Mikrocerrahi ile Varikosel Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

Mikrocerrahi ile varikosel ameliyatı, varikosel (testis toplardamarlarında genişleme) sorununun mikroskop destekli cerrahi teknikle tedavi edilmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu ameliyat, özellikle sperm kalitesini arttırmak, ağrıyı gidermek ve kısırlık riskini azaltmak amacıyla uygulanır. Günümüzde varikosel tedavisinde en etkili ve güvenli yöntemlerden biri olarak kabul edilir.

Varikosel Nedir?

Varikosel, testislerden kalbe kan taşıyan toplardamarların (pampiniform pleksus) genişleyip skrotumda (torbada) varisleşmesi durumudur. En sık ergenlik sonrası dönemde görülür. 

Varikosel sıklığı toplumda yaklaşık %10-20 civarındadır; sol tarafta tek başına daha yaygın, iki taraflı görülme olasılığı daha düşüktür. Uzun süre ayakta kalma, yoğun fiziksel efor, yüksek ısıya maruz kalma ve ailesel damar kapakçığı zayıflıkları sebebiyle ortaya çıkabilir. 

Varikosel Neden Olur?

Varikosel, testis çevresindeki pampiniform pleksus denilen toplardamarlarda kanın geri kaçmasına (venöz reflü) yol açan yapısal ve işlevsel sorunlar nedeniyle gelişir. 

Toplardamar kapakçıkları kanın tek yönlü akışını sağlar. Bu kapakçıklar doğuştan zayıf, eksik veya sonradan işlevsiz hâle geldiğinde kan aşağı yönde birikerek göl oluşturur. Göllenen kan, damar çeperine kronik basınç uygular; zamanla damarlar genişler ve belirginleşir. Temel gelişme nedeni budur.

Bilgi ve Randevu Almak İçin Formu Doldurun

Mikrocerrahi ile Varikosel Ameliyatı Nedir?

Varikosel tedavisinde en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilen mikrocerrahi ile varikosel ameliyatı, testis çevresinde genişlemiş toplardamarların mikroskop altında tedavi edildiği modern bir cerrahi tekniktir. 

Bu yöntem hem tedavi başarısını arttırır hem de klasik ameliyatlara kıyasla daha düşük komplikasyon riski sunar. Günümüzde hem kısırlık (infertilite) hem de testis ağrısı nedeniyle varikosel tedavisi planlanan erkeklerde, en sık tercih edilen cerrahi yöntemdir.

Klasik cerrahi yöntemlerle karşılaştırıldığında mikrocerrahinin en büyük avantajı, operasyon sırasında kullanılan cerrahi mikroskop sayesinde damar yapılarının büyütülmüş ve detaylı bir şekilde görülmesidir. Bu sayede yalnızca varisleşmiş toplardamarlar seçilerek bağlanır; atardamarlar, lenf damarları ve sinir dokuları zarar görmeden korunur. 

Bu durum, ameliyat sonrası dönemde şişlik ve testis hacminde azalma gibi istenmeyen komplikasyonların çok daha düşük oranda görülmesini sağlar. Mikrocerrahi yöntemiyle yapılan varikosel ameliyatlarında nüks oranı oldukça düşüktür. 

Mikrocerrahi ile Varikosel Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Ameliyat süreci hem cerrahi hassasiyet hem de hasta konforu açısından titizlikle planlanır. İlk olarak hastadan detaylı bir öykü alınır, fizik muayene ve Doppler ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle varikoselin derecesi belirlenir. Ameliyat öncesi dönemde hasta genel sağlık durumu açısından değerlendirilir ve işlem hakkında bilgilendirilir.

Mikrocerrahi tekniğinde ameliyat, genellikle kasıktan yapılan 3-4 cm’lik küçük bir kesiyle gerçekleştirilir. Cerrah, özel bir operasyon mikroskobu kullanarak testis toplardamarlarını büyütülmüş şekilde görür ve sadece genişlemiş, geri akım yapan damarları bağlar. 

