ONLİNE İŞLEMLER
Uzun yıllar bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar konusunda başarı sağlanamadığı için karaciğer nakillerinde başarısız sonuçlar elde edilmiştir. Ancak zaman içinde ameliyat tekniklerindeki gelişmeler, anestezinin ilerlemesi ve bağışıklığı baskılayıcı tedavilerin ön plana çıkması organ naklinde başarıyı artırmıştır.
Karaciğer nakli, çalışamaz hale gelen karaciğerin çıkarılıp yerine sağlıklı karaciğer parçası ya da tam karaciğer yerleştirilmesidir.
Karaciğer nakli günümüzde karaciğeri artık yeterli fonksiyon göstermeyen karaciğer yetmezliği olan hastalara ya da karaciğerinde kanser saptanmış ve karaciğer nakli yoluyla kanserin tamamen tedavi edilmesi mümkün olduğu hastalarda uygulanmaktadır.
Ani gelişen karaciğer yetmezliği hastaları karaciğer naklinde birincil öncelikli hastalardır. Nakil ile tedavi edilemeyen bu hastalar 1-2 gün içinde kaybedilebilmektedir. Bilinçte bulanıklık ve kan pıhtılaşmasında uzama gelişen bu hastalarda öncesinde bilinen herhangi bir karaciğer siroz öyküsü mevcut değildir.
Siroz, çeşitli nedenlerle uzun dönemde karaciğer hasarına maruz kalan kişilerin geri dönüşümsüz karaciğer yetmezliği tablosuna girmesidir.
Karaciğerde siroz gelişmesi karaciğer nakli için tek başına yeterli neden değildir. Nitekim bir hasta siroz olup 15-20 yıl nakil gerektirmeden yaşayabilmektedir. Karaciğer nakli karaciğer fonksiyonlarının ileri derecede bozulduğu ve varis kanaması, karında su toplaması, bilinç durum değişimleri geliştiğinde düşünülmektedir. Çünkü bu tür komplikasyonların geliştiği hasta gruplarında yaşam beklentisi önemli derecede azalmaktadır. Karaciğer ilişkili böbrek fonksiyonlarının bozulması diğer önemli acil transplantasyon düşünülmesi gereken durumlardandır.
Nakil öncesi değerlendirmede amaç hastanın uygulanacak cerrahi, immün baskılamayı tolere edip edemeyeceğini ve operasyon sonrası bakım ihtiyaçlarını tespit etmektir. Bu amaçla operasyon öncesi her hastada detaylı akciğer ve karaciğer incelemesi, enfeksiyon, kanser taraması ve psikososyal değerlendirme yapılmaktadır. Hastanın yaşına, tıbbi geçmişine ve nakil merkezinin kriterlerine göre ilave tetkikler de yapılabilmektedir.
Nakil sonrası hasta takibi de en az hastanın ameliyat öncesi doğru tanı konulması, doğru zamanda nakil merkezine yönlendirilmesi ve ameliyat süreci kadar önemlidir. İlk zamanlar daha sık olmakla birlikte, 6 ay-1 yıldan sonra takipler seyrekleşmektedir. Hastalar ömür boyu vücudun savunma sistemlerini baskılayacak, karaciğeri reddetmesini önleyecek ilaçlar kullanmaktadır. Siroza neden olan hastalık ya da tümörlerin tekrarlamasına karşın hastaların sürekli takipte olması gerekmektedir.
Kronik karaciğer hastalığı olan çocuklar mutlaka çocuk gastroenteroloji doktoru tarafından, akut karaciğer yetmezliği olan çocuklar ise karaciğer nakli yapılan bir merkezde izlenmesi gerekmektedir. Karaciğer nakli her yaş ve ağırlıktaki çocuğa yapılabilmektedir. Yaş küçüldükçe ve düşük kilolu bebeklerde teknik güçlükler ve ameliyat sonrası problemler artar, ancak deneyimli merkezlerde bu güçlüklerin üstesinden gelinir. Çocuklarda kadavradan karaciğer nakli oranı ülkemizde son derece düşüktür. Nakillerin çoğu çocuğun anne ve babası başta olmak üzere yakın bir akrabasından yapılmaktadır. Çocukların vücut ağırlıklarının az olması erişkin karaciğerinin küçük bir parçasını nakil edilmesine olanak tanımaktadır.
Kan bağının olmadığı durumlarda etik kurulun onayı alınmalıdır.
Karaciğer naklinin amacı; kişiyi normal, aktif, üretken hayatına geri döndürebilmektir.
Ne ülkemizde, ne de dünyada karaciğer nakli gereken hastalar için başka bir tedavi seçeneği yoktur. Karaciğer nakli ileri dönem karaciğer hastaları için tek hayat kurtarıcı yöntemdir.
12 Aralık 2022