Sitede Ara

{%= Interview.Title %}

Koroner arter hastalığı ile mücadelede en önemli adım hastalıktan korunmaktır. Hastalık bir takım risk faktörleri varlığında daha erken yaşta ortaya çıkmakta ve daha hızlı ilerlemektedir. Kalp sağlığını olumsuz etkileyen risk faktörleri değiştirilebilen ve değiştirilemeyenler olmak üzere 2 gruba ayrılır.

Değiştirilemeyen Risk Faktörleri Nelerdir?

Yaş: erkeklerde 45 yaşın üstü, kadınlarda 55 yaşın üstü veya erken menopoz
Cinsiyet: Erkeklerde koroner kalp hastalığı daha sıktır.
Aile öyküsü: Birinci derecede (anne, baba, kardeş) erkek akrabalarda 55 yaşında, birinci derecede kadın akrabalarda 65 yaşından önce kalp damar    hastalığı,  kalp krizi veya ani ölüm bulunması

Değiştirilebilir Risk Faktörleri Nelerdir?

  • Sigara içiyor olmak
  • Hipertansiyon (kan basıncı yüksekliği)
  • İyi kolesterolün (HDL kolesterol) 40mg/dl den düşük olması
  • Total kolesterolün 200mg/dl den fazla olması (kötü kolesterol olan LDL kolesterolün 130mg/dl den fazla olması)
  • Şeker hastalığı (Diabet)
  • Hareketsiz bir yaşam tarzı
  • Stres
  • Depresyon 
  • Şişmanlık (obezite)   

Koroner kalp hastalığı geliştiği zaman devamlı ilerlemeye ve problem çıkarmaya eğilimlidir. Bu sebeple bu risk faktörleriyle mücadele, hastalığın ortaya çıkışının önlenmesi, hastalık gelişenlerde ise hastalığın ilerleme hızının yavaşlatılması hatta durdurulmasını sağladığından dolayı son derecede önemlidir.   

Sigara
Koroner kalp hastalığının önlenmesi açısından düşünüldüğünde sigara kullanımının bırakılması bilinen diğer tüm düzeltilebilir risk faktörlerinden daha büyük bir risk azalması sağlamaktadır. Sigara kullanımının bırakılması ile kalp krizi geçirme riski sigara kullanmaya devam eden insanlar ile karşılaştırıldığında üçte birden biraz daha fazla azalır. Günde 1 paket veya daha fazla sigara kullanımı kalp krizi geçirme riskini 2-3 kat artırır. Özellikle doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda riskte daha fazla bir artış görülür.  

Şeker Hastalığı
Artık şeker hastalığı eşittir koroner kalp hastalığı olarak kabul edilmekte ve bu şekilde en yüksek risk kategorisine girmektedir.  Şeker hastalığı kontrolünde diyet ve egzersiz, ilaç tedavisinin yanında önemli rol oynamaktadır.

Hipertansiyon
Sistolik (büyük tansiyon) kan basıncındaki her 20mmHg lık ve diastolik (küçük tansiyon) kan basıncındaki 10mmHg lik artış koroner kalp hastalığı ve inmeye bağlı ölüm oranlarını iki kat artırır. Bu yüzden yüksek tansiyonlu hastaların ilaç tedavisi yanında yaşam tarzının da düzenlenmesi gerekmektedir. Hastaların kilo vermesi, diyette tuz kısıtlaması, düzenli egzersiz ve alkol alımının kısıtlaması gerekmektedir.

Kolesterol
Kolesterol kontrolü sağlamak için diyetle alınan doymuş yağ oranının azaltılması, besinler yoluyla alınan kolesterole dikkat edilmesi, posa içeren yiyecekler ile meyve-sebze tüketiminin arttırılması gerekiyor.

Şişmanlık
Bu konuda en değerli kriter, vücut kitle indeksi ve bel çevresidir. Vücut kitle indeksi, kg olarak ağırlığın, metre olarak boyun karesine bölünmesiyle elde edilir (VKİ: kg/m2). Vücut kitle indeksinin 25’in üzerinde olması veya bel çevresinin erkeklerde 102 cm, kadınlarda ise 88 cm’nin üzerinde olması, yalnızca kalp damar hastalığı riskini artırmakla kalmayıp şeker hastalığı, yağ yüksekliği ve tansiyon yüksekliği riskini de artırmaktadır.

Uzm. Dr. Erhan Gönen
Kardiyoloji Uzmanı
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi
25 Haziran 2020