ONLİNE İŞLEMLER
Fibromiyalji sendromu olarak da isimlendirilen fibromiyalji, vücutta üç aydan uzun süren ve başka bir nedene bağlanamayan yaygın bir vücut ağrısı ile karakterize, beraberinde yorgunluk, uyku bozukluğu, bilişsel bozukluklar olabilen kronik bir hastalıktır.
Fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) yaygın ağrı ve vücudun belli bölgelerindeki hassas noktalar ile karakterize kronik bir kas iskelet sistemi hastalığıdır.
Fibromiyalji sendromu yaygın kas ağrıları ve vücudun birçok bölgesinde aşırı hassasiyetle seyreden kronik bir ağrı sorunu olmakla birlikte sıkça görülen belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Fibromiyalji ailede görülmekte ve genlerle aktarılabilmektedir. Aynı zamanda psikolojik boyuta sahip bir hastalıktır. Depresyon hastalarında, anksiyetesi yüksek olanlarda ve 22-55 yaş aralığında kadınlarda daha sık görülebilmektedir. Yaşlandıkça ortaya çıkması riski artmaktadır. Bununla beraber çocuklarda da görülebilmektedir.
Hastalığın nedeni bilinmemekle birlikte stres, kaygı, depresyon, mükemmelliyetçi kişilik, bağışıklık sistemi bozuklukları, kas problemleri, fiziksel yaralanmalar, fiziksel ve psikolojik travma, ağır çalışma temposu, uyku bozuklukları, uzun süre bilgisayar kullanımı gibi birçok durumun genetik yatkınlığı olanlarda fibromiyaljiye neden olduğu düşünülmektedir.
Fibromiyalji tanısı ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene ile konulmaktadır. Bir kişiye FMS tanısı konması için bütün laboratuvar testlerinin normal olması gerekmektedir. Hipotiroidi, D vitamini eksikliği, Kansızlık, romatizmal hastalıklarda FMS’ ye benzer semptomlar görülebilmektedir. FMS tanısı konulmadan önce bu hastalıkların ayırıcı tanısı yapılması önerilmektedir.
Hastalara stres ve aşırı heyecandan uzak durmaları söylenerek gerginlikleri azaltılmaya çalışılması önerilmektedir. Hasta iş ve aktif olma konusunda motive edilmesi gerekmektedir.
Fibromiyaljide genel olarak kardiyovasküler (aerobik), kuvvetlendirme, germe, gevşeme ve su içinde yapılan egzersizlerin yararlı oldukları görülmektedir.
Tedavide hastanın durumuna ve hastaya göre çeşitli ilaçlar, kuru iğne, mezoterapi gibi enjeksiyonlar, fizik tedavi seansları ve ozon tedavisi uygulanmaktadır.
Hastaların ilaç tedavisine ek olarak günlük hayatlarında da birtakım değişiklikler yapması gerekmektedir. Öncelikle yaşam tarzı değişikliği, stresten arındırılmış, düzenli bir yaşam, dengeli beslenme, düzenli uyku ve egzersiz tedavinin en önemli anahtarlarıdır.
Ozon tedavisi özel cihazlarda saf oksijenden üretilen bir gazdır ve insan sağlığı için çok önemlidir. Ozon tedavisi dokularda oksijen oranını artırmaktadır.
Ozon terapisi bağışıklık sistemini güçlendirerek insan bünyesine direnç vermektedir. Ozon tedavisinde süre ve uygulanan miktar kişiye özel yapılmaktadır. Hastalığın boyutuna ve tipine göre tedavi yöntemi belirlenmektedir.
Ozon tedavisi; bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, ağrıların ve halsizlik yorgunluğun düzelmesi, romatizmal ve eklem problemlerinin giderilmesi, bel boyun fıtıklarının sebep olduğu ağrıların azaltılması, yara ve yanık tedavilerinin yapılması için uygulanabilmektedir. Ozon ile stres ve yorgunluk tedavisi de yapılmaktadır.
Fibromiyalji rahatsızlığı için hastalar fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüne başvuru yapılabilmektedir.
Belli bir pozisyonda uzun sureli çalışma, bilgisayar başında kalma, uzun süreli oturma veya ayakta durmayı gerektiren işler, stres, uzun süreli yazı yazma, araba kullanma, telefonda konuşma, soğuğa maruz kalma, eğilerek çalışma veya ağır kaldırma, çalışma ortamındaki gerginlikler, yoğun ev işi, gebelik, boşanma, ailevi sorunlar, kadınlarda regl dönemi ağrının şiddetini arttırmaktadır.
Mükemmeliyetçi, ince ayrıntılara önem veren kişilerde daha sık görülmektedir. Bu kişiler yapıları nedeniyle üstlendikleri görevleri en iyi şekilde yerine getirebilmek için yoğun çaba harcamak da ve vücudun yüklenebileceğinden fazla iş yükü almaktadırlar.
Altta yatan nedeni açıklamaya yönelik fizyolojik veya biyokimyasal çok sayıda çalışma yapılmasına rağmen hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ağrı mekanizmalarına etki eden genetik faktörlerin bu rahatsızlıkta yaygın ve kronik ağrıyı ortaya çıkardığı ileri sürülmektedir.
Ayrıca geçmişte geçirilmiş düşme, çarpma, özellikle trafik kazası gibi travmaların merkezi sinir sistemine etki ederek hastalığa yol açtığı düşünülmektedir. Uygun olmayan egzersizlerin, uygun olmayan ayakta duruş ve oturuş pozisyonlarının bu hastalığı arttıracağı unutulmaması gerekmektedir.
16 Ocak 2024