ONLİNE İŞLEMLER
Ozon üç oksijen atomundan oluşan kokusuz bir gazdır. 18. yüzyılın sonlarından itibaren Almanya’da sağlık alanında kullanılmaya başlanmıştır. Ozon tedavisi, multidisipliner (çok branşlı) yaklaşımın bir parçası olarak hastalar için etkin ve yan etkisi olamayan bir çözüm sunmaktadır. Ozon, kanın oksijenlenmesini artırarak vücutta daha fazla oksijenin dolaşmasını ve böylece hastalıkların daha kolay tedavi edilmesini sağlamaktadır.
Ozon tedavisinin kullanıma girmesiyle birlikte romatizmal hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların en azından dozlarında belirgin düşüş sağlandığı veya tamamen kesildiği görülmektedir. Ozon, tek başına bir tedavi yöntemi olmamasının yanı sıra yapılan tedavilere yardımcı bir alternatif olarak uygulanmaktadır.
Memede şişlik, hassasiyet, kızarıklık, yara ve yanma gibi belirtilerle ortaya çıkan meme iltihabının tedavisinde ozon kullanılmaktadır.
Ozon tedavisinde, ozonun uygulama şekli, dozu ve süresi hekim tarafından hastaya ve hastalığına özel olarak belirlenmektedir.
Major uygulama (otohemoterapi): Hastadan alınan 50 ila 200 cc civarındaki kan yaklaşık 10 dakika boyunca ozonlanarak tekrar hastaya damar yolu ile verilmektedir. Minor uygulama: Hastadan alınan 5 cc kan ozon ile karıştırılarak damardan değil kas içinden hastaya enjekte edilmektedir. Eklem içi uygulama: Ağrılı eklemlere uygun doz ve seanslar ile enjektör vasıtası ile ozon uygulanabilir. Kas içi uygulama: Boyun, sırt, bel ağrısı olan durumlarda kas içine enjektör ile ozon uygulanabilir.
Ozon tedavisinden yararlanan hastaların çoğu kendilerini yorgun, halsiz veya kronik hastalıklarının tekrarladığını hissettiklerinde tekrar tedavi almak için başvurmaktadır.
Doç. Dr. Pelin Basım Genel Cerrahi Uzmanı Medipol Mega Üniversite Hastanesi
14 Eylül 2022