Ağız kanseri, ağız boşluğunda veya orofarenks adı verilen boğazın arka kısmında gelişen bir kanser türüdür. Bu kanser türü, dudaklar, dil, yanaklar, diş etleri, ağız tabanı ve damak gibi ağız içi bölgelerde ortaya çıkabilir. Ağız kanseri, erken teşhis edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve tedavi edilmesi zorlaşabilir. Bu nedenle, ağız kanseri belirtilerini tanımak ve erken dönemde müdahale etmek hayati önem taşır.
Ağız Kanseri Belirtileri
Ağız kanseri belirtileri, genellikle erken evrelerde fark edilmeyebilir. Ancak, bazı belirtiler uzun süre devam ederse veya şiddetlenirse, bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir. İşte ağız kanserinin yaygın belirtileri:
1. Ağızda veya Dudaklarda İyileşmeyen Yaralar
Ağız kanserinin en yaygın belirtilerinden biri, ağız içinde veya dudaklarda iyileşmeyen yaralardır. Bu yaralar genellikle ağrısızdır ve birkaç hafta içinde iyileşmezlerse dikkat edilmelidir.
2. Ağız İçinde veya Boğazda Şişlikler
Ağız içinde veya boğazda hissedilen şişlikler, ağız kanserinin bir başka belirtisi olabilir. Bu şişlikler genellikle sert ve ağrısızdır.
3. Ağızda veya Boğazda Kırmızı veya Beyaz Lekeler
Ağız içinde veya boğazda kırmızı veya beyaz lekeler fark ederseniz, bu durum ağız kanserinin bir işareti olabilir. Bu lekeler genellikle ağrısızdır ve uzun süre devam edebilir.
4. Yutma Güçlüğü
Yutma güçlüğü, ağız kanserinin ileri evrelerinde ortaya çıkabilir. Bu durum, yemek yerken veya su içerken zorlanma şeklinde kendini gösterebilir.
5. Ses Kısıklığı veya Boğaz Ağrısı
Ses kısıklığı veya sürekli boğaz ağrısı, ağız kanserinin belirtileri arasında yer alabilir. Bu belirtiler genellikle uzun süre devam eder ve tedaviye yanıt vermez.
6. Ağızda veya Boğazda Ağrı
Ağızda veya boğazda sürekli ağrı hissi, ağız kanserinin bir başka belirtisi olabilir. Bu ağrı, yemek yerken veya konuşurken daha belirgin hale gelebilir.
Ağız Kanseri Risk Faktörleri
Ağız kanseri riskini artıran bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler arasında:
- Sigara ve Tütün Ürünleri Kullanımı: Sigara içmek, puro veya pipo kullanmak, tütün çiğnemek ağız kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
- Alkol Tüketimi: Aşırı alkol tüketimi, ağız kanseri riskini artıran bir diğer faktördür. Alkol ve tütün ürünlerinin birlikte kullanımı riski daha da yükseltir.
- HPV Enfeksiyonu: İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, ağız kanseri riskini artırabilir. Özellikle HPV-16 tipi, ağız kanseri ile ilişkilidir.
- Güneş Işınlarına Maruz Kalma: Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak, dudak kanseri riskini artırabilir.
- Yetersiz Beslenme: Yetersiz beslenme ve vitamin eksiklikleri, ağız kanseri riskini artırabilir.
- Ailede Kanser Geçmişi: Ailede ağız kanseri veya diğer kanser türleri geçmişi olan kişilerde risk daha yüksektir.
Ağız Kanseri Teşhisi
Ağız kanseri teşhisi, genellikle bir diş hekimi veya doktor tarafından yapılan fiziksel muayene ile başlar. Şüpheli lezyonlar veya belirtiler tespit edilirse, daha ileri testler yapılabilir. Bu testler arasında:
1. Biyopsi
Şüpheli bir lezyonun biyopsisi, ağız kanseri teşhisinde en yaygın kullanılan yöntemdir. Bu işlem sırasında, lezyondan küçük bir doku örneği alınır ve mikroskop altında incelenir.
2. Görüntüleme Testleri
Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme testleri, kanserin yayılımını değerlendirmek için kullanılabilir.
3. Endoskopi
Endoskopi, ağız ve boğazın içini incelemek için kullanılan bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, ince bir tüp ve kamera kullanılarak ağız ve boğazın içi görüntülenir.
Ağız Kanseri Tedavisi
Ağız kanseri tedavisi, kanserin evresine, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında:
1. Cerrahi Müdahale
Cerrahi müdahale, ağız kanserinin tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemdir. Kanserli dokunun çıkarılması, kanserin yayılmasını önlemek için önemlidir. Cerrahi müdahale, kanserin evresine ve yayılımına bağlı olarak değişebilir.
2. Radyoterapi
Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Bu tedavi yöntemi, cerrahi müdahale sonrası veya cerrahi müdahale yapılamayan durumlarda kullanılabilir.
5 Haziran 2024
Giriş Tarihi: 31.01.2023
Güncellenme Tarihi: 30.06.2025
Web sitemizde yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır. Şikayetinizle ilgili değerlendirme, tanı ve tedavi için mutlaka bir doktora veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.