Sitede Ara

Anal Fissür (Makat Çatlağı) Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

{%= Interview.Title %}

Anal fissür kelime anlamı olarak makat çatlağı anlamına gelmektedir. Makat bölgesi, duyusal sinir uçlarından zengin olması nedeniyle çok hassas bir bölgedir. Bu nedenle burada oluşacak bir çatlak son derece hassas ve ağrılı olma özelliğine sahip olup hastanın tüm konforunu ve yaşam kalitesini bozabilmektedir. Hastalar, dışkılama sırasında “makatta yırtılır tarzda ya da küçük bir cam parçası çıkarır gibi şiddetli ağrı ve acı” olarak tarif ettikleri ağrıdan, kanamadan ve kaşıntıdan şikayetçidirler. 

Anal Fissür Belirtileri Nelerdir?

Hastalık, genellikle uzun süren bir kabızlık dönemi sonrası ya da ishal sonrası yani makat bölgesinin normal çalışma şekli dışında aşırı ve zorlayıcı bir biçimde çalışmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu esnada makat ile cilt arasındaki sınır bölgesinde bir yırtık oluşmakta ve genellikle bu durum her büyük abdest yapımı sonrasında en az birkaç saat süren zonklayıcı ağrılara neden olmaktadır. Bu durum iç makat kasındaki aşırı kasılma (spazm) nedeniyle olmaktadır. Ağrı kasılmaya, kasılma da yırtığın büyümesine neden olmaktadır. Hastalığın tanısı, hastalığın öyküsünü dinlemek ve muayene ile konulur. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu bu bölgede oluşabilecek diğer hastalıklar ile karıştırılmamasıdır.

Hastalık Kronik Hale Gelmeden Önlem Alınmalıdır

Genellikle kabızlık, düzensiz dışkılama, nadiren ishal atakları ve altta yatabilen başka faktörler anal fissüre yol açabilmektedir. Bu nedenle birçok kişi tatil, iş seyahati gibi standart yaşadığı ortamı değiştirdiğinde ve tuvalet alışkanlıklarında değişkenlik ortaya çıktığında kısa süreli akut çatlağa bağlı sorunlar yaşayabilmekte, hatta bu sorunlar bebekler de dahi gözlemlenebilmektedir. Ancak bu tablonun uzaması veya yerleşmesi, daha derin, inatçı ve kronik anal fissürle sonuçlanmaktadır. 

Ameliyat Kararı Son Derece Dikkatle Verilmelidir

Tedavi, bu bölgenin tüm hastalıklarında olduğu gibi kabızlığın düzeltilmesi ile başlar. Kabızlığın düzeltilmesi, sıvı ve lif alımının artırılması ile kişinin günde 1 kez yumuşak kıvamda büyük abdest yapmasının sağlanması hedeflenir. Sadece büyük abdest yumuşatıcılar verilerek hastanın ishal haline getirilmesi mevcut şikayetlerin daha da artması anlamına geleceğinden dikkatli olunmalıdır. Tedavide hedef iç makat kasındaki spazmın ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için öncelikle sıcak uygulamalar (duş başlığı ile makata sıcak su uygulaması) ve özel pomatlar kullanılır. Dikkat ile uygulanacak bu yöntemler ile hastaların büyük bir kısmında başarılı sonuçlar alınabilmektedir.  Bir başka minimal invazif tedavi yöntemi ise botox uygulamasıdır. Bu işlemin, kolorektal cerrahi konusunda tecrübeli bir uzman tarafından, uygun hastaya, uygun şekilde uygulanması ile son derece yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Böylece hasta hem şikayetlerinden kısa sürede kurtulabilmekte hem de cerrahi strese maruz kalmamaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, hastalığın nüks etmeye meyilli olması nedeniyle, anal fissürde Botox uygulaması sonrasında hastaların hekimin önerilerine dikkatle uyması gerekmektedir.  

Tüm ameliyatsız tedavi yöntemleri denenmiş olmasına rağmen hastanın şikayetlerinin gerilememesi durumunda ameliyat kararı verilir. Gerek bu kararın verilmesi gerekse de bu konuda gerçekleştirilecek ameliyatın uygulanması konusunda, her hastaya standart bir ameliyat yönteminin uygulanamayacağı bilinerek mutlak surette titiz bir karar verilmeli ve ameliyat bu alanda tecrübeli cerrahlar tarafından uygulanmalıdır. Anal fissürün cerrahi tedavisinin dikkatle gerçekleştirilmesi, hastaların uzun vadede karşılaşabilecekleri bir başka can sıkıcı sorun büyük abdest kaçağının önlenmesini sağlayacaktır. 

Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi
Prof. Dr. İlker Sücüllü
Genel Cerrahi / Onkolojik (Kanser) Cerrahisi
23 Eylül 2020