ONLİNE İŞLEMLER
Jinekolojik kanserler arasında rahim ağzı kanseri en sık görülen kanserdir. Rahim ağzı kanserinin önlenmesinde HPV ve PAP smear testlerinin düzenli aralıklarla yaptırılması önemlidir.
Rahim ağzı kanseri, rahim ağzı hücrelerinde başlar. Kanserli (kötü huylu) tümör, büyüyerek çevresindeki dokuları yok edebilen bir grup kanser hücresidir. Tümör ayrıca vücudun diğer bölgelerine yayılabilir, buna metastaz adı verilir. Rahim ağzı, kadın üreme sisteminin bir parçasıdır. Rahim ağzı, rahmin dışa yakın olan ve daralan alt kısmıdır ve vajina ile birleşim yeridir. Rahmi vajinaya bağlayan geçit gibi düşünülebilir. Rahim ağzındaki hücrelerin bazıları değişirse, normal şekilde davranmazsa veya normal şekilde büyümezse polip, kist veya miyom gibi kanserli olmayan iyi huylu tümörler meydana gelebilir.
Rahim ağzında (serviks) bulunan hücrelerdeki değişiklikler, prekanseröz durumlara yani henüz kanser olmayan ama kansere dönüşme ihtimali olan lezyonlara neden olabilir. Prekanseröz lezyonlar, mevcut anormal hücrelerin henüz kanser olmadığı ancak uzun süre tedavi edilmezse kansere dönüşme ihtimali olduğu anlamına gelir. Bazı durumlarda, hücrelerdeki değişiklikler rahim ağzı kanserine dönüşebilir.
Rahim ağzı kanseri genellikle yavaş gelişir ve en yaygın görülen sebebi uzun süren ve tedavi edilmeyen HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonudur. Rahim ağzı kanseri için en çok karşılaşılan riskli HPV türü HPV 16 ve HPV 18’dir.
Rahim ağzı kanseri çoğunlukla skuamöz hücre adı verilen yuvarlak, düz hücrelerde başlar. Bu hücreler rahim ağzının dış kısmını kaplar ve rahim ağzı kanserinin bu türüne Skuamöz Hücreli Karsinom adı verilir. Kanser, glandüler hücreler adı verilen diğer hücrelerde de başlayabilir. Bu hücreler, rahmi vajinaya bağlayan geçidi kaplar. Bu kanser türüne Adenokarsinom denir. Rahim ağzı kanseri çeşitleri şunlardır:
Rahim ağzı kanseri ilk evrede belirti göstermeyebilir ve bu nedenle teşhisi için mutlaka düzenli kontrol gerekmektedir. Bazı değişiklikler ilerleyen evrelerde meydana gelmektedir. Rahim ağzı kanseri belirtileri genel olarak aşağıdaki gibidir:
Rahim Ağzı Kanseri Evreleri Nelerdir?
Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonuna (The International Federation of Gynecology and Obstetrics-FIGO) göre, rahim ağzı kanseri Evre I, Evre II, Evre III ve Evre IV olmak üzere 4 ana evreden oluşmaktadır:
Evre I-IA: Çok az miktarda ve sadece mikroskopla görülebilen kanserli hücreler mevcuttur. Yakındaki bölgelere yayılmıştır ancak yakındaki lenflere ve uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre I-IA1: Kanser alanı sadece mikroskopla görülebilmektedir ve 3mm’den daha derin değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre I-IA2: Kanserli bölge sadece mikroskopla görülebilmektedir ve 3mm ile 5mm derinliğe ulaşmıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre I-ONE: Kanser 5mm’den daha derine yayılmıştır ancak yine de belirli bir bölgede sınırlıdır ve Evre I içerisindedir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre I-IB1: Kanser 5mm’den daha derindedir ancak yaklaşık 2 cm’den büyük değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre I-IB2: En az 2 cm büyüklüğündedir ancak 4 cm’den büyük değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre I-IB3: Kanser en az 4 cm büyüklüğündedir ve rahim ağzındadır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre II-IIA: Kanser rahim ağzı (serviks) ve rahimde (uterus) yayılmış ancak rahim ağzının yakınındaki parametria adı verilen dokulara yayılmamıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre II-IIA1: Kanser 4cm’den büyük değildir. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre II-IIA2: Kanser 4cm veya 4cm’den daha büyüktür. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre II-IIB: Kanser rahim ve rahim ağzının derinine büyümüştür ve rahim ağzının yakınındaki parametria adı verilen dokulara yayılmıştır. Yakınlardaki lenflere veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre III-IIIA: Kanser vajinanın alt kısmına yayılmış ancak pelvis duvarlarına yayılmamıştı. Yakınlardaki lenflere yayılmamış veya uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre III-IIIB: Kanser pelvis duvarlarına doğru büyümüştür ve her iki üreteri tıkayarak böbrek sorunlarına neden olma (hidronefroz) ihtimali oluşmuştur.
