
Telefon bağımlılığı (nomofobi), kişinin cep telefonundan uzak kalma ya da erişememe korkusu yaşaması durumudur. Günümüz dijital çağında giderek artan bu problem, sosyal medya, mesajlaşma ve sürekli çevrimiçi olma isteğiyle beslenerek kişinin psikolojik ve fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Telefon Bağımlılığı (Nomofobia) Nedir?
Telefon bağımlılığı, kişinin cep telefonuna erişemediğinde yoğun kaygı, huzursuzluk veya panik hissetmesiyle karakterize bir davranışsal bağımlılıktır. Bu durum, tıp literatüründe “nomofobi” (no mobile phone phobia) olarak tanımlanır.
Günümüzde akıllı telefonlar yalnızca iletişim aracı olmaktan çıkıp, sosyal medya, bankacılık, eğlence ve bilgiye erişim gibi birçok işlevi bünyesinde barındıran dijital asistanlara dönüşmüştür. Bu da insanların günlük yaşamlarının büyük bir bölümünü telefon ekranlarına bağlı geçirmelerine neden olmuştur.
Araştırmalar, ortalama bir bireyin gün içinde telefonunu 100’den fazla kez kontrol ettiğini ve telefonunu yanında bulundurmadığında stres belirtileri yaşadığını göstermektedir.
Telefon bağımlılığı, yalnızca telefonu sıklıkla kullanmak değildir; asıl sorun, kişinin cihazdan uzaklaştığında yoğun bir yoksunluk hissi yaşaması ve bu durumun günlük yaşam aktivitelerini, iş veya okul performansını, sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemesidir.
Telefon bağımlılığı kaygı bozuklukları, özgüven eksikliği, yalnızlık hissi ve sosyal izolasyon ile yakından ilişkilidir. Kişi, telefon aracılığıyla bu duygusal boşlukları doldurmaya çalışır. Ancak uzun vadede bu durum, dijital bağımlılığı derinleştirerek bireyin gerçek yaşamla olan bağını zayıflatır.
Bilgi ve Randevu Almak İçin Formu Doldurun
Telefon Bağımlılığı (Nomofobia) Belirtileri Nelerdir?
Nomofobinin belirtileri genellikle davranışsal, duygusal ve fiziksel düzeyde kendini gösterir. Bu belirtiler şunlardır:
- Sürekli telefonu kontrol etme isteği
- Telefonsuz kalma korkusu
- Telefonu sürekli elde ya da yanında taşımak
- Telefon ekranı sürekli açık tutmak ya da ekran kapattıkça açmak
- Uyku öncesi telefonu sık sık kontrol etme ihtiyacı
- Birden fazla akıllı cihaza sahip olma ihtiyacı
- Akıllı cihazların şarjının bitmesinden korkmak, bu sebeple şarjları sürekli taşımak
Telefon Bağımlılığının Zararları Nelerdir?
Telefon, günümüze her ne kadar bilgiye erişim, iletişim ve eğlence açısından pek çok kolaylık sağlasa da aşırı kullanım hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratır. Bu olumsuz etkiler zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel boyutlarda görülebilir. Başlıca zararları şunlardır:
- Anksiyete (kaygı bozukluğu) ve stres
- Depresyon, özgüven eksikliği ve yalnızlık hissi
- Uyku problemleri
- Boyun, sırt ve el bileği ağrıları
- Göz kuruluğu, bulanık görme ve baş ağrısı
- Sosyal izolasyon
- Verimlilik kaybı, unutkanlık ve zaman yönetimi bozuklukları
- Duygusal bağımlılık
- Gerçeklik algısının bozulması
Telefon Bağımlılığı (Nomofobia) Tanısı Nasıl Konulur?
Telefon bağımlılığı (nomofobi) tanısı, kişinin cep telefonuna olan aşırı bağımlılığının günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve psikolojik dengesini ne ölçüde etkilediğini değerlendirmekle konulur. Bu durum genellikle davranışsal bağımlılık kategorisinde incelenir.
