ONLİNE İŞLEMLER
Yutma güçlüğü (disfaji) sübjektif bir algılama olup sıvı ve katı gıdaların hatta suyun ağızdan mideye iletilmesinde bir problem olduğunu ifade eder. Disfaji yaş ne olursa olsun ciddiye alınması gereken bir şikayettir. Yutma işleminde ağız boşluğu, yutak (farinks) ve yemek borusunun koordineli bir şekilde hareket etmesi gerekir. Yediğimiz katı gıdalar çiğnenerek öğütüldükten sonra, sıvı gıdalar ise doğrudan dil ve sert damak arasında sıkıştırılarak yutağa iletilir. Lokma yutak kaslarının kasılması ve solunum yolu kapakçığının kapanması ile 1 saniye gibi kısa bir süre zarfında yemek borusuna aktarılır. Yutma yutak kaslarıyla beyinden gelen uyarıların ahenkli bir şekilde çalışmasıyla gerçekleşir. Eğer beyin sapında veya ileti sinirlerinde bir hastalık mevcutsa yutma işlemi rahat gerçekleştirilemez. Yemek borusuna aktarılan lokma 7-10 saniye içerisinde özofagus (yemek borusu) kaslarının oluşturduğu hareketlerle mideye iletilmiş olur. Gıdaların özöfagusta ilerlemesi için özofagus iç çapının belirli bir genişlikte ve açık olması yanında özofagus sifinkterinin (mide musluğu) gevşemesi gerekmektedir. Bu uyum beyin sapının kontrolünde gerçekleşmektedir.
Yutma zorluğunun altında yatan birçok sebep vardır. Bunun sebebi yutma işleminde hem merkezi sinir sisteminin hem yutak ve özofagus kaslarının hem de lokmanın geçeceği yolların açılığının önemli rolü olmasıdır. Bu mekanizmalar göz önüne alındığında yutma güçlüğü aşağıdaki sebepleri içerir.
Gıdaların ilerlemesindeki güçlükler:
Yutma zorluğu (disfaji) altında yatan birçok hastalık olması nedeniyle disfaji gerek hasta gerekse hekim tarafından ciddiye alınması gereken bir şikayettir. Özellikle 40 yaş üstünde yutma zorluğu ile doktora müracaat eden bir hastada altta yatan sebep aksi ispat edilinceye kadar özöfagus tümörü olarak düşünülmeli ve tetkikler öncelikle bu yönde olmalıdır. Hastanın şikayetinin ne zamandan beri olduğu, şikayetin başladığı tarihten itibaren disfajinin aynı mı kaldığı yoksa her geçen gün şiddetlendiği, lokmanın takıldığı yerin hangi seviyede olduğu, disfajinin katı gıdalara mı yoksa sıvı gıdalara karşı olduğu ya da her ikisine birden mi olduğu ve kilo kaybı olup olamadığı mutlaka sorgulanmalıdır.
Hasta dikkatli bir muayeneden geçirildikten sonra tanısal işlemlere geçilir. Disfajinin farengeal (yutakla ilişkili ) veya yemek borusu ile ilişkili mi olduğunu belirlemek önemlidir. Farengeal disfaji yapan nedenler genellikle sinir sistemi ve yutak kasları hastalıkları ile ilişkili iken yemek borusuna ait disfaji genellikle yemek borusunu daraltan hastalıklar ve yemek borusu motor (hareket düzensizliği) hastalıklarıyla ilişkilidir. Disfaji şikayeti olan hasta öncelikle gastroenteroloji (sindirim sistemi) uzmanı tarafından değerlendirilir. Duruma göre disfaji tanısı multidisipliner bir yaklaşımı gerektirebilir. Bu konuda kulak burun boğaz, sinir sistemi ve göğüs hastalıkları uzmanlıklarının görüşlerine ihtiyaç duyulabilir. Disfaji tanısına öncelikle yemek borusun< opak madde verilerek çekilen grafisi ile başlanır. Duruma göre endoskopik işleme, boyun ultrasonografisine, göğüs ve beyin tomografilerine ihtiyaç duyulabilir. Bu tetkiklerle bir neticeye varılamadığında özefagus motor fonksiyonlarını (hareketlerini) ölçen testler (motilite testleri) gerekebilir.
Disfajinin tedavisi tamamen altta yatan hastalığa bağlıdır. Boğaz infeksiyonunu varsa infeksiyonu tedavi etmek disfajiyi ortadan kaldırırken, sinir sistemi hastalığı varsa ilgili hastalığın tedavisi disfajiyi iyileştirir. Bazen altta yatan organik bir hastalık bulunmayabilir. Bu durumda hastanın bir psikiyatri uzmanı ile konsülde edilmesi gerekir. Psikolojik tedavi gerekebilir. Eğer özofagus darlığı yapan bir tümör tespit edilmişse bu takdirde cerrahi bir girişim veya diğer rahatlatıcı tedavi yöntemleri uygulanır.
Sonuç olarak yutma güçlüğü önemli bir şikayet olup ciddiye alınmalı ve en kısa sürede ilgili uzmanına baş vurulmalıdır.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Prof. Dr. Nihat Okçu Gastroenteroloji Uzmanı 26 Kasım 2021