Evre III-IIIC: Kanser herhangi bir ebatta olabilir. Görüntüleme testlerinde veya biyopside kanserin, yanındaki pelvik lenf nodüllerine (IIIC1) veya para-aortik lenf nodüllerine yayıldığı görülebilir. Uzak dokulara yayılmamıştır.
Evre IV-IVA: Kanser mesaneye veya rektuma yayılmıştır. Ayrıca pelvisten dışarı doğru da büyümektedir.
Evre IV-IVB: Kanser, pelvik bölge dışındaki uzak dokulara, organlara örneğin akciğerlere veya kemiklere yayılmıştır.
Ayrıca Evre 0 diye bahsedilen erken evre aşağıdaki gibidir:
Rahim ağzı kanserinin yaygın görülen nedeni İnsan Papilloma Virüsüdür (HPV). Rahim ağzı kanserine en çok HPV 16 ve HPV 18 türünün neden olduğu bilinmektedir. Yüksek riskli HPV türleri, servikal hücrelerin DNA’sına birleşerek yani entegre olarak bazı zararlı hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına ve zamanla kanserleşmesine sebep olmaktadır.
HPV enfeksiyonu oldukça yaygın görülmektedir ve her zaman kansere neden olmaz. Çoğu insan hayatı boyunca en az bir kere HPV virüsü olmaktadır. Bağışıklık sistemi HPV virüsünü zaman içinde tanır ve 1-2 yıl içinde vücuttan temizler. Ancak özellikle yüksek riskli olan türlerinde yaşanan kalıcı enfeksiyonlar hücrelerde normal olmayan değişimlere neden olmaktadır. Bu anormal değişimler de kanser riskini artırır. Rahim ağzı kanseri nedenleri aşağıdaki gibidir:
Rahim ağzı kanseri, servikal bölgede bulunan hücrelerin düzensiz şekilde çoğalması ile riskini artıran bir kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri için risk faktörleri aşağıdaki gibidir:
Rahim ağzı kanseri, bazı testler ve düzenli kontrol ile erken safhada teşhis edilerek takibi yapılabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken teşhis, hastalığın seyrini önemli ölçüde değiştirmektedir. Rahim ağzı kanseri teşhis yöntemleri aşağıdaki gibidir:
HPV (Human Papilloma Virus), rahim ağzı kanseri için önemli bir risk faktörüdür bu nedenle HPV testi yaptırmak, teşhis için önemlidir. HPV testi, PAP Smear ile birlikte veya ayrı olarak yapılabilir. HPV pozitif ise farklı tahlil ve tetkikler gerekir.
Pap smear, rahim ağzındaki (servikal) hücrelerin mikroskop altında incelenmesi ile yapılan bir tarama testidir. Pap smear, kanser teşhisi için değil kanser öncesi hücrelerdeki değişiklikleri görüntüleyebilmek için kullanılmaktadır. Rahim ağzına yerleştirilen spekulum adı verilen bir alet yerleştirilir ve serviks bölgesi görünür olur. Sonrasında özel bir fırça ile serviks (rahim ağzı) yüzeyinden bir fırça yardımıyla hücre örnekleri alınır. Örnekler mikroskop altında incelenerek anormal hücre taraması yapılır. Pap smear ağrısız bir işlemdir. Nadiren hafif lekelenme yaşanabilir.
Adet haricinde vajinal kanama, vajinal akıntıda anormallik ve kötü kokan vajinal akıntı, pelvik ağrı veya ilişki sırasında ağrı veya cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama gibi şikayetlerle doktora başvuran düzenli cinsel hayatı olan kadınlar için hekim, rahim ağzı kanserinden şüphelenebilmektedir. Ayrıca pelvik muayene sırasında servikal bölge daha net şekilde gözlemlenebilir ve lezyon varlığı tespit edilebilir.
