Sitede Ara

Çoğu orta yaş üstü kadının şikayetlendiği menopoz, bir hastalık değil yaşamın evresidir. Önemli olan bu süreci doktor gözetiminde sağlıklı olarak yürütebilmektir.


Menopoz nedir?
Menopoz, kadın yaşamının yumurtlama fonksiyonlarının bitmesinin ve kalıcı olarak adetlerinin kesilme tarihinin adıdır. Ömür sürerken kadın, genetik olarak belirlenmiş bebeklik, çocukluk, ergenlik, olgunluk çağları gibi, bu dönemi de doğal olarak yaşar. Kişinin menopoza girdiğini söylemek için en az bir sene adet görmemesi şartı aranır. Dolayısıyla aralıksız adet görülmeyen 12 ay önceki son adet, menopoz yani klimakterium döneminin başlangıcı kabul edilir.

Menopozun işlevsel olarak en önemli özelliği nedir?
Menopoz yumurtalıklardaki follikülerin yani yumurta üretme ünitelerinin tükenmesi, böylece estrojenin azalması (<20 pg/ml) sonucu görülen son menstruasyon, adet kanamasıdır. Menopozdaki temel değişiklik, kadınlık hormonu olan estrojenin, yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır. Gebe kalabilme, bebek doğurabilme döneminden doğurgan olmayan döneme geçiştir. Menopoz yaklaştıkça kadının yumurtalıklarının önce bir kısmı, zamanla tamamı artık yumurta üretemez ve yumurtlama yani ovulasyon olmaz. Sonuç olarak yumurtalıklar, birbirini takip edecek şekilde sıralı ve belli düzeylerin üzerinde estrojen ve progesteron hormonlarını salgılayamazlar. Adet kanamaları gecikmeye veya sırasız olmaya başlar. Belirtiler bazen gebelik ile karıştırılabilir. Bazı kişilerde kanamanın miktarı azalırken, bazı kişilerde aşırı kanama görülebilir. Bir grup kadında ise adet kanamaları birden kesilir.

Menopozda görülen şikayetler ve belirtiler nelerdir?
Azalmış over rezervine bağlı olarak üreme kabiliyetinde düşüş, disfonksiyonel rahim kanamaları, sıcak basmaları ve kemik mineral yoğunluğunda kayıp ile kendini gösterir. Vazomotor belirtiler, sıcak basması; yüz, boyun, göğüs bölgesinde ani başlayan sıcaklık hissi; terleme, çarpıntı, titreme ile kendini gösterir. Hastaların beşte birinde bu semptomlar görülmez. Beşte birinde ise hergün izlenir. Ortalama 1-2 yıl sürer. Dörtte bir hastada ise, 5 yıla kadar uzar. Psikolojik belirtiler, depresyon, dikkatsizlik, uykusuzluk, güvensizlik, konfüzyon ağlama isteği, hafıza bozukluğu, halsizlik, yorgunluk, panikleme, iştah değişmeleri, çabuk sinirlenme ve konsantrasyon kaybıdır. Genito-üriner sistemde, cinsel organlarda çekilme (atrofi), vajinal kuruluk, ağrılı ilişki, vajinal enfeksiyon sıklığında artış, uterovajinal sarkma, memelerde küçülme, sarkma, yumuşama gibi belirtiler görülür. İdrar yolu enfeksiyonu ve idrar kaçırma sıklığında artış söz konusudur. Kilo almaya yatkınlık, şişmanlık, kolesterol seviyelerinde artış ve ateroskleroz izlenir.

Menopoz hangi yaşlarda görülür? Yaşı etkileyen faktörler nelerdir?
Ülkelere göre değişiklik göstermekle beraber ortalama 45-55 yaş arasında görülür. Türkiye’de ortalama yaş 45-49’dur. Menopoz yaşını belirleyen en önemli etken genetiktir. Irk, doğum sayısı, sigara, radyoterapi, kemoterapi, ameliyat, beslenme, sosyoekonomik düzey menopoz yaşını etkileyen diğer unsurlardır. Doğum sayısı arttıkça menopoz gecikmektedir. Kötü beslenme ve vejetaryenlik erken menopoz ile beraberdir. Sigara kullanan kadınlar yaklaşık 2 yıl daha erken menopoza girmektedirler.

