ONLİNE İŞLEMLER
Diz kireçlenmesi (osteoartriti), diz eklem kıkırdağının aşınmasıdır. Bu durum, ailesinde diz kireçlenmesi olan kişilerde ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Diz kireçlenmesi diz ağrılarına ve zaman içinde hareket kısıtlılığına neden olmaktadır.
Diz osteoartriti halk arasında diz kireçlenmesi olarak bilinmektedir. Eklem kıkırdağının zaman içerisinde aşınması ve kemiklerin birbirine sürtünmesi ile sonuçlanan bir hastalıktır. Ağrı ve sıkışma hissi ile birlikte ortaya çıkan bir durumdur.
Toplumda çok sık görülen bu hastalık kişilerin yürümelerine ve günlük yaşam aktiviteleri ile yapmalarına engel olmaktadır. Eklem kıkırdağında aşınma ortalama elli yaş civarında başlamaktadır. Uzun yıllar içinde eklemde ciddi harabiyet oluşmakta hastalara total diz protezi ameliyatı gerekmektedir.
Eklemde aşınmaya bağlı olarak vücudun yük aksı dediğimiz aksta sapma meydana gelmektedir. Eklem koruyucu yöntemlerle eklemin yük taşıma dengesini düzelterek ağrıyı gidermek hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak mümkündür. Bu yöntemlerin diğer önemli avantajı da diz protezi ihtiyacını önlemek veya daha ileri yaşlara ertelemektir.
Diz eklemi üç bölümden (kompartman) oluşmaktadır. Eklem kıkırdak hasarının hafif veya orta derecede olması ve dizin sadece bir bölümünde yani tek kompartımanda gerekir. Hastanın romatolojik hastalığının olmaması ve aşırı kilolu olmaması gerekir. İleri evredeki diz kireçlenmeleri eklem koruyucu cerrahiler için uygun değildir. Bu hastalara total diz protezi uygulamak gerekmektedir.
Eklem koruyucu cerrahi için yaş sınırı olmamakla birlikte genellikle 45-65 yaş aralığındaki hastalara uygulanmaktadır.
Eklem koruyucu cerrahi seçenekleri üçe ayrılmaktadır.
Alt ekstremite uzunluk grafisi adını verilen özel bir grafi ile kalça diz ve ayak bileği eklemlerini aynı anda incelenmektedir. Normalde vücut ağırlığı kalça, diz ve ayak eklemlerinin ortasından geçen bir yük aksı üzerinde dengeli olarak aktarılmaktadır. Bu yük aksı dizin ortasından geçmediğinde eklem kıkırdağının bir bölümüne daha fazla yük binmektedir. Bu durum o bölümde kıkırdak aşınmasının daha hızlı olmasına neden olmaktadır. Hangi eklem koruyucu ameliyatı tercih edileceğine, yük aksının normalden sapma derecesine göre karar verilmektedir.
Yük aksı orta derecede sapmış olan hastalarda kaval kemiğini tıbbi terimle söylenecek olursa tibia kemiğini düzeltme amaçlanmaktadır. Böylece vücudun ağırlık eksenini dizin iç bölümünden dizin ortasına doğru getirilmiş olur. Vücudun ağırlığı, eklemin her iki bölümüne dengeli bir şekilde paylaştırılmış olur. Böylece eklem kıkırdağının korunması sağlanır. Eklemin 5 cm altından yapılan bu düzeltmeyi tespit etmek için küçük implant kullanılmaktadır. Dizin içine herhangi bir protez yerleştirilmemektedir.
Bu düzeltme ameliyatını yaparken aynı zamanda diz içini artroskopi denilen kapalı yöntemle incelenmektedir. Dizdeki kıkırdak hasarını onarmak için mikrokırık denilen yöntemle kemiğe milimetrik küçük delikler açarak kemik iliğinden hücrelerin bu bölgeye gelerek kıkırdak oluşturması sağlanmaktadır.
Ayrıca eklemde takılmaya neden olan büyük menisküs yırtıklarına müdahale edilebilmektedir. Kemik düzeltme ameliyattan sonra 45 gün yarım yükle daha sonra tam yükle basmalarına genel olarak doktor tarafından izin verilmektedir. Bu ameliyatla ağrıyı gidermek ve fonksiyonel kapasiteyi arttırmak mümkündür.
İkinci eklem koruyucu cerrahi ise şekil bozukluğunun hafif olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Proksimal fibula osteotomisi adınızı verilen bu yöntemde kaval kemiğinin yanındaki küçük ince kemik olan fibula kemiğinden 1 santimlik bir kemik parçayı çıkarmak suretiyle dizin dış tarafa doğru esnemesini sağlayarak vücudun ağırlık ekseninin ortaya doğru gelmesi sağlanmaktadır. Bu ameliyattan sonra hastanın tam yükle yürümesine izin verilebilmektedir.
Üçüncü eklem koruyucu yöntem ise patella adını verilen diz kapağında kıkırdak aşınması olan hastalarda uygulanmaktadır. Bu durum tüm diz kireçlenmeleri içinde yüzde 10 civarında görülmektedir.
Bu hastalar genellikle merdiven inip çıkma da sorun yaşamakta ancak düz yolda yürümekte sorun yaşamamaktadır. Bu hastalarda kapağın pozisyonunu ve kıkırdak aşınmasının derecesini belirlemek için özel grafi ve bilgisayarlı tomografi çektikten sonra yapılacak eklem koruyucu işleme karar verilmektedir. Bu hastalarda genellikle diz kapağının dış bölgesinde küçük bir alanda kıkırdak aşınması görülmektedir.
Hasarlı küçük alanın çıkarılması ve kapağın yandan gevşetilmesi ile tatmin edici netice alınabilmektedir. Bu ameliyattan sonra doktor onayı doğrultusunda hastaların tam yükle yürümelerine izin verilebilmektedir.
Diz kireçlenmesini önlemek veya hastalığın ilerleme hızını azaltmak için düzenli olarak egzersiz yapmak ve fazla kilolardan kurtulmak çok önemlidir.
Diz ve kalça çevresi kaslarının güçlü ve esnek olması için sürekli bir gayret göstermek gerekir.
Ancak aşırı egzersiz yapmanın diz sağlığı üzerinde olumsuz tesirleri olduğunu unutmamak gerekir.
5 Temmuz 2023