reflü Atağı Ne Kadar Sürer?
Reflü atağının süresi kişiden kişiye değişebilir. Hafif ataklar birkaç dakika ile 1 saat arasında sürebilir. Ciddi ataklar birkaç saat boyunca devam edebilir.
Genç Yaşta Reflü Neden Olur?
Genç yaşta aşırı yağlı yiyecek ve asitli içecek tüketimi, geç saatlerde yemek yeme, stres, aşırı kilolu olmak ve genetik yatkınlık sebebiyle reflü oluşabilir.
Reflü Ağrısı Nereye Vurur?
Reflü ağrısı göğüs bölgesinden başlayıp boğaza, sırta ve kola yayılabilir.
Sakız Çiğnemek Reflüye İyi Gelir mi?
Evet, bazı durumlarda şekersiz sakız çiğnemek faydalı olabilir. Sakız, tükürük salgısını artırarak mide asidini düzenleyebilir.
Reflü Öksürük ve Balgam Yapar mı?
Evet, reflü kronik öksürüğe ve boğazda balgam hissine neden olabilir.
Çok Su İçmek Reflüyü Tetikler mi?
Aşırı miktarda suyu kısa sürede içmek, mideyi gerebilir ve reflüyü tetikleyebilir.
Reflüye Hangi Meyveler İyi Gelmez?
Asidik meyveler reflü şikayetlerini artırabilir. Bu meyveler; portakal, limon, mandalina, greyfurt, ananas ve kividir.
Haşlanmış Yumurta Reflüye İyi Gelir mi?
Haşlanmış yumurtanın beyazı, genellikle reflü hastaları için uygundur. Ancak, yumurta sarısı bazı kişilerde reflü şikayetini arttırabilir.
Zeytin Reflüye İyi Gelir mi?
Tuzlu, salamura zeytin mide asidini artırabilir. Az tuzlu ya da tuzsuz zeytin daha iyi tolere edilebilir.
Reflü Tamamen Geçer mi?
Reflü, bazı hastalarda düzenli ilaç kullanımı, beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Reflü Yastığı Nasıl Kullanılır?
Reflü yastığı, sırt üstü yatar pozisyonda, baş, omuz ve sırtı destekleyecek şekilde yerleştirilmelidir. Yastığın eğimli yapısı sayesinde vücut yukarıda tutulur.
Reflü Özofajit Nedir?
Reflü özofajit, mide asidinin yemek borusuna sık sık kaçması sonucu yemek borusunda tahriş, iltihap veya hasar oluşmasıdır.
Reflü Özofajit Nasıl Geçer?
Reflü özofajit; Proton pompa inhibitörleri (PPI) gibi ilaç tedavisi, yaşam tarzı ve beslenme düzenlenmesi, stres yönetimi ve kilo kontrolü ile geçebilir. Doktor takibi aksatılmamalı, tedaviye rağmen semptomlar geçmiyorsa endoskopi gibi ileri tetkiklerle durum değerlendirilebilir.
Reflü Krizine Ne İyi Gelir?
Reflü krizine, baş ve gövdeyi yukarıda tutarak dinlenmek, ılık su içmek ve mide asidini bastıran, doktorunuzun reçete ettiği bir antiasit kullanmak iyi gelebilir.
Giriş Tarihi: 02.07.2025
Güncellenme Tarihi: 03.07.2025
Web sitemizde yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır. Şikayetinizle ilgili değerlendirme, tanı ve tedavi için mutlaka bir doktora veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.