ONLİNE İŞLEMLER
Birçok kadında gebeliğin ilk 3 ayında bulantı ve kusma görülebilir. Genellikle 3. bazen de 5. aydan sonra bulantı kusma geriler ve sonra da kaybolur. Ancak çok nadiren bulantı kusma gebeliğin son aylarına kadara devam edebilir. Bulantı kusması olan hasta az da olsa yemek yiyebiliyor, sıvı tüketebiliyorsa genellikle sağlığı için bir problem oluşturmaz. Hasta rahatsızlık duyuyorsa bulantı için doktorunun önereceği ilaçlar kullanabilir. Ancak bulantı ve kusma hiçbir yedirmeyecek kadar şiddetli ise ve özelliklede anne adayı hiç sıvı tüketemiyorsa mutlaka serum tedavisi vermek gereklidir. Aksi takdirde böbrek yetmezliği gibi ciddi sonuçları olabilir. Bulantı kusması olan gebelerde yağlı ve sindirimi güç, baharatlı yiyecekler, ağır kokusu olan gıdalar bulantıyı arttırır. Hafif, kokusuz gıdalar tüketilmeli ve mümkünse yiyecekler başka birisi tarafından pişirilmelidir. Bulantıyı artıran yiyeceklerden kaçınılmalı, az az ve sık beslenmek tercih edilmelidir. Un, makarna gibi karbonhidratlar başlangıçta bulantıyı yatıştırsa da hasta daha sonra daha fazla bulantı hisseder. Karbonhidratlar yerine yoğurt, ızgara et gibi hafif protein kaynakları tercih edilmelidir. Gece yatarken bir porsiyon yoğurt tüketmek ve sabah kalkmadan bir kuru kraker atıştırıp kalkmak bulantıyı baskılar. Kişi su tüketemiyorsa açık çay, ayran, maden suyu, meyve suyu, çorba, komposto gibi diğer sıvıları bolca tüketmeye çalışmalıdır. Eğer bulantı kusmada kişi ilaç almaya gereksinim duyuyorsa ilk tercih B6 vitaminidir. Bu vitamin bulantıyı baskılar. Hasta bundan fayda görmez ise doktorunun önerdiği ilacı alabilir. Reflü yani mide asidinin yemek borusuna kaçması da bulantıyı arttırabilir. Böyle bir durum varsa mide koruyucu tedaviler bulantıyı azaltır.
Gebelik hormonları yemek borusunun alt kısmındaki kapağı gevşettiği için mide asidi ve yiyecekler yemek borusuna kaçar. Buna reflü denir. Reflü bulantı ve yanma hissine yol açar. Gebelik haftası ilerledikçe bebek büyür ve mideye bası yaptığı için reflü daha da artabilir. Çok baharatlı gıdalar tüketmemek, kızartma yemekten kaçınmak, az az sık sık beslenmek reflüyü azaltır. Mide koruyucu ilaçlar ve antiasitler mideyi rahatlatabilir.
Gebelik hormonları bağırsak hareketlerini azaltır, dolayısıyla kabızlık gebelikte sık rastlanan bir problemdir. Bol miktarda sıvı tüketmek, yürüyüş yapmak ve posalı, lifli yiyecekler tüketmek hastayı oldukça rahatlatacaktır. Ancak bu önlemlere rağmen kabızlık devam ederse doktorunuz bebeğiniz için zararı olmayan bir ilaç önerebilir.
Gebelikte kabızlık ve gebelik hormonlarının etkisi ile damarların genişlemesi sonucu hemoroidler ortaya çıkabilir veya mevcut olan hemoroidler kötüleşebilir. Günde 2 kez 15’er dakikadan yapılacak sıcak oturma banyoları hemoroidleri rahatlatabilir. Eğer bu şekilde rahatlama olmaz ise doktorunuza ve bir genel cerraha ilaç önerip önermeyeceklerini sorabilirsiniz.