Menopoz dönemi engellenebilir mi veya geciktirilebilir mi?
Menopozun engellenmesi için oluş sebebini engellemek gerekir. Sebep neydi? Yumurtalıklarda yumurtanın bitmesi. Yok olanı yerine koyamadığımıza göre bu günümüzde mümkün değil. Çeşitli ilaçlar ve operasyonlarla yumurtalıkların yeniden işlev görmesini, kendiliğinden ovulasyonların olup devam etmesini, böylece kadının kendiliğinden doğal adet görmesini sağlamak söz konusu değildir.

Peki o zaman menopozdaki kadın ilaç kullanarak nasıl adet görüyor?
Alınan hormon hapları yumurtalıklardan salınanları taklid edercesine kimyasal olarak eksiği yerine koyuyor ama yumurta üretmiyor. Rahim ise bu hormonlara yanıt vererek kalınlaşıp kanıyor. Ancak ortaya çıkan kanama yapay, ilaca bağlı bir kanamadır. Hormon ilacı kesilince önceki kanamasız döneme ve menopoz şikayetlerine hemen geri dönülür.

Cerrahi menopoz nedir?
Yumurtalıklar ve rahimin alınmasıyla adetten kesilme durumuna ‘cerrahi menopoz’ denir. Aşırı kanama, rahim veya yumurtalık kanseri gibi nedenlerle yapılan ameliyatlarda çoğu kere rahim alınırken (histerektomi) yumurtalıkların da ameliyatla çıkarılmasına (ooferektomi) bağlı gelişen menopozdur. Yumurtalıkların her ikisi alınırsa menopoza girilir. Biri bile bırakılsa mevcut yumurtalık çalıştığı sürece, menopoz belirtileri ortaya çıkmaz. Ancak rahim alındığından kanama olmaz. 45 yaş ve altında yapılan rahim ameliyatlarında ise genellikle yumurtalıklar korunur yani hastada bırakılır, ooferektomi yapılmaz. Yumurtalıklar hormon salgısına devam edeceği için menopozun sıcak basmaları, ateş ve terlemeleri, yukarıdaki genito-üriner sistem belirtileri gibi durumları olmayacaktır.

Cerrahi menopozun doğal menopozdan ne farkı vardır?
Cerrahi menopozda adetten kesilmenin verdiği sıkıntılar ve problemler normal menopoza göre daha şiddetlidir. Çünkü normal menopozda yumurtalıkların tükenmesi yavaş yavaş olup vücut belli bir şekilde duruma uyum sağlarken cerrahi menopozda bu süreç ani olarak gerçekleşir. Histerektomi ve ooferektomi sonrası menopoza giren kişiler yaşları göz önüne alınarak ameliyattan sonra bir ay içinde hekimlerine başvurup menopoz tedavilerine başlamalıdırlar.

Yumurtlama geri gelmeyecek ise menopozdaki hormon ve diğer destek tedavilerinin amacı nedir?
Yaşam kalitesini artırmaktır. Ancak hormon tedavisinin hedeflenen özellikleri vardır. Menopoz şikayetlerini azaltalım derken, meme kanseri riskinde, kalp damar hastalıklarında artış olmamalı, ayrıca minimum yan etki ve kullanım kolaylığı olmalıdır. Lokal estrojenler ile vajinal kuruluk, disparoni, vajinal atrofiye bağlı disüri ve idrar kaçırma tedavi edilebilir. Uzun vadede osteoporoz ile mücadele hesap edilmelidir. Yeterli güneş ışığı, fiziksel aktivite, yeterli protein ve süt ürünleri yenilip içilmesi teşvik edilmelidir. Estrojen gibi hormonların yanısıra, antidepresanlar, trankilizanlar, D vitamini, kalsiyum tabletleri ve fitoestrojenlerin de tedavide yeri vardır.