Sitede Ara

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir? Belirtileri,  Nedenleri ve Tedavisi

Jinekolojik kanserler arasında rahim ağzı kanseri en sık görülen kanserdir. Rahim ağzı kanserinin önlenmesinde HPV ve PAP smear testlerinin düzenli aralıklarla yaptırılması önemlidir.

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Rahim ağzı kanseri, rahim ağzı hücrelerinde başlar. Kanserli (kötü huylu) tümör, büyüyerek çevresindeki dokuları yok edebilen bir grup kanser hücresidir. Tümör ayrıca vücudun diğer bölgelerine yayılabilir, buna metastaz adı verilir. Rahim ağzı, kadın üreme sisteminin bir parçasıdır. Rahim ağzı, rahmin dışa yakın olan ve daralan alt kısmıdır ve vajina ile birleşim yeridir. Rahmi vajinaya bağlayan geçit gibi düşünülebilir. Rahim ağzındaki hücrelerin bazıları değişirse, normal şekilde davranmazsa veya normal şekilde büyümezse polip, kist veya miyom gibi kanserli olmayan iyi huylu tümörler meydana gelebilir.

Rahim ağzında (serviks) bulunan hücrelerdeki değişiklikler, prekanseröz durumlara yani henüz kanser olmayan ama kansere dönüşme ihtimali olan lezyonlara neden olabilir. Prekanseröz lezyonlar, mevcut anormal hücrelerin henüz kanser olmadığı ancak uzun süre tedavi edilmezse kansere dönüşme ihtimali olduğu anlamına gelir. Bazı durumlarda, hücrelerdeki değişiklikler rahim ağzı kanserine dönüşebilir.

Rahim ağzı kanseri genellikle yavaş gelişir ve en yaygın görülen sebebi uzun süren ve tedavi edilmeyen HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonudur. Rahim ağzı kanseri için en çok karşılaşılan riskli HPV türü HPV 16 ve HPV 18’dir.

Bilgi ve Randevu Almak İçin Formu Doldurun

Rahim Ağzı Kanseri Çeşitleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri çoğunlukla skuamöz hücre adı verilen yuvarlak, düz hücrelerde başlar. Bu hücreler rahim ağzının dış kısmını kaplar ve rahim ağzı kanserinin bu türüne Skuamöz Hücreli Karsinom adı verilir. Kanser, glandüler hücreler adı verilen diğer hücrelerde de başlayabilir. Bu hücreler, rahmi vajinaya bağlayan geçidi kaplar. Bu kanser türüne Adenokarsinom denir. Rahim ağzı kanseri çeşitleri şunlardır:

  • Skuamöz Hücreli Karsinom: Rahim ağzının dış kısmını (ektoserviks) kaplayan ve cildin en üst tabakasında bulunan sküamöz epitel hücrelerin aşırı üremesi ile oluşmaktadır. Hücreler, çoğalarak yakınındaki sağlıklı dokuyu tahrip ederler.
  • Adenokarsinom: Rahim ağzının iç kanalını(endoserviks) kaplayan glandüler hücrelerin anormalleşmesi ile oluşmaktadır. Adenokarsinom, iç kanalda bulunduğu için nispeten teşhisi daha geç olmaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri ilk evrede belirti göstermeyebilir ve bu nedenle teşhisi için mutlaka düzenli kontrol gerekmektedir. Bazı değişiklikler ilerleyen evrelerde meydana gelmektedir. Rahim ağzı kanseri belirtileri genel olarak aşağıdaki gibidir:

  • Kasıkta ve pelvik bölgede ağrı
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı ve cinsel ilişki sonrasında kanama
  • Regl kanama süresinde ve yoğunluğunda artış
  • Beklenmedik kilo kaybı
  • İştah kaybı
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • İdrar yaparken yanma veya idrar yapmada zorlanma
  • İdrarda kan
  • Bacaklarda şişlik (lenfatik tutulumdan ötürü)
  • Vajinal akıntıda kötü koku ve renk değişimi

Rahim Ağzı Kanseri Evreleri Nelerdir?

Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonuna (The International Federation of Gynecology and Obstetrics-FIGO) göre, rahim ağzı kanseri Evre I, Evre II, Evre III ve Evre IV olmak üzere 4 ana evreden oluşmaktadır:

  • Evre I: Rahim ağzının yüzeyinden daha derin dokulara doğru büyümüştür ve rahim ağzında sınırlı bir bölgede kanser mevcuttur, yakındaki bölgelere veya lenflere yayılmamıştır.

