ONLİNE İŞLEMLER
Görme değerlendirmesi ve takibi, çocukların erken yaşlarında tedavi edilebilecek göz hastalıklarının zamanında tanısı için gereklidir.
Doğumdan sonra 1-2 ay içinde doğumsal katarakt, gözyaşı yollarında tıkanıklıklar, doğumsal glokom gibi tanılar için ilk muayene yapılmalıdır.
Bir yaş dolayında ise bebeğin her iki gözle de takip yeteneği ve kayma olup olmadığına dair bazı ölçümlerin yapılması görme değerlendirmesi açısından önem taşır. 3 yaşına kadar ise, doktorla oyun bazında iletişim kurabildiğinde okuma kartları ve resimler öğretilerek ilk görme ölçümü yapılabilir.
Göz tembelliği (ambliyopi) açısından bu muayenenin 3 yaşa kadar tamamlanması arzu edilir. Daha sonra hiçbir sorun saptanmamış çocuklarda bile okula başlarken bu muayene tekrarlanmalıdır. Görme muayenesinde gözlük gerektiren bir bozukluk varsa gözbebeği büyütülüp uyum yeteneği bozularak da ölçüm yapılır.
Çocukluk çağı göz hastalıklarının çoğu erken tanı konduğunda tedavi edilebilir hastalıklardır. Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen göz hastalıkları, ilerleyen dönemlerde görme kaybı riski taşıdığı için; çocuk göz kontrollerine dikkat edilmesi gerekir. Yapılan çalışmalar; görme bozukluklarının, okula başlayacak yirmi çocuktan birini ve okula giden dört çocuktan birini etkilediğini gösteriyor. Bu nedenle önemli sorunların erken tanısı için düzenli göz muayenelerinin yapılması gerekir. Çocuklarda görülen göz rahatsızlıklarını şöyle sıralayabiliriz:
Yetişkinlerde katarakt çok sık rastlanan bir problem olmasına karşın yenidoğan ve çocukluk çağında daha nadir ama özel bakım gerektiren bir problemdir.
Katarakt, doğal olarak şeffaf olan lensin bulanık ya da buzlu cam haline gelmesi ve görme gelişimine engel olmasıdır.
Yenidoğan döneminde görülen tipine ‘doğumsal katarakt’ adı verilir. Doğumsal kataraktlar, ailesel olabilir veya olmayabilir. Bir ya da iki gözü birden tutabilir. Genellikle doğumsal kataraktlarla birlikte gözü ilgilendiren başka hastalıklar da görülebilir. Sistemik metabolik bir hastalıkla beraber görülebilir.
Doğumdan sonraki ilk birkaç hafta, sinir sistemi ve görme yolları ile ilgili hızlı gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Erken tanı ve uygun zamanda cerrahi önemlidir. Bu dönemde göz ve ilgili beyin alanları görme konusunda yeteri kadar uyarı alamazlarsa normal görme fonksiyonu gelişimi olamaz. Daha sonra da bu gelişim sağlanamaz.
Bazı bebeklerde doğum sırasında buruna açılan kanalın ağzında normalde olan ama kendiliğinden açılan bir zarın kaybolmaması veya bu kanalın iyi gelişmemesi nedeniyle kanal tıkanıklığı olabilir.
Bu durumda bebeklerin o gözünde yaşarma ve çapaklanma izlenir. Bu tıkanıklık %90-95 oranında masajla ilk 1 yıl içinde iyileşmektedir. Tedavide doktorun tarif edeceği şekilde gözyaşı kesesinden buruna doğru günde en az 3 kez masaj yapılması önerilir.
Sarı-yeşil iltihaplı çapak olduğunda doktor gerekli görürse masajla birlikte antibiyotikli damla verebilir. Bir yaşa kadar açılmayan tıkanıklıklarda, kontrol edilemeyen sürekli çapak varlığında veya şiddetli çevre dokulara da ilerleyen enfeksiyon görüldüğünde ‘probing’ denilen sondalama işlemi uygulanır. Sondalamada kesi yoktur ve sonrasında ağrı duyulmaz. Ancak işlem bebeğin hareketsiz olmasını gerektirdiğinden maske ile genel anestezi altında yapılır. Sondalamanın18 aydan önce yapılması başarı şansını artırır. İki işlem yapılmış ancak tekrarlayan durumlarda yine genel anestezi altında tüp konması işlemi yapılır. Tüp 4-5 ay bırakılır. Daha sonra anestezi gerekmeden alınabilir.
Prematüre retinopatisi (ROP), düşük doğum ağırlıklı erken doğan (prematüre) bebeklerde görülen bir retina hastalığıdır.
ROP taramasında sınır, 30 hafta altı ve 1500 gr altı olarak genel kabul görmektedir. Ancak çocuk doktoru herhangi bir haftada ya da kilogramda doğan bebek için ROP muayenesi gerekliliği saptayabilir. Retina damarlarının gelişimi tamamlanmamıştır. Erken doğum olduğunda bu damarların gelişimi durabilir. Damarlar tekrar büyümeye çalıştıklarında, özellikle yüksek yoğunlukta oksijen verildiğinde anormal damarlanma görülebilir. Düzenli olarak retina muayenesi yapılarak, bu şekilde anormal damarlanma varlığının erken saptanmasına ve olanaklı ise de durdurulmasına çalışılır. Muayene damla ile göz bebekleri büyütülerek hastane ortamında yapılır. ROP saptanırsa gerekli haftalık aralıklarla takip edilir. Bazen damarlar büyümelerini tamamlarlar ve ROP geriler, bazen de ileri safhaya geçer. Bu geçiş dönemi tesbit edildiğinde retinaya lazer uygulamaları ya da göz içi enjeksiyonlar ile görme kaybı önlenmeye çalışılır.
Gözün hipermetropi, miyopi, astigmatizma, katarakt, şaşılık gibi nedenlerle iyi görememesi sonucunda görme yollarının gelişememesidir.
Sıklıkla bir gözün normal olup diğer gözün hipermetropi, astigmatizma veya miyopi nedeniyle az görmesi göz tembelliğine yol açar. Ancak yüksek hipermetrop, miyop, astigmat bulunduğunda çift taraflı tembellik de gelişebilir. Her yüz çocuktan dördünde göz tembelliği bulunur. Göz tembelliğinin sebebi katarakt veya şaşılıksa aile bunu fark edebilir. Ancak bir göz normal, diğer gözde hipermetrop, miyop ve astigmat gibi yüksek derecede kırma kusuru varsa ailenin fark etmesi mümkün olmaz. Çünkü bir gözü normal gören çocuğun şikâyeti yoktur. Bu nedenle her anne babanın 5 yaşından önce çocuğunun gözlerini kontrol ettirmesi gerekir. Göz bozuklukları genellikle kalıtsaldır. Ailesinde göz bozukluğu olan çocuklarda tembellik riski fazladır. Böyle durumlarda daha erken yaşta göz muayenesi gerekebilir.