ONLİNE İŞLEMLER
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, gözyaşı kanallarının tıkanması veya daralması sonucu gözyaşının normal şekilde akamaması durumunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Gözyaşını göz yüzeyinden toplayıp burun içerisine kadar uzanan kanallara gözyaşı kanalları denilmektedir. Doğuştan veya sonradan tıkanıklık gerçekleşebiliyor. Gözyaşına açılan deliklerden buruna uzanan noktaya kadar herhangi bir seviyede bu tıkanıklıkları görülebilmektedir.
Bebeklerde ve yetişkinlerde sulanma ve çapaklanma belirtileri varsa gözyaşı tıkanıklığı testi ile rahatsızlığı tespit edilmektedir. Gözyaşı kanalı tıkanıklıklarının belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir, ancak bu belirtiler sıkça görülmektedir.
Erişkinlerde ise birtakım sebeplere olarak genelde tıkanıklık ortaya çıkmaktadır. Kronik enfeksiyonlar, travmalar, tümörler bazen bazen de hiçbir sebep olmaksızın kanal yavaş yavaş daralmakta ve tıkanıklık meydana gelmektedir.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, her yaşta bireyde ortaya çıkabilen bir durumdur. Ancak bazı risk faktörleri, belirli gruplarda gözyaşı kanal tıkanıklığının daha yaygın görülmesine neden olabilir. İşte gözyaşı kanal tıkanıklığının sık görüldüğü bazı durumlar:
Yenidoğan bebekler: Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, bebeklerin gözyaşı kanallarının doğumda tam olarak gelişmemiş veya tıkanmış olmasından kaynaklanabilir. Yenidoğan bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığı oldukça yaygın bir sorundur ve genellikle kendiliğinden düzelir.
Yaşlı bireyler: Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, yaşlanma süreciyle birlikte daha yaygın hale gelebilir. Yaşlılıkla birlikte gözyaşı kanallarında daralmalar veya tıkanıklıklar ortaya çıkabilir.
Göz travması geçirenler: Göz travmaları, gözyaşı kanallarında tıkanıklığa neden olabilir. Özellikle kafa veya yüz bölgesine darbe alan kişilerde gözyaşı kanal tıkanıklığı riski artabilir.
Göz enfeksiyonları: Göz enfeksiyonları, gözyaşı kanallarının tıkanmasına neden olabilir. Özellikle tekrarlayan veya kronik konjonktivit gibi göz enfeksiyonları olan bireylerde gözyaşı kanal tıkanıklığı daha sık görülebilir.
Göz ameliyatları geçirenler: Göz ameliyatları, gözyaşı kanallarında tıkanıklığa neden olabilen bir risk faktörüdür. Özellikle katarakt cerrahisi veya gözyaşı kanalıyla ilgili diğer operasyonlar sonrasında tıkanıklık gelişebilir.
Gözyaşı kanalı anomalileri: Doğuştan gelen gözyaşı kanalı anomalileri, gözyaşı kanalının doğru şekilde çalışmasını engelleyebilir. Bu durumda gözyaşı kanal tıkanıklığı daha sık görülebilir.
Göz içi kanalları gözün hemen kenarında, göz yüzeyinin kenarındaki küçük deliklerle başlar, kanalcıklarla devam eder ve bir gözyaşı kesesine bağlanır.
Hastaya özel bir boyayı, damlayı her iki göze damlatıldığında gözyaşı kanalının tıkalı olduğunu rahatlıkla tespit edilebilmektedir.
Erişkinlerde gözyaşı kanalları zamanla daralabilmektedir. Nadiren de olsa; travmalar, tümörler veya radyasyon tedavileri bu duruma neden olabilmektedir.
Göz sağlığı ve hastalıkları uzmanı gözyaşı kanalı tıkanıklığı olan hastayı değerlendirip kendisine nasıl bir operasyon uygulanacağına karar vermektedir. Uygulanan üç yöntem bulunmaktadır.
Birincisi en çok tercih edilen, “Klasik görerek yapma” işlemidir. Küçük bir kesi açarak tıkanmış kanal onarılmaktadır. Operasyonun doğru ellerde yapıldığında başarılı olma şansı da artmaktadır.İkincisi endoskop yardımıyla yapılan işlemdir.
Geç yaşlarda da sondalama yapılabilmektedir. Ancak başarı oranı gittikçe düşmektedir. Daha komplike işlemlere ihtiyaç duyulabilmektedir. Bunlar arasında; tüp takılması ve küçük bir kesi ile yapılan ameliyatlar yer almaktadır.
