Sitede Ara

Skolyoz Nedir?

Skolyoz, omurganın yana doğru anormal bir eğrilik göstermesiyle ortaya çıkan bir kas-iskelet sistemi hastalığıdır. Sağlıklı bir omurga, arkadan bakıldığında düz bir hat şeklinde uzanırken, skolyozlu bireylerde omurga "C" veya "S" harfine benzeyen bir kıvrım sergileyebilir. Bu eğrilik genellikle göğüs (torasik) veya bel (lomber) bölgelerinde görülür ve eğriliğin derecesine bağlı olarak farklı şiddetlerde olabilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz, çoğunlukla çocukluk ve ergenlik döneminde fark edilse de her yaşta gelişebilir. Özellikle büyüme çağındaki çocuklarda skolyoz ilerleyici olabilir ve erken teşhis edilmezse postür bozuklukları, sırt ve bel ağrıları gibi problemlere yol açabilir. Hafif skolyoz vakaları genellikle belirgin semptomlara neden olmazken, daha ileri derecelerdeki skolyoz solunum zorlukları, omurga deformitesi ve hareket kısıtlılığı gibi ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.

Randevu İçin Formu Doldurun

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Neden Olur?

skolyoz-belirtileri

Skolyozun ortaya çıkmasına neden olan faktörler tam olarak bilinmemekle birlikte, hastalığın gelişiminde birçok farklı etken rol oynayabilir. Skolyoz, doğuştan gelen yapısal anomalilerden, genetik faktörlere, kas ve sinir hastalıklarına kadar çeşitli nedenlerle oluşabilir. Bazı skolyoz vakaları tamamen idiopatik, yani nedeni bilinmeyen şekilde ortaya çıkarken, bazıları altta yatan bir hastalığın sonucu olarak gelişebilir. Skolyozun en yaygın nedenleri:

1. Genetik Faktörler

Skolyozun en yaygın nedenlerinden biri genetik yatkınlıktır. Aile geçmişinde skolyoz öyküsü olan bireylerde, bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Genetik faktörlerin özellikle idiopatik skolyoz vakalarında etkili olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik mutasyonlar, omurganın gelişiminde anormalliklere yol açarak skolyozun ilerlemesine sebep olabilir.

2. Serebral Palsi

Serebral palsi, kasların kontrolünü etkileyen bir nörolojik hastalıktır ve skolyoza yol açan önemli etkenlerden biridir. Kaslardaki dengesizlik ve spastisite (kasların sürekli kasılı kalması), omurganın düzensiz şekilde eğrilmesine neden olabilir. Serebral palsili bireylerde skolyozun ilerleme riski daha yüksektir ve genellikle erken yaşlarda ortaya çıkar.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

3. Kas Distrofisi

Kas distrofisi, kasların zamanla zayıflamasına ve kaybına neden olan genetik bir hastalıktır. Omurganın dik durmasını sağlayan kaslar yeterince güçlü olmadığında, omurga eğriliği oluşabilir. Kas distrofisine bağlı skolyoz vakaları genellikle ilerleyicidir ve düzenli takip gerektirir.

4. Doğumsal (Konjenital) Sebepler

Bazı bebekler, omurganın anormal gelişimi nedeniyle doğuştan skolyoz ile dünyaya gelebilir. Konjenital skolyoz, omurga kemiklerinin tam olarak oluşmaması veya yanlış birleşmesi gibi gelişimsel anomalilerden kaynaklanır. Bu durum, anne karnındaki gelişim sırasında meydana gelir ve genellikle erken yaşlarda teşhis edilir.

5. Enfeksiyonlar

Omurga bölgesini etkileyen bazı enfeksiyonlar, omurga yapısında deformitelere yol açarak skolyoz gelişimine neden olabilir. Özellikle tüberküloz gibi kronik enfeksiyonlar, omurga kemiklerini zayıflatarak eğrilik oluşumuna zemin hazırlayabilir.

6. Tümörler

Omurga çevresinde gelişen tümörler, omurga yapısını bozarak skolyoz oluşumuna neden olabilir. Tümörün büyümesi omurlar üzerinde baskı oluşturarak omurga eğriliğine yol açabilir. Bu tür vakalarda, tümörün cerrahi olarak çıkarılması veya radyoterapi gibi tedaviler skolyozun ilerlemesini engelleyebilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

7. Marfan Sendromu

Marfan sendromu, bağ dokularını etkileyen genetik bir hastalıktır. Bağ dokularının zayıf olması, omurganın stabilitesini bozarak skolyoz gelişimini tetikleyebilir. Marfan sendromlu bireylerde skolyoz yaygın olarak görülür ve hastalığın şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir.

