ONLİNE İŞLEMLER
Köpek memesi hastalığı olarak bilinen hidradenitis suppurativa kıl ve ter bezlerinin yoğun olarak bulunduğu meme altları ve araları, koltuk altları, kasık bölgesi, genital bölge, kalça ve anüs çevresinde görülen, tekrarlayan, ağrılı, kötü kokulu ve akıntılı sivilce ve çıban benzeri şişlikler ile ortaya çıkan, tedavi edilmediği taktirde yaşam kalitesini çok ciddi şekilde etkileyen ve etkilenen bölgede hareket kısıtlıklarına yol açabilen yangısal bir hastalıktır. Başlangıçta, basit bir sivilce veya bir çıban şeklinde ortaya çıktığı ve bu bulgular çeşitli tedaviler ile gerileyebildiği için hastaların tanısı gecikmektedir. Çalışmalarda bu hastaların köpek memesi hastalığı tanısını almalarının 7 yıla kadar gecikebileceği gösterilmiştir. Son 6 ayda koltuk altı, kasık, kalça ve meme altlarında iki veya daha fazla kez şişlik çıkan hastalar mutlaka bir dermatoloji uzmanına gitmelidir.
Köpek memesi hastalığı toplumda her 100 kişiden birinde görülüyor. Kadınlarda görülme oranı erkeklere göre 2 ile 5 kat daha fazladır. Birinci derece akrabalarında köpek memesi hastalığı olan üç kişinin birinde köpek memesi hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Genetik yatkınlık dışında aşırı kilo, sürtünme, terleme, sigara tüketimi ve mikroplar gibi çeşitli nedenlerle kıl bezindeki ünite tıkanarak, bağışıklık sisteminin de dahil olduğu yangısal bir reaksiyon başlamaktadır.
Erken tanı alan hastalarda tam tedavi sağlanabilmektedir. Süreç uzadıkça etkilenen bölgede kalıcı hasarlar ortaya çıkmaktadır. Erken tanı ve tedaviye erken başlanması son derece önemlidir. Hastalarımıza; ideal kilolarını korumalarını, sigarayı bırakmalarını, etkilenen bölgelerdeki kılların lazer gibi uygulamalar ile kalıcı olarak yok edilmesini, terlemenin kontrol altına alınmasını, dar, sıkan ve sürtünmeye neden olan, terleten kıyafetler giyilmemelerini öneriyoruz. Tedavide bu koruyucu önlemler dışında çeşitli antibiyotikler, antinflamatuvarlar, A vitamini türevi ilaçlar ve immun sistemi düzenleyen yeni nesil ilaçlardan faydalanıyoruz. Köpek memesi hastalığı, bu koruyucu önlemler ve tıbbı tedaviler ile birlikte kontrol altına alınabilir bir hastalıktır.
Bu hastalarda kilo kontrolü son derece önemlidir. İnsülin salınımını hızlıca artırarak insülin direncine yol açabilecek olan pizza, hamburger, hamur işleri, tatlılar gibi yiyecekleri tüketmelerini önermiyoruz. Batı tipi beslenmeden uzak durmalarını, Akdeniz mutfağına uygun beslenmelerini tavsiye ediyoruz. Bu hastaların mutlaka sigarayı bırakmalarını istiyoruz. Yaşam kalitesinde çok ciddi bozukluklara yol açtığı için bu hastalarda dönem dönem psikiyatrik destek de gerekmektedir. Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir Dermatoloji Uzmanı Medipol Mega Üniversite Hastanesi 25 Haziran 2020