Sitede Ara

{%= Interview.Title %}

Sağlıklı Bir Karaciğere Sahip Olmak İçin Neler Yapmalıyız?

Karaciğer vücudumuzdaki en büyük ve kanlanan organ olup ağırlığı ortalama olarak kişinin kilosunun %2’sine tekabül eder. Karaciğerin önemli görevlerinden bazıları; 

  • Yediğimiz besinlerle alınan karbonhidrat, protein ve yağların birçok kimyasal işlemden geçirilip metabolizmasının sağlanması ve vücuda kullanılır hale getirilmesi 
  • Safra üretimi ve salgılanması
  • Ağız yoluyla alınan ilaçların ve kimyasal maddelerin zararlı etkilerinin temizlenmesi
  • Bağışıklık sisteminin desteklenmesi
  • Kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan pıhtılaşma faktörlerinin üretilmesi

Karaciğer hastalıklarının en önemlileri karaciğerde siroz veya kanser gelişmesidir. Her iki durum da aşağıda sıraladığımız basit önerilere dikkat edilmesiyle bu hastalıklar önlenebilir. Karaciğere nelerin iyi geldiğinden ziyade karaciğerimizi nelerin hasta ettiğini bilirsek büyük oranda sağlıklı bir karaciğere sahip oluruz. 

Hepatit B ve Hepatit C virüslerinin bulaşmasını önlemek, bulaşmış ise tedavi ettirtmek.  Öncelikle yapmanız gereken en yakın hastaneye başvurup Hepatit B ve C için kan tahlili yaptırmanızdır. Karaciğerde gelişen siroz ve kanserin en büyük nedenleri hepatit B ve Hepatit C virüs taşıyıcılığıdır. Hepatit B aşılanma ile korunma sağlanan bir virüstür. Ülkemizde 1996 yılından sonra doğanlarda rutin olarak hepatit B aşılaması zaten yapılmaktadır. Hepatit C için henüz geliştirilmiş bir aşı bulunmasa da son birkaç yıl içinde hepatit C’yi neredeyse tamamen vücuttan temizleyen ilaçlar geliştirilmiştir.  Hepatit B ve C den korunmak için kan temasından uzak durmak gerekir. Bunun için dövme, piercing, manikür, pedikür, akupunktur gibi işlem yapılan yerlerin hijyenik olduğundan emin olmak gereklidir. Diş fırçası, tırnak makası gibi kişisel eşyalar da ortak kullanılmamalıdır. Alkolden uzak durulmalıdır çünkü düzenli alkol kullanımı doğrudan karaciğerde hasara yol açmaktadır. Yıllar geçtikçe ilerleyen hasar karaciğerde siroz veya kanser gelişimine yol açabilir.

Karaciğer Yağlanmasından Korunun

Karaciğer yağlanması günümüzde tüm dünyada artarak devam eden bir sorundur ve ileriki zamanlarda siroz, karaciğer kanseri nedenleri arasında ilk sıraya oturacağı tahmin edilmektedir. Neyse ki karaciğer yağlanmasından büyük oranda beslenmeye dikkat ederek ve egzersiz yaparak korunabiliriz. En basit egzersiz günde 20-30 dakika tempolu yürüyüştür.  Fazla kilolu olanlarda özellikle karın bölgesinden kilo alanlarda karaciğer çok büyük olasılıkla yağlanmış demektir. Bundan korunmak için egzersize ilave olarak diyette azaltılması ve artırılması gerekenler şunlardır: 

  • Karbonhidrattan zengin gıdaları, fastfood ürünlerini, doymuş yağ içeren gıdaları azaltın; ekmek, unlu mamuller, tatlılar, pilav, makarna, patates kızartması, yağlı soslar, yağlı etler ve şekerli içecekler başlıcalarıdır. 
  • Akdeniz tipi beslenmeye ağırlık verin. Omega-3, Selenyum, Glutation, C vitamini, E vitamini içeren antioksidan içerikli yiyecekler karaciğere faydalıdır ve bunlardan tüketmeye gayret edin. Zeytinyağı ile yapılmış sebze yemekleri, balık, salata, kuru baklagiller, turp, lahana, karalahana, Brüksel lahanası, karnabahar, brokoli, roka, tere, kırmızı pancar, havuç,  sarımsak, limon, greyfurt, yeşil çay, zerdeçal, siyah üzüm, günde 1 avuç kadar ceviz, çiğ badem gibi çerezler örnek olarak verilebilir. 