8. Down Sendromu

Down sendromu, genetik bir farklılık sonucu ortaya çıkan bir durumdur ve skolyoz gelişimi açısından risk faktörü olarak kabul edilir. Down sendromlu bireylerde kas tonusu düşük olduğu için omurga desteği yetersiz olabilir ve bu da skolyoz gelişimine neden olabilir.

9. Omurilik Yaralanması

Trafik kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları gibi travmalar omurilik üzerinde ciddi etkilere neden olabilir. Omurilik zedelenmesi, omurganın dengesini bozarak skolyoz oluşumuna sebep olabilir. Omurilik yaralanmasına bağlı skolyoz vakalarında genellikle rehabilitasyon ve fizik tedaviye ihtiyaç duyulur.

10. Kas ve Sinir Hastalıkları

Skolyozun nöromusküler nedenleri arasında kas ve sinir hastalıkları da yer alır. Özellikle spinal musküler atrofi (SMA) gibi sinir-kas hastalıkları, omurga kaslarının zayıflamasına ve skolyozun gelişmesine neden olabilir. Bu tür durumlarda skolyoz ilerleyici olabilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Belirtileri Nelerdir?

Skolyoz, omurganın yana doğru anormal eğrilmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır ve belirtileri hastalığın derecesine göre değişiklik gösterebilir. Hafif skolyoz vakalarında semptomlar fark edilmezken, ilerleyici skolyoz durumlarında duruş bozukluğu, ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi belirtiler gözlemlenebilir. Skolyozun belirtileri genellikle fiziksel muayene sırasında ortaya çıkar ve erken teşhis edilmesi, hastalığın ilerlemesini önlemek açısından büyük önem taşır.

Skolyoz belirtilerini daha detaylı şekilde inceleyelim:

1. Eşit Olmayan Omuzlar

Skolyozlu bireylerde en yaygın gözlemlenen belirti omuzlar arasındaki seviye farkıdır. Bir omuz diğerine göre daha yüksek durabilir ve bu durum özellikle giysi giyildiğinde veya fotoğraflarda fark edilebilir. Bu belirti genellikle hafif dereceli skolyoz vakalarında ilk fark edilen bulgulardan biridir.

2. Dışarı Çıkan Kürek Kemikleri

Omurga eğriliği arttıkça, kürek kemiklerinde asimetri görülebilir. Omurgadaki eğriliğe bağlı olarak bir kürek kemiği diğerinden daha fazla çıkıntılı olabilir. Bu durum, özellikle hastanın öne eğilmesiyle daha belirgin hale gelir ve genellikle fiziksel muayene sırasında fark edilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

3. Pelvisin Üzerinde Ortalanamayan Baş

Sağlıklı bir omurgada baş, pelvisin tam ortasında konumlanır. Ancak skolyozda, omurganın yana eğilmesine bağlı olarak başın ortalanmaması durumu ortaya çıkabilir. Bu belirti, hastanın dik duruş pozisyonunda daha net fark edilebilir.

4. Kalçalarda Eşitsizlik

Skolyozun ilerlemesiyle birlikte kalçalar arasında asimetrik bir görünüm ortaya çıkabilir. Bir kalça diğerine göre daha yüksek veya daha çıkıntılı olabilir. Bu durum, oturma pozisyonunda da fark edilebilir ve zamanla yürüyüş dengesizliğine neden olabilir.

5. Sürekli Bir Tarafa Eğilme

Skolyozun belirgin hale gelmesiyle birlikte hastalarda vücudun bir tarafa doğru eğildiği gözlemlenebilir. Omurga eğriliği nedeniyle vücut ağırlık merkezi değiştiğinden, birey farkında olmadan bir tarafa daha fazla yük vererek yürüyebilir veya oturabilir.

6. Eşit Olmayan Bacak Uzunluğu

Bazı skolyoz vakalarında, omurga eğriliği nedeniyle bir bacak diğerine göre daha kısa görünebilir. Bu durum aslında bacak uzunluğundaki bir farklılıktan değil, omurgadaki eğrilikten kaynaklanır. Bacak uzunluğu eşitsizliği, hastaların yürüyüş biçimini etkileyebilir ve zamanla kalça ve diz eklemlerinde ağrılara yol açabilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

7. Cilt Lekeleri

Bazı doğumsal skolyoz vakalarında, omurgadaki anormalliklere ek olarak sırtta doğuştan gelen kahverengi lekeler, gamzeler veya kıllanma gibi cilt değişiklikleri görülebilir. Bu belirtiler genellikle omurga gelişiminde bir anomali olduğunu gösterir ve erken teşhis için önemlidir.

