Sitede Ara

Jinekolojik ameliyatlarda kadınların en büyük sorunu, iz kalması. Laparoskopik olarak gerçekleştirilen ameliyatlarda kalan iz göbek deliğine saklandığı için sorun teşkil etmiyor.

Son 40 yıldır laparoskopi,  sadece tanısal amaçla ve tüplerin bağlanması için kullanılan jinekolojik cerrahi bir işlemden, jinekolojik olan ve olmayan pek çok ameliyatın yapıldığı bir yönteme dönüştü. Dış gebelik, yumurtalık kistleri, çikolata kistleri, myom, endometriozis tedavisi, rahimin alınması, rahim sarkması ve kanser cerrahisi gibi çok sayıda durum için tedavi seçeneği haline gelmiştir. Açık yapılan ameliyatlarla kıyaslandığında  laparoskopi, kanamanın daha az, iyileşmenin daha hızlı olduğu bir yöntem. Daha iyi aletler ve kamera imalatları, iki ve üç boyutlu görüntüler sayesinde robotik cerrahi ve tek delikten cerrahi uygulanır hale gelmiştir.

Kesi, neden iz bırakır?

Doku bütünlüğü bozulduğunda oradaki kan damarları büzülür, fibrin tıkaçlar oluşturulup kanama durdurulur. Akyuvarlar ve özellikle makrofajlar sahaya hücum eder. Ardından fibroblastlar aktif hale gelir. Kollajen lifler salgılanarak oluşan boşluk örülür. Ortaya çıkan yepyeni bir deri değil, deri katlarındaki  hasarın onarılma dokusudur. Yani yara iyileşmesinin normal bir sonucu olarak sıkar, diğer adıyla nedbe meydana gelir. Bir kesi ne kadar dikkatli ve usulüne uygun onarılsa da kalıcı bir iz daima oluşur. Bununla beraber  izin kabul edilebilir veya gizlenebilir olması önemlidir. Lazerle dikmek diye bir yöntem yoktur. Yara iyileşmesi sonucu oluşacak nedbe dokusu yani izin görüntüsü,  hastadan hastaya ve kesinin vücuttaki yerlerine göre farklılık gösterir. Bundan dolayı, nedbenin nasıl sonuçlanacağını önceden kestirmek zordur.  Zaman içinde kesi izi ten rengine döner, başlangıçta hissedilen sertlik yumuşar ve daha düzenli hale gelir, ancak az ya da çok mutlaka bir iz kalır.

‘Kapalı ameliyat da denilen laparoskopik ameliyat nasıl yapılır? 

Laparoskopik operasyonlarda hastanın karnına göbekten bir kamera ile girilir. Batın karbondioksit gazı ile uygun basınca kadar şişirilir. Böylece içeride operasyon için uzay boşluğu, alan sağlanmış olur. Karın ve pelvis bölgesinde 2 ila 4 ayrı yerden  batına yerleştirilen port denilen tüplerden içeri yönlendirilen kesici, tutucu, bağlayıcı aletlerle cerrahın elleri batın dışında olduğu halde, batındaki optic sayesinde monitörden görerek ameliyat gerçekleştirilir. Fakat bu ameliyatlardan sonra da karında kullanılan cerrahi aletlerin sayısına göre 2 ila 4 ayrı noktada 1-2 cm iz kalmaktadır. Ancak göbek deliğindeki kesinin izi, mevcut çukurluğun içinde kaldığından göze çarpmamaktadır.

Kapalı ameliyatların avantajları nelerdir? 

Laparoskopide açılan 4-5 deliğin iyileşmesi sırasında karşılaşılan ağrı, açık ameliyatlardaki örneğin 10 cm’lik kesinin iyileşirken yarattığı ağrıdan çok daha azdır.  Hissedilen ağrının az olması hastanın, ameliyatın etkilerini daha az hissetmesi, daha çabuk taburcu olması, işine ve günlük olağan faaliyetlerine daha çabuk dönmesi anlamına gelir.

Peki, sıklıkla duyduğumuz izsiz ameliyat ne demek?

Aslında laparoskopik olarak yapılan ameliyatın yeni bir türüne izsiz ameliyat denmektedir. Göbek deliğinin içinde kalan ve dışarıdan bakınca görülemeyen 2 santimlik bir kesi açılıp batına trokar denen üzerinde 3-4 delik taşıyan bir  sistem yerleştirilir. Buna multiplport denir. Bu tek bir delikteki 3-4 porttan kamera ve ameliyat aletleri  batına yönlendirilir. İşlem, İngilizce  ‘Single  Incision Laparoscopic Surgery’ kelimelerinin kısaltması olan  SILS diye isimlendirilir.  Bu kavram, Türkçe de tek delikten/ kesiden laparoskopik ameliyat  olarak karşılanabilir.  Klasik laparoskopik ameliyatta , operasyon ekipmanı 4 ayrı delikten batına sokulurken  SILS’te tek delikten demet  şeklinde  yerleştirilir.  Böylece, açık ameliyattan klasik laparoskopiye oradan da SILS’ye doğru operasyon kesi uzunluğu en aza inmiş olur.

Tek delik cerrahisinin, klasik laparoskopik cerrahiye göre avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Hastalar açısından  SILS’de kozmetik sonuçlar mükemmeldir. Ağrı kontrolü daha iyidir böylece ağrı kesici gereksinimi daha azdır. Ancak göbek fıtığı açısından tedbirli olmak gerekebilir. Tek delikteki 3-4  portun ulaştığı mesafede olduğu için aynı seansta yumurtalık ve safra kesesi operasyonu yapılabilir. Cerrahlar açısından SILS’nin standart uygun sürelerde yapılabilmesi için belli vaka sayısından sonra pratiğe geçirilmesi gerekir. Yani öğrenme eğrisi uzun süren bir yöntemdir.

Batına giriş yeri olarak neden göbek deliği seçiliyor?

Karın ve pelvis bölgesine hemen hemen eşit uzaklıkta bakış ve sahalara hakimiyet sağlar. Batın duvarı kalınlığının, diğer noktalara göre daha ince olduğu yerdir. Dolayısıyla daha az damar ve sinir mevcuttur. Göbek deliğinin kendisi zaten doğumdan sonra varolan tabi bir nedbe dokusu olup yeni kesi izini de doğal çukurluğu içinde saklayacaktır.

YRD. DOÇ. DR. ŞÜKRİYE LEYLA ALTUNTAŞ