Evre I-IA: Çok az miktarda ve sadece mikroskopla görülebilen kanserli hücreler mevcuttur. Yakındaki bölgelere yayılmıştır ancak yakındaki lenflere ve uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre I-IA1: Kanser alanı sadece mikroskopla görülebilmektedir ve 3mm’den daha derin değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre I-IA2: Kanserli bölge sadece mikroskopla görülebilmektedir ve 3mm ile 5mm derinliğe ulaşmıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre I-ONE: Kanser 5mm’den daha derine yayılmıştır ancak yine de belirli bir bölgede sınırlıdır ve Evre I içerisindedir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre I-IB1: Kanser 5mm’den daha derindedir ancak yaklaşık 2 cm’den büyük değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre I-IB2: En az 2 cm büyüklüğündedir ancak 4 cm’den büyük değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre I-IB3: Kanser en az 4 cm büyüklüğündedir ve rahim ağzındadır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

  • Evre II: Kanser rahim ağzı ve rahmin ötesine yayılmıştır ancak pelvis çeperine veya vajinanın alt kısmına yayılmamıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre II-IIA: Kanser rahim ağzı (serviks) ve rahimde (uterus) yayılmış ancak rahim ağzının yakınındaki parametria adı verilen dokulara yayılmamıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre II-IIA1: Kanser 4cm’den büyük değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre II-IIA2: Kanser 4cm veya 4cm’den daha büyüktür. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre II-IIB: Kanser rahim ve rahim ağzının derinine büyümüştür ve rahim ağzının yakınındaki parametria adı verilen dokulara yayılmıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.

  • Evre III: Kanser vajinanın alt kısımlarına veya pelvis duvarlarına yayılmıştır ve üreterleri yani idrarı böbreklerden mesaneye taşıyan tüpleri tıkamış olabilir. Yakınlardaki lenflere yayılmış olabilir veya olmayabilir. Uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre III-IIIA: Kanser vajinanın alt kısmına yayılmış ancak pelvis duvarlarına yayılmamıştı. Yakınlardaki lenflere yayılmamış veya uzak dokulara yayılmamıştır.

Evre III-IIIB: Kanser pelvis duvarlarına doğru büyümüştür ve her iki üreteri tıkayarak böbrek sorunlarına neden olma (hidronefroz) ihtimali oluşmuştur.

Evre III-IIIC: Kanser herhangi bir ebatta olabilir. Görüntüleme testlerinde veya biyopside kanserin, yanındaki pelvik lenf nodüllerine (IIIC1) veya para-aortik lenf nodüllerine yayıldığı görülebilir. Uzak dokulara yayılmamıştır.

  • Evre IV: Kanser mesaneye, rektuma veya akciğer, kemik gibi uzak organlara yayılmıştır. Rektum, kalın bağırsağın anüse bağlanan son 15 cm’lik kısmıdır.

Evre IV-IVA: Kanser mesaneye veya rektuma yayılmıştır. Ayrıca pelvisten dışarı doğru da büyümektedir.

Evre IV-IVB: Kanser, pelvik bölge dışındaki uzak dokulara, organlara örneğin akciğerlere veya kemiklere yayılmıştır.

Ayrıca Evre 0 diye bahsedilen erken evre aşağıdaki gibidir:

  • Evre 0: Sadece rahim ağzının yüzeyini kaplayan hücre değişikliklerinin olduğu ilk aşamadır. Karsinoma in situ olarak da adlandırılmaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Neden Olur?

Rahim ağzı kanserinin yaygın görülen nedeni İnsan Papilloma Virüsüdür (HPV). Rahim ağzı kanserine en çok HPV 16 ve HPV 18 türünün neden olduğu bilinmektedir. Yüksek riskli HPV türleri, servikal hücrelerin DNA’sına birleşerek yani entegre olarak bazı zararlı hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına ve zamanla kanserleşmesine sebep olmaktadır.