8. Boy Kaybı

Skolyozun ilerleyen safhalarında, omurganın eğriliği nedeniyle hastanın boyunda kısalma meydana gelebilir. Eğrilik ne kadar büyükse, omurga o kadar sıkışır ve hastanın boyu olduğundan daha kısa görünür. Bu belirti genellikle ileri dereceli skolyoz vakalarında belirgin hale gelir.

Skolyoz Türleri Nelerdir?

Skolyoz, omurganın yana doğru eğrilmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır ve nedenlerine göre farklı türlere ayrılır. Skolyozun türünü belirlemek, hastalığın seyrini anlamak ve en uygun tedavi yöntemini belirlemek açısından büyük önem taşır. Skolyozun en yaygın görülen türleri idiopatik skolyoz, nöromusküler skolyoz ve konjenital skolyoz (doğuştan skolyoz) olarak üç ana gruba ayrılır.

1. İdiopatik Skolyoz

İdiopatik skolyoz, skolyoz vakalarının yaklaşık %80’ini oluşturan ve nedeni tam olarak bilinmeyen skolyoz türüdür. "İdiopatik" kelimesi, hastalığın kesin sebebinin belirlenemediği anlamına gelir. Ancak yapılan araştırmalar, genetik faktörlerin bu skolyoz türünün gelişiminde önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

İdiopatik skolyoz, genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkar ve yaş gruplarına göre sınıflandırılır:

  • İnfantil İdiopatik Skolyoz (0-3 yaş)
  • Juvenil İdiopatik Skolyoz (4-10 yaş)
  • Adölesan İdiopatik Skolyoz (10-18 yaş) – En yaygın görülen türdür.
  • Yetişkin İdiopatik Skolyoz (18 yaş ve üzeri)

Adölesan idiopatik skolyoz, özellikle büyüme çağındaki çocuklarda görülür ve omurga eğriliği ergenlik döneminde hızla ilerleyebilir. Bu nedenle düzenli kontroller ve erken teşhis büyük önem taşır.

Tedavi Yaklaşımları:
İdiopatik skolyoz hafif düzeydeyse gözlem ve özel egzersiz programları önerilir. Eğriliğin derecesine bağlı olarak korse tedavisi uygulanabilir. Eğer eğrilik 40 dereceyi aşarsa cerrahi tedavi düşünülebilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

2. Nöromusküler Skolyoz

Nöromusküler skolyoz, kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıklar nedeniyle gelişen skolyoz türüdür. Omurgayı destekleyen kasların düzgün çalışmaması sonucunda ortaya çıkar ve genellikle ilerleyicidir.

Nöromusküler skolyoza yol açan bazı hastalıklar şunlardır:

  • Serebral palsi
  • Spinal musküler atrofi (SMA)
  • Kas distrofisi
  • Polio (Çocuk felci)
  • Myelomeningosel (Açık omurga hastalığı)

Bu tür skolyoz, genellikle daha hızlı ilerler ve hastaların çoğunda oturma ve yürüme güçlükleri görülür. Nöromusküler hastalıkların doğası gereği skolyozun tedavisi daha zorludur ve genellikle erken yaşta müdahale edilmesi gerekir.

Tedavi Yaklaşımları:
Nöromusküler skolyoz vakalarında eğriliğin ilerlemesini yavaşlatmak için fizyoterapi ve özel oturma destekleri kullanılır. Ancak eğrilik 40-50 dereceyi geçtiğinde cerrahi müdahale gerekebilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

3. Konjenital Skolyoz (Doğuştan Skolyoz)

Konjenital skolyoz, bebeklerin omurgasındaki yapısal anomaliler nedeniyle doğumdan itibaren var olan skolyoz türüdür. Anne karnında omurga kemiklerinin yanlış gelişmesi veya omurların tam olarak ayrılmaması gibi sebeplerle ortaya çıkar.

Konjenital skolyoz vakalarında, eğriliğin ilerleyip ilerlemeyeceği doğumdan sonraki ilk yıllarda belirlenir. Bazı vakalar hafif seyrederken, bazıları hızla ilerleyerek ciddi omurga deformitelerine yol açabilir.

