ONLİNE İŞLEMLER
Ağız kokusu yaygın bir sağlık sorunudur. Hastalar kendi ağız kokusunun farkında olmayabilir ve bunu başka bir kişiden öğrenebilirler. Ağız kokusu “sosyal olarak kabul edilebilir bir seviyenin ötesinde şiddetli kötü koku” olarak tanımlanır. Ağız kokusu birçok birey için önemli bir kaygıdır ve bireylerin yaşam kalitesiyle birlikte kişisel ilişkilerini de olumsuz yönde etkileyebilir. Ağız kokusu üç başlık altında incelenebilir;
Fizyolojik ağız kokusu: Belirli bir nedeni olmayan ağız kokusu genellikle sabahları daha kötüdür ve genellikle geçicidir. Patolojik ağız kokusu: Belirli bir nedenden kaynaklanan nefesin kötü kokmasıdır. Yalancı ağız kokusu: kötü nefes kokusunun bir kanıtı olmadığı halde kişi tarafından nefesinin kötü koktuğu algısıdır.
Ağız kokusunun sıklığı toplumdan topluma değişiklik gösterdiği göz önüne alındığında % 30 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Ağız kokusu, yetişkinlerde daha sık görülmesine rağmen, çocuklar da dahil olmak üzere her yaşta görülebilmektedir. Erkekler ve kadınlar eşit derecede etkilenir. Bununla birlikte ağız kokusu şikayeti için bir sağlık uzmanı gören hastaların yaklaşık yüzde 25'inde gerçek ağız kokusu yoktur.
Ağız kokusu vakalarının çoğunluğu (yüzde 80-90) ağız içi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ağız içinden kaynaklanan ağız kokusu kötü ağız hijyeni, diş eti iltihabı ve diş çürüğü ile ilişkilidir, ancak bu tür rahatsızlıkları olmayan kişilerde de ağız kokusu görülebilir. Ağız kokusu ağırlıklı olarak dişler arasındaki materyal üzerindeki bakteriyel etki ve dilin üçte birinin arka kısmında kalan gıda artıklarından kaynaklanmaktadır. Dildeki yarıklar ve çatlaklar kokuya neden olan bakterilerin büyümesi için elverişli bir ortam sağladığı için özellikle önemlidir. Ağız kuruluğu, kusurlu dental tedaviler, diş eti apse ve temiz olmayan protezler de ağız kokusuna katkıda bulunabilirler. Bakteriler kötü kokulu kimyasalları üretirler. Bu kimyasallardan özellikle hidrojen sülfür, metil merkaptan ve dimetil sülfür gibi uçucu kükürt bileşikleri önemlidir.
Fizyolojik ağız kokusu genellikle sabahları nispeten düşük tükürük salgısının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Kişisel ağız hijyenine dikkat edilmemesinde daha belirgin olabilir. Genellikle fırçalama, diş ipi kullanma, yeme veya su içmeden hemen sonra düzelir. Geçici ağız kokusunun diğer nedenleri arasında tütün kullanımı ve aromatik yiyeceklerin ( sarımsak, soğan vb.) ve bazı içeceklerin (örn. Alkol, kahve) tüketimi yer alır.
Patolojik ağız kokusunun nedenleri, anatomik olarak kaynaklandığı bölgeye göre sınıflandırılabilir. Bu bölgeler:
Ağız kokusu burundan kaynaklandığında burundan verilen nefesin kokusu ağızdan verilen nefesin kokusundan daha fazla olur. Ağız kokusunun burun kaynaklı nedenleri:
Nadiren ağız kokusu yemek borusu ve mideden kaynaklanabilir. Koku uçucuları yemek borusu ve ağız yoluyla mideden salınabilir ve ağız kokusuna neden olabilir. Ağız kokusunun özefagus ve mide kaynaklı nedenleri:
Ağız kokusunun sistemik nedenleriyle, ağızdan ve burundan gelen koku altta yatan sistemik hastalığı işaret eder. Bu hastalılar:
Öznel ağız kokusu (sözde ağız kokusu), objektif onay olmadan ağız kokusu şikayeti olarak tanımlanır ve psikolojik veya nörolojik olarak kategorize edilebilir. Ağız kokusunun psikolojik nedenleri arasında hipokondriyak psikoz ve koku referans sendromu bulunmaktadır. Objektif ağız kokusu tedavi edilen bazı hastalarda, ağız kokusu kontrol altına alındığında psikolojik ağız kokusu gelişebilmektedir.
Bir klinisyen tarafından ağız kokusu olmadığı belirlenmesine rağmen hastanın ağız kokusu konusunda sürekli sıkıntı çektiği bir tür yalancı ağız kokusudur. Halitofofobi hastaları genellikle ağız hijyenine takıntılı olurlar ve dişlerini günde birkaç kez fırçalarlar ve sık sık durulanırlar veya gargara yaparlar. Genellikle sorunlarının organik olduğuna inanırlar.
Ağız kokusunun değerlendirilmesi, ağız kokusunun tedavi edilebilir bir nedenini bulmaya yönelik bir öykü ve fizik muayeneyi içerir. Ağız kokusunu derecesini değerlendirmek için uçucu kükürt bileşenlerini ölçen bir takım testler yapılabilmektedir.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Prof. Dr. Nihat Okçu Gastroenteroloji Uzmanı 28 Eylül 2020