Sitede Ara

Ne yazık ki ülkemizde organ bağışı konusunda yeterli bilinç bulunmuyor. Yaklaşık 2 bin 2000 hasta bekleme listesinde organ beklerken bağış oranları milyon nüfus başına 7.2 civarındadır.

Ülkemizde organ nakli aktivitesinin başlaması 60’lı yılların sonu ile 70’li yılların başına dayanır. Türkiye’de ilk organ nakli 1968 yılında yapılan kalp nakli ile gerçekleştirilmiştir. İlk canlı nakil ise böbrek nakli ile 1975 yılında anneden oğluna yapılarak gerçekleştirilmiştir. Yaklaşık 60 yıllık organ nakil sürecinde çok ciddi çalışmalar ve dünya çapında yarışacak düzeye gelmemizi sağlayacak yatırımlar yapılmıştır. 1979 yılında 2238 sayılı ‘Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun’ yürürlüğe girmiştir. 2000 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi (UKS) kurulmuş ve organ dağıtım sistemi başlamıştır. Sistem tarafından 2016 yılında bin 269 organ dağıtımı yapılmıştır (kalp, karaciğer, bağırsak, böbrek, pankreas, kalp kapağı, akciğer). 2002 yılında ülkemizde sadece toplam yirmi üç adet böbrek nakli merkezi, on beş adet karaciğer nakil merkezi bulunmaktaydı. Şuanda ülke genelinde toplamda 152 nakil merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlerden sadece yirmi altı tane böbrek nakil merkezi İstanbul’da bulunmaktadır. Yine 2002 yılında beyin ölümü bildirimlerinin sayısı 148 iken, 2016 yılında bin 988 beyin ölümü bildirimi yapılmıştır ve kadavradan organ nakli sayısı artmıştır.

ORGAN BEKLERKEN ÖLENLER VAR

2008 yılında ‘Ulusal Organ Bekleme Listesi Programı’ kurulmuştur, ilk olarak böbrek nakli bekleyen hastalara kadavra organ dağıtımı bu sistem 
üzerinden başlatılmıştır. 2010 yılı şubat ayından itibaren ise tüm organların bu sistem üzerinden dağıtımı sağlanmış, ayrıca tüm canlı vericili nakillerin de sisteme kaydı zorunlu hale getirilmiş, vericilerin ve nakledilen organların takibi sağlanmıştır. En son güncel haliyle tüm organ ve doku nakli bekleyen hastaların listeleri, nakil uygunlukları, canlı kadavra nakil kaydı ve nakil sonrası güncel durumu bu sistem üzerinden takip edilmektedir. Ülke genelinde koordinasyonun sağlıklı ve adaletli işleyebilmesi için, Türkiye 9 bölgeye ayrılmıştır. Herhangi bir hastanede beyin ölümü ve organ bağışı gerçekleştiğinde Sağlık Bakanlığı Ulusal Koordinasyon Merkezi hızlıca ülke genelinde nakil beklemekte olan hastalardan aciliyet ve organ uyumuna göre en uygun hastaya takılmasını sağlamaktadır. Bölgeler arasında organın ulaştırılabilmesi için bakanlık tarafından 2 bin 832 kara ambulansı, 3 uçak ambulans ve on yedi ambulans helikopter lojistiği sağlanmıştır. 2013 nisan ayından itibaren organ bağışında bulunan bilgilerinin kayıt altına alındığı ‘Türkiye Organ Bağışı Bilgi Sistemi’ programı devreye sokulmuştur. Tüm organ bağışçılarının kayıtlarının toplandığı bu merkezi sisteme sadece yetkili kişiler tarafından ulaşılabilmektedir. 2016 yılında seksen bir ilde toplam organ bağış sistemine 75 bin 790 kişinin organ bağış kaydı yapılmıştır. Ama maalesef organ bağışında toplum bilincimiz yeterli seviyeye gelmediği için organ nakli yapan diğer ülkelerin çok 
gerisinde bulunmaktayız. Ülkemizde yaklaşık 2 bin 2000 hasta bekleme listesinde beklemektedir ve her yıl bu sayı artmaktadır. Ayrıca yaşaması sadece kadavra organ bağışına bağlı olan kalp yetmezliği gibi hastalar organ bulunamadığı için bekleme listesinde vefat etmektedirler. Ülkemizde 2002 yılında organ bağış oranı milyon nüfus başına 1,7 iken tüm toplumu bilinçlendirme çabalarına karşın 2016 yılında ancak 7,2’ye yükselmiştir.  İspanya’da ise organ bağış oranı milyonda 40-45’tir.

CANLI ORGAN NAKLİNDE İLK SIRADAYIZ

Ülkemiz canlı organ naklinde ise dünyada ilk sırada bulunmaktadır. Gelişmiş ülkeler de organ nakillerin %20’si bizim ülkemizde ise %80’i canlı nakildir. Ülkemizde 2016 yılında bin 147 kadavra organ nakline karşın 3 bin 405 canlıdan organ nakli yapılmıştır. Sadece 2 bin 534 canlı böbrek nakli yapılmıştır ki bu sayı tüm gelişmiş Avrupa ülkelerinden çok daha fazladır. Görülmektedir ki hem sayısal olarak hem de yapılan nakillerin başarısı açısından birçok ülkeye göre çok çok ilerdeyiz. Diğer ülkelerden organ nakli konusundaki deneyimlerimizden yararlanmak üzere pek çok hekim ve nakil olmak için gelen pek çok hasta bulunmaktadır. Ancak bu başarı canlı nakillerle sağlanmış bir başarıdır. Ülkemizde organ nakli için gerekli tüm lojistik kaynak, nakil merkezi, alnında uzmanlaşmış profesyonel insan gücü, güçlü, etkin ve gelişmiş bir sistem bulunmaktadır. Bu sistemde en önemli eksik kadavra organ bağışlarıdır. Hayatı kadavra organ bağışına bağlı olan kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak yetmezliği olan hastalar için nakil sayılarını en az canlı nakiller kadar arttırmamız gerekmektedir.

ESİN GÜLKAYA ANIK