Konjenital skolyozun nedenleri:

  • Omurga kemiklerinin eksik gelişmesi (hemivertebra)
  • Omurların birbirine kaynaması (blok vertebra)
  • Omurganın anormal şekilde büyümesi

Tedavi Yaklaşımları:
Konjenital skolyoz, ilerleyici bir yapıya sahipse erken dönemde cerrahi müdahale gerekebilir. Hafif vakalar ise düzenli takip edilerek gözlem altına alınır.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Görülme Sıklığı Nedir?

Skolyoz, dünya genelinde yaygın olarak görülen bir omurga hastalığıdır. Yapılan araştırmalara göre, toplumun yaklaşık %2 ila %3’ünde skolyoz görülmektedir. Bu oran, her 100 kişiden 2 ila 3’ünün skolyoz hastası olduğu anlamına gelir. Skolyozun görülme sıklığı yaşa, cinsiyete ve skolyozun türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Cinsiyete göre skolyoz sıklığı:

  • Skolyoz hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir, ancak kız çocuklarında daha sık rastlanır ve ilerleme riski daha yüksektir.
  • Yapılan çalışmalar, adölesan idiopatik skolyozun (sebebi bilinmeyen skolyoz) kızlarda erkeklere oranla 8-10 kat daha fazla ilerleme eğiliminde olduğunu göstermektedir.

Yaş gruplarına göre skolyoz sıklığı:

  • Bebeklik ve çocukluk döneminde (%1’den az): Konjenital (doğuştan gelen) skolyoz daha nadirdir ve genellikle omurga gelişimindeki anormalliklerden kaynaklanır.
  • Ergenlik döneminde (%2-3): En yaygın skolyoz türü olan adölesan idiopatik skolyoz genellikle 10-18 yaş aralığında fark edilir.
  • Yetişkinlerde (%10-15): Özellikle dejeneratif (yaşa bağlı) skolyoz, omurgada meydana gelen aşınma ve kireçlenme nedeniyle yetişkinlerde daha sık görülebilir.

Skolyozun ilerleyip ilerlemeyeceği birçok faktöre bağlıdır. Çocukluk ve ergenlik döneminde skolyoz fark edilmezse, ilerleyen yaşlarda postür bozuklukları, ağrılar ve hareket kısıtlılığı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle skolyozun erken teşhisi ve düzenli takip edilmesi büyük önem taşır.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Nasıl Anlaşılır?

skolyoz-nedir

Skolyoz, erken aşamalarda belirgin semptomlar göstermeyebilir, bu yüzden birçok kişi omurga eğriliğine sahip olduğunu fark etmez. Ancak skolyoz ilerledikçe fiziksel belirtiler ve postür değişiklikleri ortaya çıkmaya başlar. Skolyozun erken teşhis edilmesi, hastalığın ilerlemesini önlemek ve daha etkili bir tedavi planı oluşturmak açısından büyük önem taşır.

Skolyozun olup olmadığını anlamak için aşağıdaki belirtileri gözlemlemek önemlidir:

  • Eşit olmayan omuzlar: Bir omuz diğerinden daha yukarıda durabilir.
  • Dışarı çıkıntı yapan kürek kemiği: Sırt bölgesinde bir kürek kemiği diğerinden daha belirgin olabilir.
  • Kalçalarda asimetri: Bir kalça diğerine göre daha yüksek veya çıkıntılı olabilir.
  • Başın ortalanmaması: Omurga eğriliği nedeniyle baş, vücudun tam ortasında durmayabilir.
  • Bacak uzunluklarında fark: Skolyoz nedeniyle bir bacak diğerinden daha kısa görünebilir.
  • Vücudun bir tarafa eğilmesi: Hasta farkında olmadan bir tarafa daha fazla eğilebilir.
  • Bel bölgesinde asimetri: Bel kıvrımı her iki tarafta farklı görünebilir.
  • Boy kısalması: Omurga eğriliğinin ilerlemesiyle kişi olduğundan daha kısa görünebilir.

Bu belirtiler özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde daha belirgin hale gelebilir. Ebeveynlerin çocuklarının duruşlarını düzenli olarak gözlemlemesi ve herhangi bir anormallik fark ettiğinde bir doktora başvurması önemlidir.

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nasıl Teşhis Edilir?

