Sitede Ara

Medipol'de Hemşirelik Ekolü

"Medipol'de hemşirelik ekolünü oluşturmak için güçlü bir ekiple birlikte çok çalıştık ve gayret gösterdik."

Sağlıkta odak noktası hastalar ve onlara doğru, etkin, güvenilir bakım vermek olmuştur. Bunu sağlayabilmek için de en etkin ve en kestirme yol hasta güvenliği ilkelerini tam ve eksiksiz uygulamaktır. Bunun farkındalığıyla hemşirelik hizmetleri organizasyon ve operasyon çatımızı oluşturduk. Buradaki bütün kurgu, kurallar, hasta güvenliği ilkeleri ve uluslararası aynı zamanda ulusal sağlık bakım standartları doğrultusunda oluşturulmuştur. Dünyada en prestijli akreditasyon kuruluşlarından birisi olan JCI akreditasyon standartları ve Sağlık Bakanlığının hizmet kalite standartları doğrultusunda kurallar zincirini belirledik. Talimatlarımızı, prosedürlerimizi, iş akışlarımızı oluşturduk ve oluşturduğumuz bu sistemin eğitim programını hazırladık. Bu doğrultuda kurumumuzda işe başlayan her hemşire on gün süren hemşirelik hizmetleri oryantasyon programı almaktadır. Oryantasyon programının içinde en başta hasta güvenliği ilkeleri yer almaktadır. Hasta güvenliği ilkeleri, hastaların kimlik bilgilerinin doğrulanmasıyla başlayan bir süreç aslında. Tüm girişimsel işlemlerde, tedavi uygulamalarında, hasta transferlerinde doğru hastaya işlem yaptığımızdan emin olmamız lazım ve bunu hiç aksatmadan her işlemde gerçekleştiriyor olmak lazım. Bu kültürü oturtmak çok kolay değil aslında. Tüm hastanelere gittiğiniz zaman her hastada bir kol bilekliği vardır, kol bandı vardır. Ama bu kol bandı doğru zamanda kontrol ediliyor mu diye soracak olursanız burada büyük bir soru işareti var.

Hemşirelik hizmetleri yöneticileri, kalite koordinatörlükleri kurumlarda kullanılan araçların amacı doğrultusunda doğru kullanılıp kullanılmadığını temin etmek durumundalar. Biz buna odaklandık. Bir diğer unsur hastaların düşmelerinin önlenmesi konusudur. Çünkü hastaneye yattıklarında insanlar farklı bir ortamda oluyorlar. Yeni ilaçlar kullanıyorlar. Kafaları çok karışık ve yüksek stres düzeyine sahip olabiliyorlar. Bu ve hastalıklarıyla ilgili sebeplerden dolayı düşme riskine sahip oluyorlar. Bu düşmeler basit yaralanmalarla sonuçlanabileceği gibi yaşam kaybı gibi çok ciddi sonuçlara da yol açabiliyor. Dolayısıyla bakım hizmeti veren sağlık profesyoneli, hangi hastaların yüksek riskli olduğunu ve bu yüksek riskli hastalarda hangi önlemlerin alınması gerektiğini iyi bilmeli ve ona göre hareket etmelidir.  Eğitim programımızda yer alan konulardan birisi budur.  Bir diğeri ilaç güvenliği. ilaçların doğru kullanıldıklarında tedavi edici olduğunu, doğru kullanılmadıklarında da zehir oldukları hep farmakoloji birinci derste söylenir. Dolayısıyla yüksek riskli ilaçların kullanıldığı ortamlarda, bakım ortamlarında bu ilaçları da hastaya zarar vermeden uygulayacak şekilde donanım kazanılması gerekiyor. Hemşirelerin birtakım kurallara dikkat etmeleri gerekiyor. Enfeksiyonların önlenmesi tüm dünyada hastanede yatan hastaların güvenliğini sağlamak için yine en önemli konulardan bir tanesidir. El hijyeni programıyla başlayan ilaç uygulamalarında ya da girişimsel uygulamalarda ya da izolasyon uygulamalarında uyulması gereken kurallarla devam eden çok kapsamlı bir enfeksiyon kontrol eğitimimiz bulunmakta. Bir diğer konu güvenli cerrahi sürecidir. Güvenli cerrahide hastanelere baktığınız zaman hasta yükünün çok büyük bir kısmının ameliyat olacak olan hastalardan oluştuğunu görüyoruz. Medipol’de basitten karmaşığa kadar yelpaze ne kadar genişse o yelpazenin en başından, en sonuna kadar hasta profilini görmemiz mümkün. Bademcik ameliyatından kalp nakline, organ nakline varan risk profilinde ameliyatlar yapılıyor. Bunun basiti, karmaşığı yok aslında. Güvenli cerrahi kurallarını en küçük operasyondan, en büyük operasyona kadar eksiksiz ve kesintisiz uygulamak durumundayız. Dolayısıyla bu da eğitim programımızın önemli parçalarından bir tanesi. 

