Sitede Ara

Beyin ve Sinir Hastalıklarına Damar yoluyla tedavi

Riski yüksek beyin damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan girişimsel nöroradyolojide, açık cerrahi olmadan damar içine girilerek, hasta damar yoluyla tedavi edilmektedir. Bu yolla tedavi edilen hastaların daha hızlı iyileşme gösterdiği bilinen bir gerçek...

Girişimsel nöroradyoloji, klasik açık cerrahi yerine, yüksek teknoloji ve görüntüleme teknikleri kılavuzluğunda beyin ve omurilik damar hastalıklarının tedavisini konu alan üst ihtisas alanıdır. 6 yıllık tıp fakültesi ve 4 yıllık asistanlık eğitimini tamamlayarak uzman olan radyoloji hekimlerinin girişimsel nöroradyolog olabilmeleri için ek olarak 2-3 yıllık eğitim programını tamamlamaları gerekmektedir. Uzun ve uğraşlı bir eğitim gerekliliği nedeniyle girişimsel nöroradyoloji ile ilgilenen hekim sayısı dünyada ve ülkemizde kısıtlıdır. Temel görüntüleme ve tedavide kullanılan yöntem anjiyografidir. 1990’lı yıllardan sonra, teknolojik gelişime paralel olarak bu alanda hızlı değişimler yaşanmıştır. Bunun sonucunda uygulama alanı genişlemiş ve bu yolla tedavi edilebilen hastalıklar çeşitlilik kazanmıştır. Medipol Üniversitesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Nöroradyoloji Bölümü’nde tüm girişimsel nöroradyolojik tedaviler yapılmaktadır. Hemen hemen tüm diğer branşlarda olduğu gibi, Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Nöroradyoloji Bölümü’nde de dünyada kabul görmüş ve uygulanan tüm endovasküler nöroradyolojik girişimsel tedaviler yapılmaktadır. Bu yöntemle yapılan tedavide hasta cerrahide olduğu gibi kesilmemekte, sadece damar içine girilerek, damar yoluyla tedavi edilmektedir. Bu tedavi yöntemlerinin uygulanması için gerekli ekip (bu konuda deneyimli teknisyen ve hemşireler, anjiografi odasında genel anestezi uygulanabilmesi, gerekli yoğun bakım üniteleri) ve 3 boyutlu görüntüleme özelliği olan anjiografi (DSA) cihazı, gelişmiş görüntüleme tekniklerini yapabilen bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme cihazları (MR) gibi tüm teknik donanıma sahiptir. Bu hastaların hemen hemen tamamı beyin cerrahi, nöroloji ve gerektiğinde radyoterapi ekibi ile birlikte değerlendirilmekte ve en uygun tedavi yöntemi bilimsel kriterler ışığında hastaya önerilmektedir. Bu tedavi yöntemleri uygulanan hastalar herhangi bir problem olmadığı durumda 2-3 gün içinde taburcu edilmektedir. Görüntülemede ve tedavide kullanılan cihazlardaki teknolojik gelişmeler girişimsel nöroradyoloji alanında yapılan tanısal ve tedavi işlemlerinin giderek daha çok yaygınlaşmasını ve uygulama alanlarını genişletmesini sağlamaktadır.

Beyin anevrizmaları (Baloncuk)

Beyin damarlarında görülen ve genellikle beyin kanamasına yol açan anevrizmaların (baloncuk) endovasküler (damar yoluyla) tedavisi sık yapılan işlemlerden birisidir. Bu hastalar genellikle beyin kanaması ile gelmekte olup tedavi edilmediği takdirde ölümle veya kalıcı nörolojik hasarla (felçlik gibi) sonuçlanmaktadır. Bu tedavide anevrizmanın yerine ve şekline bağlı olarak farklı endovasküler tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bazen anevrizmanın sadece içi doldurularak kapatılmakta, bazen bu işlem balon yardımı ile veya stent yerleştirilerek yapılmaktadır. Bazı durumlarda ise, uygun hastalarda sadece anevrizma boynuna kaplı stent yerleştirilerek kısa sürede tedavi edilmektedir. Nadir durumlarda anevrizma ile birlikte damar tamamen de kapatılabilmektedir.