Skolyoz teşhisi, fiziksel muayene ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak konulur. Hastalığın erken tespit edilmesi, eğriliğin ilerlemesini önlemek ve en uygun tedavi planını belirlemek açısından büyük önem taşır. İlk aşamada, doktor hastanın duruşunu inceleyerek omurgadaki asimetrileri değerlendirir. Omuzlar, kalçalar ve kürek kemikleri arasındaki farklar, vücudun bir tarafa eğik durup durmadığı gibi belirtiler skolyoz şüphesi uyandırabilir.

Fiziksel muayene sırasında uygulanan en yaygın testlerden biri Adams Eğilme Testidir. Bu testte hasta öne eğilir ve doktor omurgadaki eğriliği gözlemler. Eğer sırtın bir tarafında çıkıntı veya düzensizlik varsa skolyozdan şüphelenilir. Ancak skolyozun kesin tanısı için yalnızca fiziksel muayene yeterli değildir; hastanın omurgasını detaylı bir şekilde değerlendirmek için radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvurulur.

Skolyozun teşhisinde röntgen çekimi en yaygın kullanılan yöntemdir. Röntgen görüntüleri sayesinde skolyozun varlığı kesin olarak belirlenir ve omurga eğriliğinin açısı ölçülür. Cobb Açısı adı verilen ölçüm yöntemi ile skolyozun derecesi hesaplanır. Eğer eğrilik 10 derecenin üzerindeyse skolyoz teşhisi konulabilir. 10-20 derece arasındaki skolyoz hafif, 20-40 derece orta düzeyde ve 40 derecenin üzerindeki skolyoz ileri seviyede kabul edilir. Eğriliğin ilerleme riski değerlendirilerek hastaya uygun bir tedavi planı oluşturulur.

Bazı durumlarda skolyozun altında yatan nedeni belirlemek için Manyetik Rezonans (MR) veya Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramaları istenebilir. Özellikle nörolojik bir problemden şüpheleniliyorsa veya omurilik anormallikleri araştırılıyorsa MR görüntüleme tercih edilir. BT taramaları ise skolyozun cerrahi planlaması yapılırken daha ayrıntılı omurga analizi yapmak için kullanılabilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Dereceleri ve Sınıflandırılması

Skolyoz, omurganın yana doğru eğrilmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır ve eğriliğin derecesine göre farklı seviyelere ayrılır. Skolyozun ciddiyetini belirlemek için Cobb açısı ölçümü kullanılır. Bu ölçüm, skolyozun ilerleme riskini değerlendirmeye ve tedavi seçeneklerini belirlemeye yardımcı olur. Skolyoz vakaları hafif, orta, şiddetli ve çok şiddetli skolyoz olmak üzere dört ana gruba ayrılır.

Hafif Skolyoz (10-25 Derece)

Hafif skolyoz, Cobb açısının 10 ile 25 derece arasında olduğu vakaları kapsar. Genellikle belirgin semptomlara neden olmaz ve hasta tarafından fark edilmesi zor olabilir. Çoğu hafif skolyoz vakası tesadüfen, rutin muayeneler sırasında tespit edilir. Bu derecede skolyoz genellikle omuzlarda hafif seviye farkı, kürek kemiklerinde çıkıntı veya duruş bozukluğu gibi belirtiler gösterebilir. Özellikle 8 derece skolyoz görüntüsü, eğriliğin başlangıç seviyesindeki skolyoz vakalarını anlamak için kullanılan bir örnektir.

Orta Derece Skolyoz (25-40 Derece)

Orta skolyoz, omurgadaki eğriliğin 25 ile 40 derece arasında olduğu vakaları ifade eder. Bu seviyede skolyoz hastaları genellikle belirgin postür bozuklukları, sırt ve bel ağrısı, omuz ve kalça dengesizliği gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Eğriliğin ilerleme ihtimali daha yüksek olduğu için bu aşamada tedavi süreci titizlikle takip edilmelidir. 30 derece skolyoz görüntüsü, bu seviyedeki skolyozun omurga üzerindeki etkilerini görmek açısından önemli bir referans noktasıdır.

Şiddetli Skolyoz (40+ Derece)

Şiddetli skolyoz vakalarında Cobb açısı 40 dereceyi aşar ve eğrilik artık ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Hastalarda sırt ve bel ağrıları, solunum problemleri, hareket kısıtlılığı ve belirgin duruş bozuklukları görülebilir. Omurgadaki eğrilik, akciğer kapasitesini etkileyerek nefes darlığına neden olabilir ve ilerleyen vakalarda kalp sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. 50 derece skolyoz görüntüsü, bu seviyedeki skolyozun vücut yapısı üzerindeki etkilerini değerlendirmede kullanılan görseller arasındadır.