Gebelik hormonları vücudu doğuma hazırlamak için eklem bağlarını gevşetir. İlerleyen gebelik haftalarında bebek büyüdükçe omurga daha fazla kavis almaya başlar. Bu iki durum gebelerde sırt ağrısına sebep olabilir. Otururken destek kullanmak, düzenli yürüyüş ve egzersiz yapmak, yüzmek sırt ağrılarını azaltacaktır.
Gebeliğin ilk 3 ayında rahimin, son 3 ayda ise bebeğin büyümesi sonucu idrar kesesine baskı olur ve gebe sık idrara çıkar. Ancak sık idrar yapmaya ağrılı idrar yapma ve yan ağrısı eşlik ediyorsa veya idrarda kan varsa hasta mutlaka doktoruna bilgi vermelidir.
Gebelikte rahim büyüdüğü için kasık ağrıları olabilir. Bu ağrılar genellikle hafiftir ancak ani oturma kalkma gibi durumlarda bazen şiddetli, kramp tarzı ağrılar görülebilir. Bu ağrılar zararsızdır. Düşük riski göstermez. Dinlenme ve sıcak havlu ütüleyip koymak iyi gelir. Kasık ağrısının şiddetinden çok sürekliliği önemlidir. Ağrınız geçmiyorsa, kasık ağrısı ile birlikte idrarda yanma, kötü kokulu akıntı varsa doktorunuza haber veriniz.
Özellikle gebelik haftası ilerledikçe bacaklarda kramplar olabilir. Süt ve süt ürünleri tüketimini arttırarak kramplar azaltılabilir. Zaman zaman kalsiyum ve magnezyum takviyesi de gerekebilir.
Gebelik hormonları damarları gevşetir. Bu nedenle yeni varisler ortaya çıkabilir veya mevcut varisler kötüleşebilir. Bacaklara soğuk duş tutmak, ayakların altına yastık koyarak oturma pozisyonundan yukarıda tutmak, gebeler için üretilmiş varis çorapları giymek varis ağrılarını azaltır. İleri derecede varisleri olan hastalara varis ilaçları, kan sulandırıcı ilaçlar verilebilir. Doğum sırasında ve sonrasında varis çorapları hastaları rahatlatır, bacaklarda pıhtı oluşma ihtimalini azaltır.
Gebe olmayan kadınlarda düzenli olarak bazı saçlar dökülürken bazıları çıkar. Gebelikte hormonsal değişikliklere bağlı olarak tüm saçlar aynı anda dökülmeye başlar. Bu durum geçicidir. Doğumdan en geç 6 ay sonra kaybedilen saçlar geri çıkar. Bazen yüz ve göbek bölgesinde hafif tüylenmeler görülebilir. Tıpkı saç dökülmesi gibi bu durum da geçicidir ve doğumdan sonraki 6 ay içerisinde tüyler dökülecektir.
Gebelikte meme uçları, karın ön duvarı orta hattı ve yüzde renk değişiklikleri olabilir. Yüzde olan renk değişikliklerine gebelik maskesi adı verilir. Doğumdan sonra renk değişiklikleri azalır ancak tam olarak geçmez. Gebe kadınların mutlaka yaz kış demeden yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmaları önerilir. Gebelik maskesi doğumdan sonra düzelmez ise cildiye doktorunuz renk açıcı tedaviler önerebilir. Bazen sivilcelerde artış olabilir. Bu durum da normaldir.
Gebelik hormonlarına ve cilt gerilmesine bağlı olarak memelerde, karın bölgesinde ve basenlerde çatlaklar olabilir. Çatlaklar ilk oluştuğunda kırmızıdır. Zamanla rengi açılır ve beyaza döner. Gebelik çatlaklarının oluşumunu engellemek için kilo alımına dikkat edilmelidir. Kakao yağı, jojoba yağı ve çatlak kremlerini 3 aydan sonra meme, basen ve bacak bölgesine düzenli uygulamak çatlak oluşumunu azaltabilir. Ancak çatlak oluşumu cilt yapısı ve genetiğe de bağlıdır yani bazı hastalarda ne kadar önlem alınırsa alınsın çatlakların oluşması kaçınılmazdır.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Doç. Dr. Huriye Ayşe Parlakgümüş Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı 18 Eylül 2019