Orta ve ileri yaşta daha çok kadın hastalarda olmak üzere gözyaşı kanal tıkanıklıkları ileri yaşlarda daha fazla görülmektedir. Erişkinlerde sondalama işlemi uygulanmamaktadır. Tedavi süreci direkt ameliyat ile mümkündür.
Ameliyat yaklaşık bir saat süren bir ameliyattır. Ameliyat sırasında yeni bir yol oluşturarak gözyaşını yeniden burun içerisine yönlendirilmektedir.
Erişkin hastalarda burnun yan tarafıyla göz arasındaki bölgeden yaklaşık bir santimetrelik bir kesi yaparak gözyaşı kesesine ulaştırılmaktadır. Ameliyatın başarı oranı oldukça yüksek olup, yüzde doksan beşlerde bir oran verilebilmektedir.
Silikon tüp takılması, gözyaşı kanalı tıkanıklığının tedavisi için kullanılan bir yöntemdir. Bu işlemde, ince bir silikon tüp gözyaşı kanalına yerleştirilir ve kanalın açık kalmasını sağlar. Silikon tüp, gözün iç köşesinden başlayarak gözyaşı kanalına doğru ilerletilir. Silikon tüp takılması işlemi genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir.
Göz sağlığı ve hastalıkları uzmanı, öncelikle tıkalı olan bölgenin açılmasını sağlamak için gerekli müdahaleleri yapmaktadır. Daha sonra, steril bir silikon tüp, gözyaşı kanalına yerleştirilir. Tüp, gözün iç köşesindeki deliğe yerleştirilerek, gözyaşı kanalı boyunca doğru konumlandırılmaktadır. Bu durumda gözyaşı kanalının açık kalması sağlanmaktadır.
Silikon tüpler genellikle geçici olarak yerleştirilir ve belirli bir süre sonra çıkarılmaktadır. Bu süre, hastanın durumuna ve doktorun tavsiyelerine bağlı olarak değişebilmektedir.
Bazı bebeklerde doğum sırasında buruna açılan kanalın ağzında normalde olan ama kendiliğinden açılan bir zarın kaybolmaması veya bu kanalın iyi gelişmemesi nedeniyle kanal tıkanıklığı olabilmektedir.
Bebeklerin gözünde yaşarma ve çapaklanma izlenmektedir. Sarı-yeşil iltihaplı çapak görüldüğünde göz sağlığı ve hastalıkları uzmanı gerekli görürse masajla birlikte antibiyotikli damla tedavisi verebilmektedir.
Belirli bir yaş aralığına kadar açılmayan tıkanıklıklarda, kontrol edilemeyen sürekli çapak varlığında veya şiddetli çevre dokulara da ilerleyen enfeksiyon görüldüğünde ‘probing’ denilen sondalama işlemi uygulanmaktadır.
Sondalamanın en başarılı olduğu yaş grubu bir ve bir buçuk yaş arasıdır. Bu erken sondalamayla başarı oranı yani açık kalma şansı kanalın açıldıktan sonra açık kalma şansı yüzde doksan beşlerin üstündedir ve bu bir girişim için çok yüksek bir başarı oranıdır.
Sondalamada işlemi sırasında kesi uygulanmamaktadır. Ameliyat sonrasında ise ağrı hissedilmez. Ancak işlem bebeğin hareketsiz olmasını gerektirdiğinden maske ile genel anestezi altında yapılmaktadır. Sondalamanın 18 aydan önce yapılması başarı şansını artırmaktadır.
Evet, bebeklerde gözyaşı tıkanıklığı sık görülen bir sorundur. Bu durum, bebeklerin gözyaşı kanallarının doğumda tam olarak gelişmemiş veya tıkanmış olmasından kaynaklanır. Genellikle kendiliğinden düzelir, ancak bazı durumlarda tedavi gerekebilir.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı ameliyatı sonrası doktorun önerilerine uyulması çok önemlidir. Bu genellikle göz bölgesini temiz tutmak, ilaçları düzenli kullanmak ve belirtilerde herhangi bir değişiklik fark edildiğinde doktora başvurmak gerekir. Ameliyat sonrası düzenli kontroller de önemlidir.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı tedavi edildikten sonra tekrarlama ihtimali vardır. Bu durumun önlenmesi için doktorunuzun önerdiği periyodik kontrolleri düzenli olarak yapmak, göz sağlığınıza dikkat etmek ve olası risk faktörlerini azaltmak önemlidir.
Bebeklerde görülen gözyaşı kanal tıkanıklığı %90-95 oranında masajla ilk 1 yıl içinde iyileşebilmektedir. Tedavi süresince göz sağlığı ve hastalıkları uzmanının tarif edeceği şekilde gözyaşı kesesinden buruna doğru günde en az 3 kez masaj yapılması önerilmektedir.
12 Haziran 2023