Çok Şiddetli Skolyoz (80+ Derece)

Çok şiddetli skolyoz vakalarında Cobb açısı 80 dereceyi geçer ve hastaların yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenebilir. Bu aşamadaki skolyoz, göğüs kafesi deformasyonlarına, akciğer ve kalp fonksiyonlarında bozulmalara ve şiddetli ağrılara yol açabilir. 90 derece skolyoz görüntüsü, omurgadaki aşırı eğriliğin nasıl bir şekil aldığını gösteren en uç örneklerden biridir.

Skolyozun derecesine göre uygulanacak tedavi yöntemleri değişkenlik gösterir. Hafif skolyozda düzenli takip ve egzersiz önerilirken, orta derecede skolyozda korse tedavisi kullanılabilir. Şiddetli ve çok şiddetli skolyoz vakalarında ise cerrahi müdahale gerekebilir.
 

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Tedavisi: Omurga Eğriliği Nasıl Düzelir?

Skolyoz tedavisi, hastalığın derecesine, ilerleme hızına ve hastanın yaşına bağlı olarak belirlenir. Hafif skolyoz vakalarında düzenli takip ve egzersiz yeterli olabilirken, orta ve ileri dereceli skolyozda korse tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir. Günümüzde skolyoz tedavisinde ameliyatsız ve cerrahi yöntemler olmak üzere farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.

Ameliyatsız Skolyoz Tedavisi

Skolyozun erken teşhis edilmesi durumunda, cerrahiye gerek kalmadan omurga eğriliğini kontrol altına almak mümkündür. Ameliyatsız tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Düzenli Kontroller: Hafif derecede skolyoz vakalarında, eğriliğin ilerleyip ilerlemediğini belirlemek için 6 ayda bir röntgen çekilerek omurganın durumu takip edilir.
  • Skolyoz Egzersizleri ve Fizik Tedavi: Skolyoz tedavisinde özel egzersiz programları ve fizik tedavi önemli bir yer tutar. Fizik tedavi uygulamaları, omurgayı destekleyen kasların güçlenmesini sağlayarak skolyoz kaynaklı ağrıları azaltabilir.
  • Korse Tedavisi: Skolyoz korseleri, omurganın yanlış pozisyonda büyümesini engelleyerek eğriliğin ilerlemesini durdurabilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Cerrahi Skolyoz Tedavisi

Eğriliğin 40 dereceyi aşması durumunda skolyoz cerrahisi gündeme gelebilir. Özellikle 50 derece üzerindeki skolyoz vakalarında, eğrilik zamanla akciğer ve kalp fonksiyonlarını etkileyebilir. Günümüzde skolyoz ameliyatlarında en sık uygulanan iki temel yöntem şunlardır:

  • Spinal Füzyon (Omurga Kaynaştırma Ameliyatı): Bu yöntemde, eğriliği düzeltmek için omurga kemikleri metal çubuklar, vidalar ve teller ile desteklenerek sabitlenir. Kemik greftleri kullanılarak omurlar zamanla birbirine kaynaştırılır ve skolyozun ilerlemesi durdurulur. Spinal füzyon ameliyatı, özellikle büyüme sürecini tamamlamış hastalar için kalıcı bir çözüm sunar.
  • Genişletilebilir Çubuk Yöntemi: Büyüme çağındaki çocuklarda tercih edilen bu yöntemde, çocuğun gelişimine uyum sağlayabilen özel çubuklar kullanılır. Bu çubuklar belirli aralıklarla ayarlanarak çocuğun büyümesiyle birlikte omurganın kontrollü bir şekilde gelişmesini sağlar.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Ameliyatı Sonrası

Skolyoz ameliyatı sonrası iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumuna ve uygulanan cerrahi yönteme bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Spinal füzyon ameliyatı sonrasında hastalar genellikle 3-5 gün hastanede kalır ve ardından kontrollü hareketlerle günlük yaşama dönmeye başlar. İlk birkaç hafta içinde ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşanabilir, ancak bu süreç doktorun önerdiği ağrı yönetimi ve rehabilitasyon programları ile kontrol altına alınır.