Mikrocerrahi yöntemin en önemli avantajı da burada ortaya çıkar. Çünkü bu yöntem, sadece hastalıklı damarları hedef alır; testislerin kan dolaşımını sağlayan sağlıklı damarlar etkilenmez. Bu esnada atardamarlar, lenf damarları ve spermatik sinirler korunur. Böylece hem testisin kanlanması bozulmaz hem de ameliyat sonrası ödem, su toplanması (hidrosel) gibi komplikasyonlar büyük ölçüde önlenmiş olur.

Ameliyat genellikle spinal/lokal veya genel anestezi altında yapılır ve ortalama bir saat kadar sürer. Çoğu hasta aynı gün taburcu edilir. Ameliyattan sonra birkaç gün dinlenmek yeterlidir. Çoğu hasta birkaç gün içinde normal yaşantısına dönebilir. 

Doktorun önerdiği süre boyunca ağır egzersiz ve fiziksel zorlanmalardan kaçınılması, iyileşme sürecini hızlandırır. İlk haftalarda hafif ağrı ya da hassasiyet hissedilmesi normaldir. Bu şikayetler kısa sürede geçer ve zamanla testislerdeki dolaşımın düzelmesiyle ağrı, baskı hissi gibi varikosel belirtileri belirgin şekilde azalır.

Varikosel Ameliyatı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Varikosel Ameliyatı Zor Bir Ameliyat mı?

Hayır, varikosel ameliyatı genellikle zor bir ameliyat değildir. Özellikle mikrocerrahi yöntemle yapıldığında, komplikasyon oranı düşüktür ve iyileşme süreci genellikle konforludur.

Varikosel Ameliyatı Gecikirse Ne Olur?

Tedavi gecikirse testis fonksiyonu olumsuz etkilenebilir. Uzun süre tedavi edilmeyen varikosel, testis damarlarında kalıcı hasara yol açabilir. Bu durum sperm üretiminin azalmasına, sperm kalitesinin düşmesine ve ilerleyen dönemde kısırlık (infertilite) riskinin artmasına neden olabilir. Ayrıca zamanla testis hacminde küçülme (atrofi) görülebilir.

Ameliyat Sonrası Tam İyileşme Ne Kadar Sürer?

Tam iyileşme süresi genellikle 2 ila 4 haftadır. İlk birkaç gün istirahat önerilir.

Varikosel Ameliyatı Sertleşmeye İyi Gelir mi?

Varikosel doğrudan sertleşme sorununa (erektil disfonksiyon) neden olan bir hastalık değildir. Ancak bazı erkeklerde damar tıkanıklığına bağlı ağrı, testis rahatsızlığı veya hormonal dengesizlikler dolaylı olarak cinsel performansı etkileyebilir. Ameliyat sonrası testis fonksiyonu ve kan akımının iyileşmesiyle, dolaylı olarak enerji ve libido artışı hissedilebilir.

Varikosel Ameliyatsız Düzelir mi?

Hayır, varikosel kendi kendine düzelmez. Bu bir damar genişlemesi sorunudur ve ilaçla veya yaşam tarzı değişiklikleriyle tamamen ortadan kalkmaz. En etkili ve kalıcı çözüm mikrocerrahi ameliyattır.

Varikosel Ameliyatı Ne Zaman Gerekir?

• Kısırlık (infertilite) sorunu varsa,
• Testiste ağrı veya dolgunluk hissi devam ediyorsa,
• Sperm testinde bozulma saptanmışsa,
• Testis hacminde azalma gözlenmişse,

Üroloji uzmanı değerlendirmesiyle ameliyat kararı verilir.

Mikrocerrahi ile Varikosel Ameliyatı Ağrılı Bir Ameliyat mı?

Hayır, genellikle ağrısız bir işlemdir. Mikrocerrahi yöntemde kesi küçük olduğu için ameliyat sonrası ağrı minimaldir. Anestezi sayesinde operasyon sırasında hiçbir şey hissedilmez.