HPV enfeksiyonu oldukça yaygın görülmektedir ve her zaman kansere neden olmaz. Çoğu insan hayatı boyunca en az bir kere HPV virüsü olmaktadır. Bağışıklık sistemi HPV virüsünü zaman içinde tanır ve 1-2 yıl içinde vücuttan temizler. Ancak özellikle yüksek riskli olan türlerinde yaşanan kalıcı enfeksiyonlar hücrelerde normal olmayan değişimlere neden olmaktadır. Bu anormal değişimler de kanser riskini artırır. Rahim ağzı kanseri nedenleri aşağıdaki gibidir:

  • Çok sayıda cinsel partner
  • Uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak
  • Sigara içmek
  • Erken yaşlarda cinsel ilişkiye başlamak
  • Bağışıklık sisteminin zayıf olması
  • Düzenli Smear testi yaptırmamak

Rahim Ağzı Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri, servikal bölgede bulunan hücrelerin düzensiz şekilde çoğalması ile riskini artıran bir kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri için risk faktörleri aşağıdaki gibidir:

  • HPV (İnsan Papilloma Virüsü): Servikal kanser için en büyük risk faktörüdür. HPV, cinsel yolla bulaşır ve genellikle bağışıklık sistemi HPV’yi temizler ama bazı durumlarda virüs kalıcı hale gelir ve servikal hücrelerde kansere neden olabilecek değişimlere neden olur.
  • Cinsel Aktivite: Erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak ve çok sayıda cinsel partner edinmek HPV bulaşma riskini artırmaktadır.
  • Zayıf Bağışıklık: Aids ve HIV gibi hastalıklar, HPV enfeksiyonunun kalıcı olmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrıca organ nakli sonrasında bağışıklık baskılayıcı tedavi gören kişilerde de kanser riski artabilir.
  • Sigara: Sigara, servikal bölgede kanserojen hücrelerin ortaya çıkmasına neden olabilir ve sigara kullanan kadınlarda HPV’nin kalıcı olma ihtimali artmaktadır.
  • Doğum Kontrol Hapı: Uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak, rahim ağzı kanserine yakalanma riskini artırabilir.
  • Doğum Sayısı: Doğum sayısı arttıkça HPV’nin kalıcı olma ihtimali artabilmektedir.
  • Düzenli Tarama Testleri: PAP Smear testi ve HPV testleri erken dönemde kanser teşhisi için gereklidir, yaptırmamak riski artırmaktadır.
  • Genetik: Genetik yatkınlık kanser için risk faktörü sayılmaktadır.
  • Hijyen: Genital hijyenin yetersiz olması, HPV riskini artırmaktadır.
  • Beslenme: Yetersiz beslenme, servikal dokudaki onarım mekanizmasını sekteye uğratabilir ve HPV ile birleştiğinde kanserin ilerleme riski artabilir.

Rahim Ağzı Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Rahim ağzı kanseri, bazı testler ve düzenli kontrol ile erken safhada teşhis edilerek takibi yapılabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken teşhis, hastalığın seyrini önemli ölçüde değiştirmektedir. Rahim ağzı kanseri teşhis yöntemleri aşağıdaki gibidir:

  • HPV testi
  • PAP Smear testi
  • Fiziki muayene
  • Kolposkopi ve Biyopsi
  • Endoservikal Küretaj (ECC)
  • Görüntüleme Yöntemleri (Ultrason, MRI, BT, PET-CT)

HPV Testi

HPV (Human Papilloma Virus), rahim ağzı kanseri için önemli bir risk faktörüdür bu nedenle HPV testi yaptırmak, teşhis için önemlidir. HPV testi, PAP Smear ile birlikte veya ayrı olarak yapılabilir. HPV pozitif ise farklı tahlil ve tetkikler gerekir.

PAP Smear Testi

Pap smear, rahim ağzındaki (servikal) hücrelerin mikroskop altında incelenmesi ile yapılan bir tarama testidir. Pap smear, kanser teşhisi için değil kanser öncesi hücrelerdeki değişiklikleri görüntüleyebilmek için kullanılmaktadır. Rahim ağzına yerleştirilen spekulum adı verilen bir alet yerleştirilir ve serviks bölgesi görünür olur. Sonrasında özel bir fırça ile serviks (rahim ağzı) yüzeyinden bir fırça yardımıyla hücre örnekleri alınır. Örnekler mikroskop altında incelenerek anormal hücre taraması yapılır. Pap smear ağrısız bir işlemdir. Nadiren hafif lekelenme yaşanabilir.

