ONLİNE İŞLEMLER
Omurga enfeksiyonları, bel ve boyun ağrılarına neden olmakla birlikte genellikle bakteriyel veya viral kaynaklıdır. Tedavi edilmediği takdirde ise kalıcı hasarlara yol açabilmektedir.
Omurga enfeksiyonları, genellikle bakteri veya virüslerin omurga kemiği veya çevresindeki doku ve sıvıları enfekte etmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.
Omurga enfeksiyonları, genellikle Staphylococcus aureus, E. coli gibi bakteriler veya herpes zoster, HIV gibi virüslerden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, travma, cerrahi müdahaleler veya vücudun başka bir bölgesindeki bir enfeksiyonun omurgaya yayılması sonucunda da ortaya çıkabilmektedir.
Omurga enfeksiyonlarının belirtileri; bel, boyun, sırt ağrısı; halsizlik, ateş, kilo kaybı ve genel bir rahatsızlık hissi şeklindedir. Ağrı genellikle hareketle kötüleşmekte ve dinlenme ile hafiflemektedir. Ancak, bu belirtiler görüldüğünde doğru teşhis için mutlaka bir ortopedi ve travmatoloji bölümüne başvurulması gerekmektedir.
Omurga enfeksiyonlarının tanısı genellikle belirtiler, fiziksel muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme testleri yardımıyla belirlenmektedir. Doktora başvuran kişiler genellikle şu adımları takip ederek kesin tanı konulabilmektedir.
Öncelikle, doktor hastanın belirtilerini, tıbbi öyküsünü ve yaşam tarzını değerlendirmektedir. Bu, hastalığın olası nedenlerini belirlemeye yardımcı olmaktadır.
Omurga enfeksiyonlarına tanı koymak için genellikle kan testleri ve bazen de omurilik sıvısının incelenmesi (lomber ponksiyon) kullanılmaktadır. Kan testleri, vücutta bir enfeksiyonun varlığını gösteren belirli belirteçlerini ortaya koyabilmektedir.
Görüntüleme testleri, omurga üzerindeki fiziksel değişiklikleri tespit etmek için uygulanmaktadır. Bu testler genellikle röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) içermektedir. Doktorun omurgada herhangi bir anormalliği veya enfeksiyon belirtisini görmesine yardımcı olmaktadır.
Hastaya göre bazı durumlarda doktor bir biyopsi önerebilmektedir. Bu işlem, omurgadan küçük bir doku örneği almayı ve mikroskop altında daha ayrıntılı inceleme yaparak tanı koymayı hedeflemektedir. Biyopsi, enfeksiyonun türünü ve durumunu belirlemek için oldukça önemlidir.
Omurga enfeksiyonlarının tedavisi genellikle enfeksiyonun nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişmektedir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikler, viral enfeksiyonlar ise antiviral ilaçlar ile tedavi edilebilmektedir. Şiddetli durumlarda veya omurga etrafındaki sıvı veya doku birikimini gidermek için cerrahi müdahale gerekebilmektedir.
Omurga enfeksiyonlarının tedavisinin esas hedefi, enfeksiyonun yok edilmesi ve omurganın normal yüklerle zarar görmesinin önlenmesidir. Özellikle felç gibi komplikasyonları engellemek için omurga enfeksiyonlarının etkin bir şekilde tedavi edilmesi kritik öneme sahiptir.
Omurga enfeksiyonlarına karşı cerrahi dışı tedavi yöntemleri geniş bir yelpazede ele alınabilmektedir. Bu tedavi çeşitleri genellikle enfeksiyonun tipine, şiddetine ve kökeninde yatan mikroorganizmaya bağlı olarak belirlenmektedir.
Çeşitli antibiyotik tedavileri, antitüberküloz ilaçları, antiviral terapiler ve antifungal tedaviler, omurga enfeksiyonlarının cerrahi olmayan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Bu ilaçlar hastalara genel olarak intravenöz (damardan) veya oral (ağızdan) olarak verilmektedir. Intravenöz ilaç uygulaması, hastanede veya ayakta tedavi altında bir sağlık profesyoneli tarafından uygulanabilmektedir. Ayrıca, bir kateter yardımıyla evde de yapılabilmektedir.
Omurga enfeksiyonunun cerrahi olmayan tedavisi genellikle kısa bir süre, örneğin 7-10 gün boyunca yapılabilmektedir. Ancak bazı durumlarda, enfeksiyonun ciddiyetine ve mikroorganizmanın türüne bağlı olarak, bu tedavi süreci 6-12 hafta gibi daha uzun bir süre boyunca devam edebilmektedir.
Bunun yanı sıra, doktorlar bazen ağrının kontrol altına alınması ve omurganın rahatlatılması amacıyla korse kullanımını da önerebilmektedir. Korse tedavisi, omurga enfeksiyonlarının cerrahi olmayan tedavi yöntemlerinden bir diğeridir.
Enfeksiyonlar için iyileşme süreçleri son derece farklılık göstermektedir. Debridman ve stabilizasyon uygulanan hastalar, bu süreçleri geçirmektedir. Ancak, geniş eksizyon operasyonlarının ardından, her hastanın durumu dikkatle ele alınarak uzman doktorlar tarafından özel bir program oluşturulmaktadır. Hastanın durumuna bağlı olarak, tedavi ihtiyaçları (antibiyotikler, kemoterapi, radyoterapi vb.) bu evrede incelenmektedir.
Omurga enfeksiyonlarını önlemek için genel sağlık ve hijyen kurallarına uymak oldukça önemlidir. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme, aşılarınızı güncel tutmak ve cerrahi müdahalelerden sonra yara bakımına dikkat etmek, bu tür enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olabilmektedir.
Omurga sağlığınızı korumak, genel sağlığınız ve yaşam kaliteniz için hayati öneme sahiptir. Bu yüzden omurga enfeksiyonları konusunda bilinçli olmak ve gerektiğinde doğru tedaviyi almak çok önemlidir.
Omurga enfeksiyonu gibi ciddi bir durum da CRP seviyelerinde artışa neden olabilmektedir.. Bu tür enfeksiyonlar ağrı, kırmızılık, şişlik ve bazen de ateş gibi belirtilere sebep olmaktadır. Ancak, CRP birçok durumda yükselebilir, bu nedenle tek başına belirleyici bir tanı testi değildir. Diğer semptomları, hastanın öyküsünü ve ek test sonuçlarını değerlendirmek her zaman önemlidir.
Omurga enfeksiyonlarından biri olan spinal (omurga) abscess, hastada aşırı ağrıya neden olabilmektedir. Bu abscessler genellikle bir bakteri veya mantar enfeksiyonunun sonucu ortaya çıkmakta ve omurganın belirli bir bölümünde iltihaplı bir alan oluşturmaktadır.
Ayrıca, disklerde (omurganın kemiklerini birbirine bağlayan yastık benzeri yapılar) enfeksiyon da ağrıya neden olabilmektedir.Bu durum genellikle diskiti (disk aralığının enfeksiyonu) ifade etmektedir.