Tanı psikolojik değerlendirme ve testler ile konulur. Tanı süreci, genellikle bir psikolog veya psikiyatristin bireyin telefonla geçirdiği süreyi, bu sürenin kontrol edilip edilemediğini, sosyal yaşamına etkisini ve telefonsuz kalma durumunda yaşadığı duyguları sorgulamasıyla başlar.
Kullanılan en yaygın ölçeklerden biri Nomophobia Questionnaire (NMP-Q) adlı ölçektir. Bu test, kişinin cep telefonuna olan bağımlılık düzeyini belirlemek amacıyla hazırlanmış bir öz-değerlendirme formudur. Testteki sorular, genellikle şu başlıklar altında toplanır:
- Telefonu yanında bulundurmama durumunda yaşanan stres düzeyi
- İnternete veya sosyal medyaya erişememe kaygısı
- Telefonu kontrol etme sıklığı
- Telefonun iletişim ve güven hissi üzerindeki etkisi
Yanıtlar 1 ile 7 arasında derecelendirilir ve toplam puan üzerinden bağımlılık düzeyi (düşük, orta, yüksek) belirlenir. Daha sonra tedavi süreci başlar.
Telefon Bağımlılığı (Nomofobia) Tedavisi Nasıl Yapılır?
Telefon bağımlılığı tedavisi, psikoloji ya da psikiyatri bölümlerinde, kişinin bağımlılıktaki seviyesine göre çeşitlendirilir. Tedavide atılan ilk adım genellikle dijital detokstur. Dijital detoks, telefon kullanımını bilinçli şekilde azaltma sürecidir. Bu yöntemde amaç, bireyin dijital ortamdan uzak kalarak kendi zamanını geri kazanmasıdır. Uygulama örnekleri şunlardır:
- Günün belirli saatlerinde telefonu uçak moduna almak veya erişimi sınırlandırmak
- Sosyal medya bildirimlerini kapatmak
- Yatmadan en az bir saat önce telefon kullanımını sonlandırmak
- Telefonsuz geçirilen “ekransız saatler” planlamak
Nomofobi tedavisinde en etkili yöntemlerden biri de bilişsel davranışçı terapi (CBT)’dir. Bu terapi yaklaşımında amaç, kişinin telefon kullanımına dair olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesini sağlamaktır.
Nomofobi şiddetli kaygı bozukluklarıyla birlikte seyrediyorsa, psikiyatrist tarafından anksiyete düzenleyici veya antidepresan ilaçlar kısa süreli olarak önerilebilir.
Telefon Bağımlılığı (Nomofobia) Hakkında Sık Sorulan Sorular
Telefon Bağımlısı Ergenlere Nasıl Davranmalı?
Telefon bağımlısı ergenlere anlayışla yaklaşmak, yasaklamak yerine birlikte sınırlar belirlemek ve alternatif etkinliklere yönlendirmek gerekir.
Telefona Bakma Süresi Nasıl Azaltılır?
Telefona bakma süresini azaltmak için bildirimleri kapatmak, ekran süresi hedefleri koymak ve gün içinde telefonsuz zaman dilimleri oluşturmak etkili olur.
Cep Telefonlarının Aşırı Kullanımı Psikolojimize Nasıl Zarar Verir?
Cep telefonlarının aşırı kullanımı, odaklanma güçlüğü, kaygı artışı, uyku bozuklukları ve sosyal izolasyona yol açabilir.
1 Günde Kaç Saat Telefon Kullanılmalı?
Günlük telefon kullanımı, kişisel ihtiyaçlara göre değişmekle birlikte genellikle 2-3 saati geçmemelidir.
Giriş Tarihi: 21.10.2025
Güncellenme Tarihi: 21.10.2025
Oluşturan: Medipol Sağlık Grubu Web Yayın Kurulu
Web sitemizde yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır. Şikayetinizle ilgili değerlendirme, tanı ve tedavi için mutlaka bir doktora veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.