ONLİNE İŞLEMLER
Pap smear olarak da bilinen smear testi, rahim ağzı kanserini erken evrede fark etmek için yapılan bir tarama testidir. Erken evrede fark edilen kanserin tedavi edilme oranı yüksek olduğu için hastanın sağlığı ve yaşam kalitesi bu durumdan pozitif bir şekilde etkilenir.
Smear testi jinekolojik muayenenin bir parçasıdır ve rahim ağzından alınan hücrelerin mikroskop altında incelenmesidir. Ağrısız ve basit bir işlem olan smear testinde bireylerin en az 48 saat önceden cinsel birliktelik yaşamamaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra vajinal duş alınmaması ve genital bölgeyle alakalı ilaç kullanılmamalıdır.
Adet kanamasının bittiği dönem smear testi için en uygun zamandır. Smear taramalarına ilk cinsel ilişkiden üç yıl sonra başlanılması önerilmektedir. Ancak sağlıklı olsalar dahi kadınların düzenli olarak yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırmaları olası hastalıkları önlemek adına önemlidir.
Hamile kadınların gebelik süreci boyunca smear testi yaptırmalarından herhangi bir sakınca yoktur.
Smear testi yan etkisi olmayan bir işlemdir ve rahim ağzı kanserleri gibi ciddi sağlık problemlerinin önlenmesi açısından oldukça önemli ve gereklidir.
Yeterli bir örnekleme yapılmış ise smear testi sonuçları negatif ve pozitif olarak ikiye ayrılır. Öncelikle endişelenmeyin büyük olasılıkla sonucunuz normal olacaktır. Bu normal görünüm raporda negatif olarak belirtilir. Smear testlerinin çoğunda negatif sonuç görülür. Eğer sadece normal görünümde rahim ağzı hücreleri görülmüşse negatif bir sonucunuz var demektir. Test sonucunuz normal olsa dahi düzenli olarak jinekolojik muayene ve smear testi yaptırmanız gereklidir. Smear testi ile bazı enfeksiyonlar da saptanabilir.
Smear testinde anormal özelliklere sahip hücreler görülmüşse sonuç pozitif olarak değerlendirilir. Pozitif sonucunuz olması kanser olduğunuz anlamına gelmez. Anormal sonuçların büyük kısmı HPV (Human Papilloma Virus) adı verilen virüs enfeksiyonuna bağlı değişikliklerdir. HPV’nin rahim ağzı kanseri ile ilişkisi bilinmekle beraber pek çok HPV enfeksiyonu hiçbir sorun oluşturmadan kendiliğinden ortadan kalkar. Bu nedenle hemen endişeye kapılmaya gerek yoktur. Ancak bu anormal sonuçların da çeşitli dereceleri vardır. En sık görülen pozitif sonuç ASCUS’dur. Anlamı; “Normal görünmeyen hücreler var ancak bunların önemi net olarak belirlenememiştir.” Bunu şöyle açıklayabiliriz: Görülen bazı hücreler normal değildir ancak bunlar tam olarak rahim ağzı kanseri öncülü olabilecek hücrelere benzemiyor. Kısaca sonuç belirsiz diyebiliriz. Temel olarak bunun anlamı smear testinde ek tetkik veya takip gerektirecek bazı anormal hücrelerin var olmasıdır. Rahim ağzında var olan başka enfeksiyonlar ve kanama da sağlıklı sonuç almayı engelleyebilir. Doktorunuz yaşınızı göz önüne alarak smear testini bir süre sonra tekrarlayabilir veya kolposkop adı verilen alet ile rahim ağzına daha yakından bakmak isteyebilir. Bu arada HPV adı verilen bir virüsün varlığını belirlemek açısından da yeni bir test yapılabilir.
HPV rahim ağzı kanseri ile ilişkili bir virüstür. HPV, genital bölgede siğillere de neden olur. HPV'nin şu an bilinen yaklaşık 150 tipi vardır ve bunlardan on beş tanesi kanser gelişimi açısından yüksek riskli olarak kabul edilir. Eğer smear testi sonucunuz ASCUS ise endişelenmeyin, bu tanıya sahip hastaların çoğunun sonucunda herhangi bir problem olmadığı ortaya konmuştur.
Bir diğer sonuç ise düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon yani LSIL’dir. Bunun anlamı: Smear testinde hücrelerde HPV enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen değişiklikler görülmüştür. HPV enfeksiyonu oldukça sık görülen bir enfeksiyon olup rahim ağzında herhangi bir belirti vermez ve pek çok kişide bir- iki yıl içinde bu enfeksiyon kendiliğinden temizlenir. LSIL saptandığında kanser gelişme riski çok düşüktür. Endişe edecek bir durum yoktur. Doktorunuz uygun takip yöntemini belirleyecek ve enfeksiyonun durumunu kontrol edecektir.
HSIL (yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon): Burada görülen hücreler normalden oldukça farklıdır. HSIL’da LSIL’a göre daha ciddi hücresel değişiklikler vardır. Bu, kanser olduğunuz anlamına gelmez ancak artık kanser riski daha belirgin olduğu için kanser öncülü olarak değerlendirilebilir. Müdahale edilmezse yıllar içinde kansere dönüşme olasılığı yüksek olduğu için o bölgenin alınması gereklidir. Kolposkopi adı verilen işlem ve gerekli görülürse rahim ağzından daha geniş doku örneği alınarak patoloji laboratuvarında detaylı bir inceleme yapılır.
Diğer pozitif anormal sonuçlar oldukça az görülür. Bunları da kısaca özetlersek: ASC-H (HSIL düşündüren atipik skuamöz hücreler) ve AGC (atipik glandüler hücreler) tanısında kanser öncülü veya kanser hücrelerine dair ciddi bir şüphe bulunduğundan kolposkopi ve başka işlemler hastalığın durumunu tespit etmek açısından gerekli ve önemlidir. AIS (adenokarsinoma in situ) kanser öncülü hücrelerin rahim ağzının daha iç kısımlarına doğru ilerlediğinin göstergesidir. Tedavi için cerrahi girişim gereklidir. Nadir olmakla birlikte smear testi sonucunda aşikar kanser saptanabilir. Bu durum genel olarak öncesinde düzenli kontrollerin ve smear testinin yapılmadığı koşullarda karşımıza çıkar. Testteki pozitif sonuç hasta için endişe verici olmaktadır. Ancak kadın doğum muayenesine gelmiş sağlıklı bir kadının aniden kanser tanısı alması çok nadirdir. Kanser öncülü hücrelerin kansere dönüşmesi uzun zaman içinde gerçekleşir. Bu nedenle pozitif smear, uygun tedavi ve takip ile kanser öncülünün kansere dönüşmesini engellemek anlamına gelir. En kötü senaryoyu düşündüğümüzde bile rahim ağzı kanserinin erken teşhisi ve tedavisi hastalığın seyri ile yaşam süresi açısından son derece önemlidir. Bu nedenle düzenli kadın doğum muayenesi ve smear testi yaptırmak sorunları erken dönemde belirleyip çözmemizi sağlar. Bu da sağlığımıza verdiğimiz değerin önemli bir göstergesidir. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Prof. Dr. Bahar Müezzinoğlu Patoloji Uzmanı