Sitede Ara

Pek çok kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen alerjilerin kısa sürede tepsit edilmesi oldukça önemlidir. Deri, kan ve provokasyon testleri alerjik hastalıkların tanısında önemli yol göstericiler olarak kullanılır.


Bağışıklık sisteminin temel görevi vücudumuza zarar verebilecek bazı mikropları, yeni gelişen kanser hücrelerini veya bir organımızdaki iltihabı tanıyarak yok etmektir. Bu görevi yerine getirebilmek için vücudumuzda adeta bekçilik yapmakta ve temas ettiğimiz, soluduğumuz, beslenme amaçlı yediğimiz veya ilaç olarak aldığımız her şeyi vücudumuza zararlı olabilir mi diye kontrol etmektedir. Zararlı olmayacağını düşündüğü şeylere izin vermekte, zararlı olarak algıladığı şeyleri de yok etmek için reaksiyon göstermektedir. Ancak bağışıklık sistemimiz bazı kişilerde, bu zararlı- zararsız ayrımını her zaman doğru yapamaz ve aslında zararlı olmayan maddelere karşı aşırı reaksiyon, diğer bir deyişle alerjik reaksiyon gösterir. Bu kişiler de alerjik kişiler olarak tanımlanır. Günlük hayattan örnek verirsek, yediğimiz yumurta zararlı gibi algılanırsa (aslında vücudumuza zarar verme ihtimali yoktur) bağışıklık sistemi gereksiz aşırı bir reaksiyon göstererek bulantı, kusma, ishal gibi şikayetlerle gıda alerjisi ortaya çıkar. Gıda alerjisi, alerjik nezle, alerjik astım, ilaç alerjileri, alerjik egzema, arı alerjisi ve bazı kurdeşen (ürtiker) çeşitleri en sık görülen alerjik hastalıklardır. Anafilaksi ise hayatı tehdit edici, en tehlikeli alerjik hastalık tablosudur. Farklı alerjik hastalıklara neden olan farklı alerji mekanizmaları olabildiğinden öykü çok önemlidir. Öyküyle birlikte çeşitli deri testleri, kan testleri ve provokasyon testleri alerjik hastalıkların tanısında kullanılan tanı yöntemleridir.

HER BİR ALERJENE ÖZEL ANTİKOR
Bağışıklık sistemimiz parazitleri etkisiz hale getirmek için ve vücudumuza giren alerjenlerin bir kısmına karşı immünogloblin E ( IgE) adı verilen antikorlar üretir. Bu antikorlar üretildikleri hücrelerden her bir alerjene karşı özel olarak salgılanmakta ve spesifik IgE (sIgE) olarak adlandırılarak alerji tanısında kullanılmaktadır. Kandan yapılan alerji testleri deri testleri yapılamadığı durumlarda (hastanın alerji ilacı kullanması, dermografizm varlığı, yüksek dozda ağızdan veya lokal kortizon kullanımı gibi) faydalı olur. Solunumsal alerjik hastalıkların tanısında ilk tercih deri prik testleridir. Gıda alerjisi şüphesinde prik deri testi ile birlikte, prik test sonuçlarını doğrulamak amacıyla eş zamanlı bakılabilir. Penisilin alerjisi ve arı alerjisi öyküsü varlığında kanda bakılan testler pozitif bulunması tanıyı destekler. Piyasada çeşitli isimlerle IgG bakılarak gıda intolerans testi olarak tanımlanan testlerin gıda alerjisinde tanı değeri yoktur, yanıltıcıdır. Sonuçlarına göre gereksiz diyetler önerilmektedir. Alerjik astım ve alerjik nezlede, çoğunlukla prik deri testi nadiren ihtiyaç olursa kan testi (spesifik IgE) önceliklidir. Gıda alerjisinde, prik deri testi ve kan testi birbirini tamamlayacak şekildedir. İlaç alerjisinde, şüpheli ilac çeşidine göre değişmek üzere, genellikle önce prik ve intradermal deri testleri, sonrasında ağızdan veya damar yoluyla provokasyon yapılmalıdır. Arı alerjisinde, prik ve intra dermal deri testleriyle birlikte kan testleri birbirini tamamlayacak şekilde test uygulanır. Alerjik (atopic) egzemada, prik deri testleri gerekirse kan testleri, kontak dermatitde, yama testleri, kronik ürtikerde (kurdeşende) ise alerji testleri öncelikli değildir. Nadiren gerekirse prik ve kan testi yapılabilir.