Hasta güvenliği ilkelerinden bir tanesi de etkili iletişimdir. Yazılı ve sözlü olan iletişimin açık ve net olması gerekmektedir. Hasta kayıtları bu anlamda önemli iletişim araçlarıdır ve hasta kayıtlarının doğru, eksiksiz, zamanında ve hastayı yansıtır özellikte olması gerekiyor. Buna çok özen gösteriyoruz. Dolayısıyla bu bilgi aktarım sürecinin de uluslararası standartlarda olmasını istiyoruz. Bunun için geliştirdiğimiz hemşire bilgi aktarım formlarımız bulunmaktadır. Hemşirelere oryantasyon programında bu formların doğru kullanımını sağlamayı öğretiyoruz. Oryantasyon programını tamamlayan hemşirelerimiz sahada klinik rehber hemşirelerimiz ve eğitim gelişim hemşirelerimiz tarafından sorumlu hemşire ekip lideri hemşirelerin de desteğiyle klinik adaptasyon programına alınıyorlar. Bu klinik adaptasyon programında da tüm birimlerin kendi işleyişine özel hazırlanmış öğrenim hedefleri var. Bu öğrenim hedefleri doğrultusunda hafta hafta eğitimler alıyorlar ve her bir eğitim haftasının sonunda da birebir değerlendirmeye tabi tutuluyorlar. Bu değerlendirmenin sonucunda yeterli performansı gösterip göstermediklerine dair bir puanlama yapılıyor. Eğer öğrenme tamamlanmamışsa o konu tekrar eğitim programına dahil ediliyor ve tekrar anlatılıyor. Normal kliniklerde yatan hasta kartlarında bu süreç iki ay gibi kısa bir sürede tamamlanıyor. Ama ameliyathaneler, yoğun bakımlar gibi girişimsel alanlarda daha spesifik bilgi ve beceri gerektiren alanlarda ise bu süreci dört ayla altı ay arasında kapsamlı bir şekilde her konuyu detaylı anlatacak şekilde geniş tutuyoruz. Klinik adaptasyon sürecinde çalışana da düşen görevler vardır. Hastanedeki tüm yazılı talimat ve prosedürleri okumaktan sorumlular. Çünkü o talimat ve prosedürler aslında yol haritası. Yani burada hangi adımı nasıl atacağıyla ilgili çok kapsamlı bilgiler içeriyor. Bu okumalardan da sınav oluyorlar. Bütün bu öğrenme sürecinin sonunda aslında bir hemşire dünya standartlarında hasta bakım kalitesini sağlayabilecek bir donanıma sahip oluyor.