Fiziki Muayene

Adet haricinde vajinal kanama, vajinal akıntıda anormallik ve kötü kokan vajinal akıntı, pelvik ağrı veya ilişki sırasında ağrı veya cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama gibi şikayetlerle doktora başvuran düzenli cinsel hayatı olan kadınlar için hekim, rahim ağzı kanserinden şüphelenebilmektedir. Ayrıca pelvik muayene sırasında servikal bölge daha net şekilde gözlemlenebilir ve lezyon varlığı tespit edilebilir.

Kolposkopi ve Biyopsi

Pap smear ve HPV testinde anormallik görülürse kolposkopi yapılabilmektedir. Kolposkop adı verilen büyüteçli bir cihazla serviks detaylı şekilde incelenmektedir ve normal olmayan hücrelerden biyopsi (doku örneği) alınmaktadır. Bu dokular incelenerek kanser öncesi lezyon teşhisi ya da kanser teşhisi konulabilmektedir.

Endoservikal Küretaj (ECC)

Servikal bölgeye kolposkopi ile ulaşılamıyorsa veya o bölgede şüpheli bir durum bulunuyorsa doktor küretaj ile doku örneği alabilmektedir.

Görüntüleme Yöntemleri (Ultrason, MRI, BT, PET-CT)

Rahim ağzı kanseri teşhisi için aşağıdaki görüntüleme yöntemlerinden biri veya birkaçı kullanılabilmektedir:

  • Pelvik ve abdominal ultrason: Karın ve pelvik bölgeye ultrasonografi ile bakılır.
  • Manyetik Rezonans (MRI): Yumuşak dokularla ilgili detaylı görüntü verebilir. Bölgedeki yayılımın durumunu değerlendirmek için kullanılabilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Pelvik bölge, karın ve lenf değerlendirmesi için kullanılabilir.
  • PET-CT: Pet-CT taraması, pozitron emisyon tomografisi demektir. Kanser yayılım ve metastaz durumunu tespit etmek için kullanılmaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Rahim ağzı kanseri tedavisi, kanserin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve çocuk sahibi olma isteğine göre planlanır ve değişiklik gösterebilmektedir. Kombine tedaviler veya tek başına tedavi yöntemleri uygulanabilir. Rahim ağzı kanseri tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Cerrahi İşlemler (Konizasyon, trakelektomi): Küçük yüzeysel bir lezyondan koni şeklinde bir parça çıkarılması işlemine konizasyon denir ve hem tanı hem de tedavi için kullanılır. Trakelektomi, rahim ağzının çıkarılmasıdır ve çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar için uygulanabilmektedir.
  • Radyoterapi (Işın Tedavisi): Kanserli hücreleri yok etmek için kullanılır. Genellikle kemoterapi ile kombine olarak uygulanır.
  • Kemoterapi: Sistemik ilaçlarla kanserli hücreler hedeflenir. Genellikle radyoterapi ile birlikte kullanılır.
  • Kriyoterapi (Dondurma Tedavisi): Anormal hücreler hedeflenir ve servikal bölgeye sıvı azot veya karbondioksit uygulanarak hücreler dondurulur.
  • LEEP (Loop Electrosurgical Excision Procedure): Servikal bölgedeki anormal hücrelerin kesilerek çıkarılması için ince bir tel halka ve düşük voltajlı elektrik akımı kullanılmaktadır.

Rahim Ağzı Kanserinden Korunma Yöntemleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri, kadınlarda sık görülen kanser türlerinden biridir ve düzenli tarama ile erken teşhis edilebilen bir hastalıktır ancak erken döneminde belirti göstermez. Rahim ağzı kanserinden korunma yöntemleri şunlardır:

  • HPV aşısı: Rahim ağzı kanserine yol açabilen HPV hastalığına karşı korunma sağlar.
  • HPV DNA testi: Vücutta riskli HPV virüsünün mevcut olup olmadığına dair bilgi verir.
  • Pap smear testi: Rahim ağzında bulunan hücrelerin anormal olup olmadığını tespit eder.
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma: Prezervatif kullanımı ve partner sayısının sınırlı tutulması veya tek eşlilik, rahim ağzı kanserine alt yapı oluşturabilen HPV ve benzeri cinsel yolla bulaşan hastalıkların riskini azaltır.

Rahim Ağzı Kanseri Aşısı Nedir?