Ameliyat sonrası ilk 6 hafta hastanın ağır kaldırmaktan ve ani hareketlerden kaçınması gerekir. 3. ay itibarıyla fiziksel aktivite seviyesi artırılabilir ve doktor kontrolünde hafif egzersizlere başlanabilir. 6-12 ay içinde omurga kaynaşma sürecini tamamlayarak hasta tam iyileşme seviyesine ulaşabilir. Bu süreçte düzenli doktor kontrolleri ve fizik tedavi, skolyoz ameliyatının başarısını artıran en önemli faktörlerdir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyozlu Hastalara Yaşam Tarzı Önerileri

Skolyoz, omurganın doğal hizasından saparak eğrilik oluşturduğu bir durumdur. Günlük yaşamda yapılacak bazı düzenlemeler, skolyozun ilerlemesini yavaşlatabilir, omurgaya binen yükü azaltabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Doğru duruş alışkanlıkları, düzenli egzersiz ve ergonomik yaşam alanları oluşturmak skolyoz hastaları için büyük önem taşır. İşte skolyozlu bireyler için önerilen yaşam tarzı değişiklikleri:

  • Dik duruş alışkanlığı kazanın: Omurganın doğru hizalanmasını sağlamak için ayakta dururken ve otururken sırtınızı dik tutmaya özen gösterin.
  • Düzenli egzersiz yapın: Skolyoz hastaları için yüzme, pilates ve yoga gibi kasları güçlendiren ve esnekliği artıran egzersizler önerilir. Özellikle Schroth terapisi, skolyozlu bireyler için özel olarak geliştirilmiş bir egzersiz programıdır ve omurganın dengeli bir şekilde çalışmasına yardımcı olabilir.
  • Ağır yük taşımaktan kaçının: Omurgaya aşırı yük binmesini önlemek için özellikle tek taraflı yük taşımaktan kaçının. Sırt çantasını her iki omuzda taşımak, ağırlığı dengeli bir şekilde dağıtarak omurganın daha fazla eğrilmesini önleyebilir.
  • Ergonomik oturma düzenine dikkat edin: Uzun süre oturmanız gerekiyorsa, sırtınızı destekleyen ergonomik bir sandalye kullanın. Sırt desteği olmayan sandalyelerde uzun süre oturmak, omurgayı zorlayarak skolyozun ilerlemesine neden olabilir.
  • Uyku pozisyonunuza dikkat edin: Omurgayı destekleyen ortopedik yastık ve yataklar, uyku sırasında omurga sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir.
  • Fizik tedavi ve doktor kontrollerini aksatmayın: Skolyozun ilerlemesini önlemek için düzenli olarak ortopedi uzmanı ve fizyoterapist kontrollerine gitmek önemlidir.
  • Dengeli ve kalsiyum açısından zengin beslenin: Kemik sağlığınızı korumak için D vitamini ve kalsiyum açısından zengin besinler tüketmeye özen gösterin. Güçlü kemikler, skolyozun ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
  • Uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçının: Masa başında çalışırken veya uzun süre otururken belirli aralıklarla ayağa kalkıp hareket etmek, omurganın esnekliğini korumasına yardımcı olur.

Skolyoz Ameliyatı Fiyatı

Skolyoz ameliyatı fiyatı; hastanın durumu, ameliyatın karmaşıklığı, kullanılan teknik ve hastanenin sunduğu hizmetlere göre değişiklik gösterebilir. Kesin fiyat bilgisi için uzman bir doktor değerlendirmesi gereklidir. Güncel fiyat bilgisi ve detaylı tedavi planı için Medipol Sağlık Grubu ile iletişime geçebilirsiniz.

Randevu İçin Formu Doldurun

Skolyoz Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Skolyoz Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?

Skolyoz genellikle omuz ve kalçalar arasındaki dengesizlik, sırtın bir tarafında çıkıntı, vücudun bir tarafa eğilmesi ve duruş bozukluğu gibi belirtilerle anlaşılır. Evde basit bir test olarak Adams Eğilme Testi uygulanabilir: Kişi öne eğildiğinde sırtında asimetri olup olmadığı kontrol edilir. Kesin tanı için röntgen çekilerek Cobb açısı ölçülmelidir. 

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Düzelir Mi?

Skolyozun düzelip düzelmemesi, eğriliğin derecesine ve hastanın yaşına bağlıdır. Hafif skolyoz vakaları, düzenli egzersiz, fizik tedavi ve postür düzeltme teknikleri ile kontrol altına alınabilir. Orta derecede skolyozda korse tedavisi, eğriliğin ilerlemesini yavaşlatabilir. 40 derece ve üzerindeki skolyoz vakalarında ise cerrahi müdahale gerekebilir. 

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Ağrısı Nerelere Vurur?