Pap smear ve HPV testinde anormallik görülürse kolposkopi yapılabilmektedir. Kolposkop adı verilen büyüteçli bir cihazla serviks detaylı şekilde incelenmektedir ve normal olmayan hücrelerden biyopsi (doku örneği) alınmaktadır. Bu dokular incelenerek kanser öncesi lezyon teşhisi ya da kanser teşhisi konulabilmektedir.
Servikal bölgeye kolposkopi ile ulaşılamıyorsa veya o bölgede şüpheli bir durum bulunuyorsa doktor küretaj ile doku örneği alabilmektedir.
Rahim ağzı kanseri teşhisi için aşağıdaki görüntüleme yöntemlerinden biri veya birkaçı kullanılabilmektedir:
Rahim ağzı kanseri tedavisi, kanserin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve çocuk sahibi olma isteğine göre planlanır ve değişiklik gösterebilmektedir. Kombine tedaviler veya tek başına tedavi yöntemleri uygulanabilir. Rahim ağzı kanseri tedavi yöntemleri şunlardır:
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda sık görülen kanser türlerinden biridir ve düzenli tarama ile erken teşhis edilebilen bir hastalıktır ancak erken döneminde belirti göstermez. Rahim ağzı kanserinden korunma yöntemleri şunlardır:
Rahim ağzı kanseri aşısı aslında HPV (Human Papilloma Virus) aşısıdır. Yüksek riskli HPV, rahim ağzı kanserinin oluşumuna temel oluşturmaktadır bu nedenle HPV aşısı, HPV olma ihtimalini düşürür.
Rahim ağzı kanseri genellikle yavaş ilerleyen bir kanser türüdür ve tedavi edilmezse tehlikelidir. Servikal kanser, ilerleyen evrelerinde metastaz yapabilir ve diğer organlara yayılabilir. Rahim ağzı kanserini önleyebilmek veya erken teşhis edebilmek için düzenli olarak HPV testi ve Pal Smear testi yaptırılması önerilmektedir. Ayrıca HPV aşısı da rahim ağzının başlıca sebebini ortadan kaldırabilir.
Rahim ağzı kanseri erken evresinde genellikle belirti göstermez bu nedenle düzenli tarama, HPV ve PAP Smear testleri yaptırmak gerekir. Rahim ağzı kanserinin ilk belirtileri aşağıdakilerden bazıları olabilir:
Rahim ağzı kanseri bulaşıcı değildir ancak rahim ağzı kanseri için risk oluşturan HPV bulaşıcıdır. HPV aşısı ile HPV’den korunma sağlanabilmektedir.
Rahim ağzı kanserinde erken evrelerde ağrı görülmez ilerleyen evrelerde pelvik bölgede kronik ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve bel ile bacaklarda ağrı görülebilir.
Rahim ağzı kanseri erken evrelerde elle hissedilmez, ilerleyen evrelerde ise rahim ağzında kitle oluşabilmektedir. Kendi kendine yapılan elle muayene ile rahim ağzı kanseri teşhis edilemez.
Rahim ağzı kanseri belirtileri genellikle evre II’den sonra belirgin hale gelmektedir. Adet dışı kanamalar, kötü kokulu vajinal akıntı, pelvik ağrı ve bacaklarda şişlik ile kendini gösterebilir. Rahim ağzı kanseri, uzun süre belirtisiz olabilir bu nedenle düzenli olarak PAP Smear taraması yaptırılmalıdır.
Rahim ağzı kanseri her yaşta görülebilir ancak 20-55 yaş arası kadınlar en yüksek risk grubundadır. Genetik faktör risk yaşını düşürebilir. HPV aşırı riski azaltır.
HPV testi, vücutta HPV (Human Papilloma Virus) virüsü varlığını araştıran testtir. PAP Smear testi ise rahim ağzındaki hücrelerin anormalliğini tespit edebilen bir testtir. İkisi birbirinden farklıdır ve rahim ağzı kanserinden korunmak için düzenli olarak yaptırılmalıdır.
HPV ve Pap smear testinin pozitif çıkması takip gerektirir, en doğru teşhis için bir hekim değerlendirmesi gerekmektedir.
HPV olmak, rahim ağzı kanserine neden olmayabilir. HPV’nin riskli türleri, rahim ağzı kanseri için zemin oluşturabilir ancak HPV olan bir kişi rahim ağzı kanseri olmayabilir.
HPV aşısı hem kadınlara hem erkeklere yapılmalıdır. Kız ve erkek çocuklar için HPV aşısının ideal yaş aralığı 9-14 yaştır ve bu yaş aralığı için genellikle 2 doz yeterli görülmektedir.