Arteriovenöz malformasyon ve fistüller (AVM, Dural AVF, damar yumağı)

Beyin, omurilik ve baş-boyundaki damarlarda doğuştan veya sonradan oluşan (genellikle travma sonrası) arteriovenöz malformasyon (damar yumakları) ve fistüllerin (atardamar ile toplardamar arasında anormal/doğrudan bağlantı) tedavisi uygun hastalarda tam ve kalıcı olarak tedavi edilmektedir. Bu hastalar beyin kanaması ile acile geldikleri gibi, sara nöbetleri, şiddetli baş ağrıları, kulakta üfürüm/ çınlama, gözde veya gözlerde şişlik, kızarıklık veya felçlik nedeni ile de doktora başvurabilmektedir. Endovasküler tedavide damarların içi uygun tıkayıcı maddelerle bir veya birden fazla seansta tamamen veya kısmen kapatılmaktadır. Bu yöntemle hastaların bir kısmı tamamen tedavi olabiliyor iken bir kısmı da cerrahiye ve/veya ışın tedavisine uygun hale getirilmektedir. Bazı durumlarda ise önceden planlanarak hasta damar yoluyla tedavi edilmekte ve hemen ardından cerrahi yapılarak hastalık tamamen yok edilmektedir.

Atardamar darlıklarına yönelik balon ve stentleme

Boyun ve beyin tıkayıcı atardamar hastalıklarında balon anjioplasti (darlık açma) ve stentleme işlemleri girişimsel nöroradyolojik işlemlerin çoğunu oluşturmaktadır. Bu hastalar genellikle baş dönmesi, dengesizlik, felç geçirme, konuşma bozukluğu gibi nörolojik problemlerle doktora başvurmaktadır. Bu hastalar ilaç tedavisi almalı ve darlıkları belli düzeyden sonra damar içinden veya cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Damar içinden tedavi (stentleme), özellikle darlıkların sık görüldüğü, boyunda beyni besleyen şah damarı (karotid arter) darlıkları hasta uyanıkken yapılmaktadır. Damar kafa içinde ise işlem genel anestezi altında yapılmaktadır. Bu hastalıkların tedavisi, hastaların felçten (inme) korunması açısından önemlidir (Resim 3).

Akut inme (stroke) tedavisi

 Beyni besleyen atardamarların ani tıkanıklığından kaynaklanan bu durum, hasta erken dönemde (ilk 6-8 saat) hastaneye ulaştırılabildiğinde tedavi edilebilir. Bu inme hastaları acil olarak değerlendirilmekte ve uygun hastalarda beyni besleyen atardamardaki pıhtılar emilerek, cihazla çekilerek veya ilaçla eritilerek temizlenmektedir. Böylece hastaların ölmesi veya felçli kalması engellenmektedir.

Tümör embolizasyonu (Damar tıkama)

Baş-boyun, kafa içi ve omurga tümörlerinde (nazofaringeal anjiofibrom, menenjiom, hemanjiom gibi) ameliyatın yapılabilmesi ve ameliyat sırasında kanamanın olmaması için preoperatif (ameliyat öncesi) embolizasyon (damar tıkama) işlemleri girişimsel nöroradyoloji uygulamalarından biridir. Bu işlemler bazı durumlarda temel tedavi yöntemi olarak da uygulanır.

Retinoblastom (Göz tümörü) tümör tedavisi

Uygun hastalarda, toplardamar yoluyla verilen tümör ilaç tedavisinden ve diğer tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen göz tümörü olan retinoblastom tedavisi atardamar yoluyla yapılabilmektedir.

PROF. DR. EROL AKGÜL