Yine özellikli birimlerde birime özgü eğitim programlarımız var. Üç ila altı gün arasında süren yoğun bakım eğitim programı, yenidoğan eğitim programı, pediatri hastalarına yönelik eğitim programı, pediatri yoğun bakıma özel eğitim programı, onkoloji, kemoterapi gibi alanlara yönelik eğitim programlarımız da mevcut. Özellikle yeni mezunlar için böylesine kapsamlı bir eğitim programı içinde yetişiyor olmak, çalışanın mesleğe uyum sürecinde en çok iş bırakma nedeni olan o kendini çok dipte gördüğü, başarısız gördüğü bu meslek bana göre değil dediği süreci çok daha rahat ve güvenle atlatmasına yardımcı oluyor. Çünkü o süreçte kendini kötü hissettiği ya da başaramadığını hissettiği anda yanında onu destekleyecek eğitimciler var.

Büyümeye odaklanan bir kurum olduğumuz için ekibimize sürekli yeni arkadaşlarımız dahil oluyorlar. Yeni arkadaşlarımızın çoğu da yeni mezunlardan oluşuyor. Buradaki kıdemli ekip bu standartları çok iyi öğrenip yetişen ekip de onlara rol modeli olarak destek oluyorlar. Bu eğitim programını alan hemşireler uygulamada da gerçekten diğer arkadaşlara rol model olabilecek düzeyde beceri gösterebiliyorlarsa hem öğrendiklerini uygulayan hem de yanındakine, yeni başlayanlara öğretebilen bir özellik, bir performans sergiliyorlarsa ve bunu hastalara yansıtabiliyorlarsa kariyer hedeflerine ulaşmaları da daha kolay oluyor. Bu anlamda Medipol mezunu arkadaşlarımızın daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü öğrencilik yıllarından itibaren işleyen bir sistemin içinde gördükleri bir sistemin içerisinde daha kapsamlı bir eğitim alıyorlar ve bu eğitim programına uyumları daha kolay oluyor. Kurum kültürünü de daha öğrencilik yıllarından itibaren aldıkları için kariyer fırsatı anlamında bir tık daha önde olduklarını söyleyebilirim. Dolayısıyla şu anda eğitim kadromuzda, yönetici kadromuzda da Medipol mezunu arkadaşlarımızın ağırlıkta olduğunu söyleyebilirim. Bu tabii diğer arkadaşlarımız için bir dezavantaj değil. Burada hedef hasta güvenliği ilkelerini en doğru ve en iyi uygulayan, bunlara en çok sahip çıkan olmak ve birtakım yönetsel becerileri, ekip yönetme becerilerini, kişisel özelliklerini de ortaya koyabiliyorsa herkesin burada kariyer yapma fırsatı var. Bazı eğitimlerimizde üniversitedeki hocalarımızdan destek alıyoruz. Onların da katkısıyla güncel bilgileri, kanıta dayalı bilgileri kurumumuzda çok daha hızlı bir şekilde hayata geçirme şansı buluyoruz. Çeşitli kurs programları, sempozyumlar ve etkinlikleri üniversitemizle birlikte gerçekleştiriyoruz. O da akademik anlamda da aldığımız destekle çalışanlarımızın hem motivasyonunu hem de öğrenme şevkini arttırıyor diyebilirim. Yine üniversiteyle birlikte araştırma projeleri yürütüyoruz. Hemşirelik hizmetlerinin başında olduğu bir araştırma komitemiz var. Bu araştırma komitesine hem üniversitemizin hocaları hem de teknoloji transfer ofisi destek oluyor. Bu yıl ki çalışmalarımız dijitalleşmeye yönelik çalışmalar. Hemşirelik uygulamalarının, hemşirelik kayıtlarının akıllı sistemlerle, elektronik karar destek sistemleriyle yönetilmesini ve daha güvenli hale getirilmesini hedefliyoruz. 