TEST ÇEŞİTLERİ
Prik deri testi (delme testi), intradermal deri testi (deri içi test), patch testi (yama testi) olmak üzere 3 çeşit deri testi vardır.

Prik Testi
Prik testi en sık kullanılan testtir. Genellikle ön kolun iç yüzüne yapılır. Ön kola yapılamadığı durumlarda sırta da yapılabilir. Allerejenler damla büyüklüğünde kola sıralanır, çeşitli aparatlarla deriye bastırılarak deri altıyla teması sağlanır. 15-20 dk. sonra deride ortaya çıkan kızarıklık ve kabarıklığa göre test raporlanır. Prik testleri ile daha çok havadan temas ettiğimiz ev tozu alerjenleri, bitkilerin polenleri, küf mantarları, kedi, köpek, kuş gibi evcil hayvan alerjenleri, lateks(kauçuk) alerjisi değerlendirilir. Bu alerjenler sıklıkla alerjik nezle ve astımın nedeni olarak karşımıza çıkarlar. Prik testi bebeklik ve çocukluk döneminde gıda alerjisinde de faydalı olabilir. Erişkinin gıda alerjisinde tanı değeri sanılanın aksine kısıtlıdır. Atopik egzemada da (alerjik egzema) prik testi faydalı olabilir.

İntradermal Deri Testi (Deri İçi Test)
Intradermal testler daha çok ilaç alerjisi ve arı alerjisi tetkiklerinde kullanılır. İntradermal testlerin yanlış pozitifliğinin yüksek olduğu diğer bir deyişle gerçekte alerjik olunmadığı halde alerjikmiş gibi gösterme potansiyelinin olduğu bilinmelidir.

Yama Testleri (Patch Test)
Yama testi cildimize çeşitli kimyasalların ve alerjenlerin teması sonucu ortaya çıkan kontakt dermatitin tanısında kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca diğer egzema çeşitleri ve dermatolojik hastalıkların ayırıcı tanısında alerjik kontakt dermatit tanısını ihtimal dışı bırakmak için kullanılabilir. Nadiren yama testleri ilaç alerjisi tetkikinde faydalı olabilir. Yama testinde test edilecek maddeler ve alerjenler küçük bantlara emdirilir ve bu bantlar sırt bölgesine yapıştırılarak uygulanır ve 48 saat sırtta kalır. 48 ve 72’nci saat sonunda test değerlendirilir.

Provokasyon Testi
Provokasyon testi herhangi bir alerjik hastalığın etkeni olabileceği düşünülen alerjenin kişiye değişik yollarla direkt verilerek reaksiyon gösterip göstermediğinin değerlendirilmesidir. Alerjik hastalık tanısında tanı değeri en yüksek yöntemdir. Ancak provakasyonun kendisinin alerjik reaksiyon oluşturma olasılığı olduğu için riskli bir yöntemdir. En sık ilaç alerjisinde kullanılır. Genellikle şüpheli ilaç ile yapılan prik ve intradermal testler negatif bulunduktan sonra son basamak olarak ilacın kendisi çoğunlukla ağızdan, ve damar yoluyla verilir. Oral besin provokasyon testi, şüpheli besin alerjisi olan hastalarda tanıyı doğrulamak ya da besine karşı alerjisi olduğu bilinen kişilerde tolerans gelişip gelişmediğini ispatlamak için yapılabilir. Provakasyon testleri genel anlamda tanı değeri yüksek ancak zaman alan, maliyeti yüksek ve daha önce belirtildiği gibi riskli bir yöntemdir.