Sitede Ara

Romatoid artrit; özellikle el ve ayaklardaki küçük eklemleri etkileyen bir hastalıktır. Oluşan eklem hasarı geri dönüşümsüz olduğu için hastalığın erken tanısı oldukça önemlidir.

Romatoid artrit (RA) vücut savunma sisteminin etkilendiği otoimmün ve sistemik bir hastalıktır. Normal sağlıklı insanlarda savunma sistemi vücudumuzu bakteri ve virüs gibi yabancı ajanlara karşı korurken; bu hastalıkta yanlışlıkla kendi eklemlerimize saldırmaktadır. Bu saldırı sonucunda eklem yüzeylerinde şişlik, ağrı ve sıvı birikimi meydana gelmektedir. Bunun sonucunda da eklem hareketleri bozulmakta ve kalıcı eklem hasarları meydana gelmektedir. Normalde eklemlerimizde az miktarda sıvı bulunmakta ve eklem hareketlerinin kolaylıkla yapılmasını sağlamaktadır fakat romatoid artritte kontrolsüz hücre çoğalması nedeniyle eklemdeki sıvı ve hücre yapımı artmakta ve eklem kıkırdağına, kemiklere zarar vermektedir. Zaman içerisinde kıkırdak harabiyeti ilerler, kıkırdak incelir, eklem boşluğu daralır ve kemikler birbirine sürtünmeye başlar. Oluşan eklem hasarı geri dönüşümsüz olduğu için bu hastaların erken tanısını koymak ve erken dönemde tedaviye başlamak çok önemlidir. Romatoid artrit; çoğunlukla el, ayak, el bilek, dirsek, diz ve ayak bilek eklemlerini etkiler. Eklemleri simetrik olarak etkiler. Eklemlerin yanı sıra; akciğer, kalp, göz, sinir sistemi gibi iç organ tutulumu da yapar.

Romatoid artritin belirtileri nelerdir?

Romatoid artritin en belirgin göstergesi özellikle el ve ayaklardaki küçük eklemlerin birçoğunda hassasiyet ve simetrik sinovyal effüzyondur. Hastalar yarım saatten uzun süren sabah tutukluğundan şikayetçi olurlar. Yıkanmış çamaşırları sıkmada zorlanma, her iki eli kullanarak kahve içme, yemek yeme, bardak tutma, düğme ilikleme, araba kapılarını açarken zorlanma, merdiven inip- çıkarken zorlanma sık görülen belirtilerdendir. Ayaktaki rahatsızlık özellikle metatarsal alanda görülen bir durumdur; hastalar ayakkabılarının içinde taş varmış gibi bir hisse kapılırlar.

Nasıl ortaya çıkar?

Her ne kadar sebebi tam bilinmese de vücut savunma sisteminde bir bozukluktan kaynaklandığını biliyoruz. Genetik, çevresel ve hormonal bazı faktörler savunma sisteminde bu bozukluğu tetiklemektedir. İkiz çalışmalar, etkilenmiş kişilerin akrabalarındaki hastalık riskinin ortak genetik faktörlerden kaynaklandığını desteklemiştir. Kadın hastalarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülmektedir. Kadın hastalarda 30 ila 60 yaşlarda görülürken; erkek hastalarda çoğunlukla ileri yaşlarda görülür. Romatoid artritin kadınlar arasındaki insidansının yüksekliği ve özellikle de menapoz öncesi dönemde 
en belirgin olması, üreme ve hormonal faktörlerin etkilerini düşündürmektedir. Gebelik, lohusalık dönemde süt verme, eksojen ve endojen hormon tedavileri hastalık risklerini artırmaktadır. Tiroid hastalığı, insüline bağımlı diyabet gibi bazı otoimmün hastalıklar romatoid artritli bireylerde daha sık ortaya çıkar. Bakteri ve virüslerin neden olduğu bazı bulaşıcı hastalıklar (ebstein-barr virüsü) hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilir. Kötü sosyoekonomik koşullar, daha kötü hastalık sonuçlarıyla ilişkilidir. Silikaya maruziyet, balık endüstrisi, organik çözücülerin kullanımını içeren meslekler arasında RA riski artmaktadır. Romatoid artirt ve sanayileşen çevre arasında da ilişki vardır. Sigara kullanımıyla RA riskinde artış da ortaya çıkmıştır. Obezite, bakır ve selenyum eksikliğinde de hastalık riski artmaktadır. Zeytinyağı ve balık yağı tüketiminin RA gelişme riskine karşı koruyuculuğu bildirilmiştir. Fiziksek ve duygusal travmanın da hastalığı tetikleyebildiği gösterilmiştir.

