ONLİNE İŞLEMLER
Dış gebelik; gebeliğin normalde yerleşmesi gereken rahim içerisine yerleşmeyip, rahim dışarısında herhangi bir yere yerleşmesi olarak tanımlanır. Tüm gebeliklerin %2’si dış gebeliktir. Anne ölümlerinin ise %10’unu oluşturur. Öncelikle normal gebelikte adetin birinci gününden itibaren sayıldığında ortalama on dördüncü günde yumurtalıklardan meydana gelen yumurtlama ile oluşan yumurta tüp tarafından tutulup, tüp içerisinde ilerlemeye başlar ve tüpün geniş gözüken kısmında ilişki sırasında buraya gelen sperm ile döllenir. Daha sonra döllenmiş yumurta tüp içerisinde ilerlemeye devam ederek rahim içerisine gelir ve burada tutunarak sağlıklı bir şekilde normal gebelik sürecini başlatır. Fakat gelişen embriyo tüplerden rahime doğru ilerleyemez ve tüpte takılır kalır, burada büyürse ya da rahim dışında farklı bir yerde yerleşirse bu durumda dış gebelik gerçekleşmiş olur.
Dış gebelik nerelerde görülebilir?
Dış gebeliklerin %90’ından fazlası tüplerde yerleşir. Tüplerden başka yumurtalıklarda, rahim ağzında veya karın duvarında görülebilir. Embriyo çok dar olan tüp içerisinde büyür ve geç tanı koyulursa tüpün parçalanması sonucunda ağır iç kanama ve şok tablosuna neden olur.
Dış gebelik için risk faktörleri nelerdir?
En sıklıkla yumurta ile spermin döllendiği yer olan tüplerdeki anormallikler ve patolojiler oluşan embriyonun tüpte takılıp kalmasına neden olur. Kadının geçirdiği genital ve ya pelvik enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, daha önce dış gebelik geçirmiş olması, tüplerin bağlatılması ya da kısırlık nedenli tüplere yapılan operasyonlar, tüp bebek tedavileri, endometrioziz veya çikolata kistlerinin varlığı, rahim içi araç yani spiral özellikle de progesteron içeren spirallerin kullanımı dış gebelik riskini artırır. Progesteron hormonu tüpün hareketini yavaşlatarak içerisindeki embriyonun geçişini engellediği için progesteronlu spiraller riski arttırır. Bakır spiraller ise rahim içerisinde yer kapladığından ötürü oluşan embriyo buraya gelip yerleşemez. Belirtileri nelerdir? Karın ağrısı, sağ veya solda belirgin kasık ağrısı, adet kanamasında gecikme ve sonrasında lekelenme tarzında anormal bir vajinal kanama olması, normal gebelik belirtileri olan memelerde hassasiyet, sık idrara çıkma ve bulantı görülebilir. Nadiren iç kanama nedenli tansiyon düşüklüğü, baygınlık, soğuk terleme, çarpıntı, boyun veya omuz ağrısı olabilir.
Nasıl teşhis edilir?
Adet gecikmesi varsa mutlaka kanda gebelik testi erkenden yapılmalıdır. Gebelikten şüphelenildiği anda erken muayene çok önemlidir. Normal sağlıklı gebeliklerde Beta-HCG 15002000’in üzerinde iken gebelik kesesinin rahim içerisinde olması gerekir. İşte bu erken muayene, gebelik kesesinin rahim içerisine yerleşip yerleşmediğinin tespitini sağlar. Beta-HCG ile gebelik saptandığı halde vajinal ultrason ile gebelik kesesi rahim içerisinde izlenmiyorsa dış gebelik tanısı koyulur. Beta- HCG kan testinin takibi de dış gebelik tanısı için çok önemlidir. Bu değer, normalde sağlıklı bir gebede iki günde bir iki katına yükselmelidir. Bu yükselmeyi gerçekleştirmiyorsa dış gebelikten şüphelenilir. Düşük ile dış gebeliği ayırt etmek için kürtaj yani rahim içerisinden örneklenme alınması gerekebilir. Beta- HCG takiplerinde iki kat yükselme olmuyorsa ve vajinal ultrasonda rahim içerisinde gebelik kesesi görülemiyorsa kürtaj yapılmalıdır. Patolojiden gelen sonuçta villusun görülememesi dış gebelik tanısı konulmasını sağlar. Dış gebeliğin erken tespiti kadının sadece ilaç tedavisi ile tüpünün kurtarılmasını sağlarken geç kalınmış ve karın içerisine kanaması olan durumlarda maalesef tüp alınmasını gerektirecek cerrahi işlemleri zorunlu kılar. Erken teşhis için hastanın adet gecikmesinin olduğu anda doktora başvurması tüpün kurtarılmasını sağlayacaktır.
Tedavisi nasıldır?
Embriyonun tüpte büyümesini durduran kemoterapötik metotrexat ilaç enjeksiyonu ancak hastanın klinik durumu uygun ise yani karın içerisine kanama belirtileri yoksa erken başvuran hastalarda uygulanabilinir. Daha geç farkedilmiş ya da doktora geç başvurmuş Beta- HCG düzeyleri çok yükselmiş hatta ultrasonda bile dış gebelik olduğu görülen vakalarda sadece cerrahi seçenekler mümkündür. Cerrahi, laparoskopi ile yapılmalıdır. Açık ameliyat yani alt karından kesi ile yapılan operasyonlar tedavide son seçenek olmalıdır. Eğer hastanın şok tablosunda ağır iç kanama ve akut karın bulguları varsa acil olarak ameliyata almak gerekir ve bu durumda mecburen yoğun kan kaybı ve hastanın hayati riskinden ötürü açık ameliyat yapılır. İlaç tedavisi uygulanamayacak kadar kliniği kötü veya ilaç tedavisinin başarısız olduğu durumlarda laparoskopi ile tüpe zarar vermeden tüp korunarak dış gebelik odağı temizlenebilir. Dış gebelik tüpte kanama ve parçalanmaya yol açtıysa tüpün tamamının alınması gerekebilir. Artık günümüzde tüp yırtılmadan ve karın içerisine kanama olmadan erken tanı konabilmesi sıklıkla tüpün korunmasını mümkün kılar.