Rahim ağzı kanseri aşısı aslında HPV (Human Papilloma Virus) aşısıdır. Yüksek riskli HPV, rahim ağzı kanserinin oluşumuna temel oluşturmaktadır bu nedenle HPV aşısı, HPV olma ihtimalini düşürür.

Sıkça Sorulan Sorular

Rahim Ağzı Kanseri Tehlikeli midir?

Rahim ağzı kanseri genellikle yavaş ilerleyen bir kanser türüdür ve tedavi edilmezse tehlikelidir. Servikal kanser, ilerleyen evrelerinde metastaz yapabilir ve diğer organlara yayılabilir. Rahim ağzı kanserini önleyebilmek veya erken teşhis edebilmek için düzenli olarak HPV testi ve Pal Smear testi yaptırılması önerilmektedir. Ayrıca HPV aşısı da rahim ağzının başlıca sebebini ortadan kaldırabilir.

Rahim Ağzı Kanseri İlk Belirtileri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri erken evresinde genellikle belirti göstermez bu nedenle düzenli tarama, HPV ve PAP Smear testleri yaptırmak gerekir. Rahim ağzı kanserinin ilk belirtileri aşağıdakilerden bazıları olabilir:

  • Kötü kokan vajinal akıntı
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı (Disparoni)
  • Cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama
  • Adet dönemi haricinde yaşanan düzensiz vajinal kanama
  • Menopoz sonrası kanama

Rahim Ağzı Kanseri Bulaşıcı mıdır?

Rahim ağzı kanseri bulaşıcı değildir ancak rahim ağzı kanseri için risk oluşturan HPV bulaşıcıdır. HPV aşısı ile HPV’den korunma sağlanabilmektedir.

Rahim Ağzı Kanseri Ağrısı Nasıl Olur?

Rahim ağzı kanserinde erken evrelerde ağrı görülmez ilerleyen evrelerde pelvik bölgede kronik ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve bel ile bacaklarda ağrı görülebilir.

Rahim Ağzı Kanseri Elle Hissedilir mi?

Rahim ağzı kanseri erken evrelerde elle hissedilmez, ilerleyen evrelerde ise rahim ağzında kitle oluşabilmektedir. Kendi kendine yapılan elle muayene ile rahim ağzı kanseri teşhis edilemez.

Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri Hangi Evrede Başlar?

Rahim ağzı kanseri belirtileri genellikle evre II’den sonra belirgin hale gelmektedir. Adet dışı kanamalar, kötü kokulu vajinal akıntı, pelvik ağrı ve bacaklarda şişlik ile kendini gösterebilir. Rahim ağzı kanseri, uzun süre belirtisiz olabilir bu nedenle düzenli olarak PAP Smear taraması yaptırılmalıdır.

Rahim Ağzı Kanseri İçin Risk Yaşı Nedir?

Rahim ağzı kanseri her yaşta görülebilir ancak 20-55 yaş arası kadınlar en yüksek risk grubundadır. Genetik faktör risk yaşını düşürebilir. HPV aşırı riski azaltır.

HPV ve SMEAR Testi Aynı Şey mi?

HPV testi, vücutta HPV (Human Papilloma Virus) virüsü varlığını araştıran testtir. PAP Smear testi ise rahim ağzındaki hücrelerin anormalliğini tespit edebilen bir testtir. İkisi birbirinden farklıdır ve rahim ağzı kanserinden korunmak için düzenli olarak yaptırılmalıdır.

HPV ve SMEAR Testi Pozitif Çıkarsa Ne Olur?

HPV ve Pap smear testinin pozitif çıkması takip gerektirir, en doğru teşhis için bir hekim değerlendirmesi gerekmektedir.

HPV Olmak Rahim Ağzı Kanserine Neden Olur mu?

HPV olmak, rahim ağzı kanserine neden olmayabilir. HPV’nin riskli türleri, rahim ağzı kanseri için zemin oluşturabilir ancak HPV olan bir kişi rahim ağzı kanseri olmayabilir.

HPV Aşısı Kimlere Yapılmalıdır?

HPV aşısı hem kadınlara hem erkeklere yapılmalıdır. Kız ve erkek çocuklar için HPV aşısının ideal yaş aralığı 9-14 yaştır ve bu yaş aralığı için genellikle 2 doz yeterli görülmektedir.