ONLİNE İŞLEMLER
Kök hücreler vücudumuzda bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücreler olarak tanımlanır. Henüz farklılaşmamış olan bu hücrelerin sınırsız bölünebilme, kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme özellikleri bulunmaktadır. Henüz farklılaşmamış olan kök hücreler, bir canlının vücudunda çok uzun bir süre bölünmeye devam ederek kendini yenileyebilen ve en az iki farklı hücre tipine farklılaşabilen hücrelerdir. Bu iki özellik, bir hücrenin kök hücre olarak adlandırılabilmesi için mutlaka gereklidir. Progenitör (öncü) hücreler, insanların postnatal dokularında tanımlanmıştır. Bu hücreler, organizmanın hayatı boyunca var olan kök hücrelerden, sınırlı yaşam süresine sahip olmaları ile ayrılırlar ve sadece belirli doku tiplerini oluşturma kapasitesi ile sınırlı farklılaşma potansiyeli gösterirler. Kök hücreler; embriyonik kök hücreler ve erişkin (somatik) kök hücreleri olmak üzere iki temel kategoriye ayrılırlar. Embriyonik kök hücreler sahip oldukları farklılaşma potansiyeli açısından çok iyi bir kaynak olsa da embriyoya ait dokuların kullanımı etik açıdan sorun oluşturduğu için kullanılamamaktadır. Farklı kaynaklardan (kemik iliği, kordon kanı, beyin, saç folikülü, deri epiteli, retina, böbrek ve diş dokuları) elde edilmiş kök hücrelerinin, hasarlı dokuların tamiri için alternatif bir kaynak olduğu bilinmektedir. Kök hücrelerin vücuttaki diğer tip hücrelere farklılaşma özelliğinin keşfedilmesi ile birlikte bu hücreler; kanser, felç, parkinson, Alzheimer ve genetik kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanılabilmektedir. Doku mühendisliği uygulamaları, kayıp dokuların onarımı ve/veya yenilenmesi için gelişme göstermekte ve kemik iliği kaynaklı kök hücreler bu uygulamalar için hücre kaynağı olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Ağızda eksik diş varlığı, çeşitli patolojik durumlardan kaynaklanabilen yaygın bir durumdur ve diş kaybı nedeni ile oluşan boşlukların düzenlenmesi, medikal ve estetik açıdan önem taşımaktadır. Son zamanlarda, diş doku mühendisliği mevcut protetik tedavilerin dışında potansiyel bir tedavi yaklaşımı olarak düşünülmektedir. Diş hekimliğinde doku mühendisliği; kaybedilmiş dişlerin yerine laboratuvar ortamında geliştirilmiş dişlerin uygulanması ve hasarlı diş dokularının onarılmasını hedefleyen bir tedavi yaklaşımıdır. Bu tedavi yaklaşımlarında diş dokularından elde edilmiş kök hücreler kullanılmaktadır.
DİŞ KÖK HÜCRELERİNE ÖZEL BANKALAR VAR
Kök hücre özelliklerine sahip hücreler dişin farklı bölgelerinden izole edilebilmektedir. Bunlar; çocukların değişen süt dişleri ve yetişkin dişlerin pulpası, diş kökünü çene kemiğine bağlayan periodontal ligament, sürmemiş dişleri çevreleyen doku ve gelişmekte olan köklerin uç kısımlarında yer alan hücreleri içermektedir. Diş kök hücrelerinin, yetişkin kök hücrelerine nazaran tam gelişmemiş ve farklılaşmamış olması sebebiyle çok fazla doku tipi oluşturma potansiyeline sahiptir. Diş kök hücreleri; kemik, kıkırdak, kalp, kas ve sinir hücre ve dokularına dönüşebilme potansiyeline sahip olmaları bakımından büyük önem taşımaktadır.. Tıpta kök hücre nakli ile tedavi edilebilen hastalıkların sayısı her geçen gün artmaktadır. Süt dişleri ve yirmi yaş dişlerinden elde edilen kök hücreler dondurularak gelecekte kullanılmak üzere diş kök hücre bankalarında saklanabilmektedir. Bu bakımdan, diş kök hücrelerinin saklanması aile bireyleri için sağlık poliçesi olarak düşünülmektedir. Kişilerin kendi kök hücrelerini gelecekte mümkün olabilecek tedaviler için alıp saklayabilecekleri çok az durum vardır. Diş kök hücrelerinin saklanması da bu açıdan önem taşımaktadır. Diş kök hücre bankalarında, çekilen dişler özel bir kit ile korunması ve sonrasında içinde canlı kök hücre olup olmadığının kontrolu ile işlem başlamaktadır. Eğer canlı hücrelere rastlanırsa bunlar -196 derecede dondurularak, endüstri standartlarında, sıvı nitrojen tanklarında saklanmaya alınmaktadır. Yapılan çalışmalarda, diş dokularından elde edilen kök hücrelerin kordon kanı hücreleri gibi kardeşlere 1/4, anne babaya 1/2 oranında uyum sağladığı bildirilmektedir. Bu nedenle çocukların süt dişlerinin ve yetişkinlerin 20 yaş dişlerinizin çekiminden önce diş hekimlerinden kök hücre saklanması ve uygulamaları ile ilgili bilgi alınması önerilmektedir.