İlaç Kullanımı Karaciğer Sağlığını Etkiler Mi?

Gerek reçeteli ilaçlar gerekse bitkisel ilaç ve gıda takviyesi olarak kullanılan ilaçlara bağlı karaciğer hasarı riski 1000’de 1 ile 10.000 de 1 arasında bir oranda değişmektedir. Bu güne kadar 100’ün üzerinde ilaçta yan etki yapma riski saptanmış olup kronik hastalıklar nedeni ile uzun süreli ilaç kullanması gereken hastaların zaman zaman kan tahlili vererek karaciğer fonksiyon testlerini kontrol ettirmesi gerekmektedir. Hangi sıklıkta tahlil yapılacağı kullanılan ilaca göre değişmekte olup reçeteyi yazan doktor önerisine göre belirlenmelidir. 
6.Kimyasal maddelere uzun süreli maruz kalmaktan uzak durun: Endüstride kullanılan kimyasal maddeler olan solventlerin (çözücü) solunması ya da cilde teması yoluyla karaciğerde hasara yol açabildikleri bilinmektedir. Bu kimyasal maddeler tarım ilaçlarının içinde de kullanılabilmektedir. Karaciğerde hasar olup olmaması; maruz kalma süresine, yaşa, karaciğere zararlı diğer etkenlerinde bulunup bulunmadığına ya da genetik yatkınlığa göre kişiden kişiye değişir. Solventler ile temas ederek çalışılan meslek grubundaki kişilerin yılda 2 kez karaciğer enzimlerin kontrol ettirmeleri olası hasarın erken saptanması açısından önemlidir. 

Aflatoksine dikkat

Dünya genelinde gıdalardaki aflatoksin miktarı ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Uzun süreli maruziyet halinde vücutta birikerek karaciğer hastalığına yol açmaktadır. Aflotoksin küf mantarından meydana gelmiş bir toksindir. Tüm nemlenmiş kuru gıdalarda ortaya çıkabilmekle birlikte küflenmiş hububat çerez ve pul biber daha riskli gıdalardır ve uygun saklama koşullarında muhafaza edilmelidir. 

Tüketeceğimiz sebze ve meyveleri bol su ile yıkayın

Bu işlem sizi hem karaciğerin kisthidatik hastalığı dediğimiz, topraktan bulaşan paraziter hastalıktan koruyacağı gibi tarım ilaç kalıntılarının uzaklaştırılmasına yardımcı olacaktır.  

Kültür mantarı dışındaki mantarlara dikkat

Özellikle sonbahar ve ilkbahar yağmurlarından sonra doğadan toplanan mantarlara bağlı her yıl onlarca kişi zehirlenme ile acil servislere başvurmaktadır. Bu zehirlenmelerin çoğu ölümcül sonuçlara yol açmadan atlatılabilmesine rağmen ortalama %1 hasta maalesef karaciğer yetmezliği nedeniyle ya hayatını kaybetmekte ya da karaciğer nakline ihtiyaç duymaktadır.  

Genetik

Ailede karaciğer hastalığı olan bireylerde hepatit ve karaciğer yağlanması gibi risk faktörleri ailesel olabilir. Bu yüzden ailenizde karaciğer hastası varsa doktor kontrolünden geçin. 

Medipol Mega Üniversite Hastanesi
Prof. Dr. Onur Yaprak
Organ Nakli
11 Şubat 2020