İnsan kaynakları departmanımız tamamlanması gereken hemşire sayısı için çok ciddi çaba sarf ediyor. Günde yirmi görüşme yaptığımız zamanlar oluyor ve iş görüşmelerimiz evet diplomanız var şu bölümde çalışın gibi de geçmiyor. Adaylar gerçekten bu standartları karşılayabilecek, anlattığımız, öğrettiğimiz oryantasyon programlarında başarı sağlayabilecek özellikte mi? Bunlara detaylı bakarak alım yapıyoruz. Dolayısıyla insan kaynaklarının da desteğiyle çok kısa sürede hemşire istihdam sorununu da çözebiliyoruz. Yeni başlayan hemşire sayısı arttığı dönemlerde oryantasyon programlarının sayısını arttırıyoruz. Dolayısıyla burada hasta hemşire oranından feragat etmeden, taviz vermeden ve hasta güvenliği hedeflerinden, kurallarımızdan taviz vermeden bakım kalitemizi hep en üstte tutmayı hedefliyoruz. Bu da hemşire açısından bir konfor aslında. Hemşirelerimiz şundan eminler: Ben benden beklentileri karşılayamayacağım düzeyde bir hasta yüküyle karşılaşmayacağım. Bu önemli bir şey. 

Bunun dışında sosyal sorumluluk faaliyetlerimiz de var. Bunlardan biri diyabet hasta okulu. Diyabet hastalarımızın diyabet eğitimi hemşiresi tarafından eğitimlerinin gerçekleşmesi, hastalığa uyum sürecinde gerçekten önemli. Çünkü sadece ilaç tedavisiyle diyabeti yönetmek mümkün değil. Birtakım bilgilere sahip olması gerekiyor hastaların. Birtakım yaşam standartlarını ya da yaşam alışkanlıklarını değiştirebiliyor olmaları lazım. Bu anlamda diyabet hemşirelerimiz adeta bir yaşam koçu gibi destek oluyorlar. Özel hastanelerde birçok hizmetler ücretli olabiliyorken hemşirelik hizmetlerinin sunduğu diyabet hasta eğitimi ve diyabet hasta okulu tamamen ücretsiz. Yine anne adaylarının ve babalarının katılabildiği gebelik okulu eğitimlerimiz de ücretsiz verilmektedir. Hemşirelik hizmetlerine bağlı kadronun kurum standartları doğrultusunda performans gösterip göstermediğini sürekli ölçüyoruz. Eğitim sonrası sahada görevlendirdiğimiz  ekibin etkinliğini, performansını da değerlendiriyoruz. 

Tüm bu eğitim, iyileştirme ve bakım kalitesini yükseltme çalışmalarının sonucunda kurumumuz 2014 yılında akademik tıp merkezi hastane standartlarında denetlenerek Türkiye'de akredite olan ilk hastane unvanını aldı. Aynı zamanda sağlıkta kalite standartlarının değerlendirildiği, Sağlık Bakanlığı denetimlerinde de çok yüksek puanlarla yaptığımız bu uygulamaların objektif olarak değerlendirilmesini gördük. Onun dışında bebek dostu hastane unvanımızı zaten kurulduğumuz ilk yıl almışken yenidoğan yoğun bakım ünitesi olarak bebek dostu yeni doğan yoğun bakım belgesine sahip Türkiye'deki ilk özel hastane unvanını aldık ve tüm bunların içerisinde hemşirelik hizmetlerinin sorumlu olduğu standart maddeleri son derece yüksek. Dolayısıyla ortadaki başarıda hemşirelik hizmetlerinin payının görmek bizi oldukça mutlu ediyor. Bu başarılı ekibin içerisinde yer almak ve her başarıda tarihe imza atacak nitelikte sonuçlar elde etmek hakikaten güçlü bir organizasyonun, güçlü bir operasyon yapısının ve güçlü bir ekibin olduğunu da bize kanıtlıyor ve gösteriyor. Böyle güçlü bir ekibin içerisinde kendi kariyer hedeflerine ulaşmak isteyen meslektaşlarımız için her zaman yer var diyebiliriz.  

Medipol Üniversitesi Hastanesi
Meryem Kapancı
Hemşirelik Hizmetleri Müdürü
15 Ağustos 2022