Tanısı nasıl konulmaktadır?

RA, spesifik tek bir laboratuvar testi ya da fiziksel bulgusu olmayan klinik bir tanıdır. Romatoid artritin takip ve tedavisinden romatologlar sorumludur. Yukarıda bahsettiğimiz yakınmaları olan hastalar romatologa başvurmalıdır. Hastalığın başlangıç dönemlerinde (ilk 6 ay), diğer inflamatuar eklem hastalıklarından ayırt etmek güç olabilir. Ayrıntılı fizik muayene, aile–öz geçmiş anemnezi ve laboratuvar testleri yapmak gerekir. Tanıda en önemli yeri laboratuvar testleri tutar. Kas iskelet sistemi ultrasonu, son yıllarda romatoloji pratiğinde yaygın olarak kullanılmakta, eklem ve komşu yapılardaki inflamasyonu fizik muayeneden çok daha objektif ve daha hassas olarak göstermektedir. Bu sayede subjektif ağrı yakınması doğru olarak değerlendirilebilmekte ve hastalara doğru tanı konulabilmekte, tedavilerimizin vazgeçilmez bir kısmı olan lokal enjeksiyonlar doğru bölgelere yapılabilmektedir. Kliniğimizde, ultrasonu romatoid artritli hastalarda tanı ve tedavide kullanmaktayız.

NE KADAR ERKEN, O KADAR İYİ

Romatoid  artrit nasıl tedavi edilir?

Romatoid artritli hastalarda tedavi hedeflerimiz şunlardır: Hastaların hızlı bir şekilde belirtilerini baskılamak, eklem ve organ hasarını önlemek, fiziksel fonksiyonu artırmak, genel durumu düzeltmek, uzun dönem komplikasyonları önlemek. Bu hedeflere ulaşmak için tedaviye mümkün olan en erken dönemde ve en yoğun 
şekilde başlanmalıdır. Erken dönemde tedaviye başlamak oluşacak eklem hasarının önleyecektir. Çünkü güncel bilgiler ışığında biliyoruz ki hasar oluşacaksa hastalığın erken döneminde oluşmaktadır. Hastalara hedefe yönelik tedavi stratejisi uygulanmalı; hedefimiz de tam hastalık kontrolü olmalıdır. 

Tedavide hangi ilaçlar kullanılır?

Tedavide kullandığımız birçok farklı ilaç vardır. Bu ilaçlar oldukça etkin olmakla birlikte mutlaka hekim kontrolünde kullanılmalıdır. Bazı ilaçlar sadece hastanın yakınmalarını baskılarken; bazıları hastalığı baskılamakta ve eklem hasarını önlemektedir. Ayrıca romatoid artritli hastalara beslenme önerilerimiz de şöyledir: Haftada 2-3 gün Omega-3 içeren besinler (somon, tuna balığı, uskumru, ringa balığı), soya fasulyesi, işlenmemiş zeytinyağı, avakado, safran, ceviz yağı, kiraz, ahududu, yaban mersini, böğürtlen, az yağlı süt ürünleri, brokoli, yeşil çay, turunçgiller (portakal, greyfurt), tahıllar (yulaf, esmer pirinç), fasulye, barbunya, börülce, sarımsak, soğan, pırasa, fıstık, fındık, badem, ceviz, zerdaçal, zencefil tüketebilirler. Peki nelerden uzak durmalılar? Şeker, patates kızartması, tütsülenmiş ya da harlı ateşte pişirilmiş etler, hazır katkılı işlenmiş gıda ürünleri, hazır meyve sularından uzak durulmalıdır.