Skolyoz, omurga dengesizliğine bağlı olarak sırt, bel ve boyun bölgesinde ağrılara neden olabilir. Eğrilik ilerledikçe kalça, omuz ve bacaklarda ağrı ve yorgunluk hissi oluşabilir. Şiddetli skolyoz vakalarında omurgadaki baskıya bağlı olarak sinir sıkışmaları meydana gelebilir ve bu da bacaklarda uyuşma ve ağrıya yol açabilir. 

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoza Hangi Spor İyi Gelir?

Skolyoz hastaları için en uygun sporlar omurga kaslarını güçlendiren ve dengeyi destekleyen egzersizlerdir. Özellikle yüzme, pilates ve yoga, skolyozun ilerlemesini yavaşlatabilir. Schroth terapisi, skolyoz hastalarına özel olarak geliştirilen bir fizik tedavi yöntemidir. Ancak ağırlık kaldırma gibi omurgaya yük bindiren sporlardan kaçınılmalıdır. 

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Şikayetleri Nelerdir?

Skolyoz hastalarının en sık yaşadığı şikayetler şunlardır: Omuz ve kalçalar arasındaki asimetri, sırt, bel ve boyun ağrısı, postür bozukluğu ve vücudun bir tarafa eğilmesi, uzun süre ayakta kalmada veya oturmada zorluk, bazı vakalarda solunum zorluğu 

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz İçin Hangi Doktora Gidilir?

Skolyozun teşhis ve tedavisi için ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları da skolyoz tedavisinde önemli bir rol oynar. Hastalığın ilerlemesine bağlı olarak cerrahi müdahale gerektiren durumlarda omurga cerrahisi konusunda uzman doktorlar devreye girer.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Sonradan Olur Mu?

Evet, skolyoz doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Ergenlik döneminde ortaya çıkan idiopatik skolyoz en yaygın türdür. Yetişkinlerde ise dejeneratif skolyoz, yaşlanmaya bağlı omurga aşınması ve duruş bozuklukları nedeniyle gelişebilir. Ayrıca travmalar, omurga yaralanmaları ve sinir-kas hastalıkları da skolyoza neden olabilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Derecesi Nasıl Ölçülür?

Skolyozun derecesi röntgen görüntüleri üzerinden Cobb açısı yöntemiyle ölçülür. Cobb açısı, omurgadaki en eğik iki omur arasındaki açıyı belirler. 10-25 derece hafif, 25-40 derece orta, 40+ derece şiddetli, 80+ derece çok şiddetli skolyoz olarak kabul edilir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Hastaları Nasıl Oturmalı?

Skolyoz hastaları dik oturma alışkanlığı edinmelidir. Ergonomik bir sandalye kullanarak sırt desteği sağlanmalı ve bel boşluğunu destekleyen bir yastık kullanılmalıdır. Uzun süre oturmak zorunda kalanlar, belirli aralıklarla kalkıp hareket etmelidir. Ayaklar yere tam basmalı ve dizler 90 derece açıyla konumlanmalıdır.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz 1 Yılda Ne Kadar Artar?

Skolyozun ilerleme hızı kişiye ve yaşa bağlıdır. Büyüme çağındaki çocuklarda skolyoz daha hızlı ilerleyebilir. Ergenlik döneminde yılda 5-10 derece ilerleme olabilir. Yetişkinlerde skolyozun ilerleme hızı genellikle daha yavaş olup, yılda 1-2 derece artış görülebilir. Ancak ilerleme riski yüksek vakalar düzenli olarak takip edilmelidir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Hafif Skolyoz Tehlikeli Mi?

Hafif skolyoz (10-25 derece) genellikle ciddi bir risk oluşturmaz, ancak ilerleme riski taşıdığı için düzenli olarak takip edilmelidir. Çoğu hafif skolyoz vakasında egzersiz ve fizik tedavi ile eğriliğin kontrol altına alınması mümkündür. Ancak büyüme döneminde skolyoz hızla ilerleyebileceğinden, erken teşhis büyük önem taşır.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın

Skolyoz Kaç Yaşına Kadar İlerler?

Skolyoz genellikle büyüme dönemi tamamlanana kadar ilerleme eğilimindedir. Kız çocuklarında 15-16 yaş, erkek çocuklarında ise 17-18 yaş civarında omurga büyümesi tamamlanır ve skolyozun ilerleme riski azalır. Ancak dejeneratif skolyoz gibi bazı türler yetişkinlikte de ilerleyebilir. Bu yüzden her yaş grubunda düzenli doktor kontrolleri önemlidir.

WhatsApp LogoUzmanlarımıza Danışmak için Tıklayın