ONLİNE İŞLEMLER
Günümüzde çalışma koşullarının ağırlığı, günlük yaşamın getirdiği zorlukların yol açtığı stresle tetiklenen fibromiyalji artık modern çağın hastalığı haline geldi. Maalesef hastalık, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği gibi kişinin yaşamla başa çıkma yeteneğini de azaltıyor. Tüm dünyada görülme sıklığı giderek artan fibromiyalji kadınlarda, erkeklerden 4-5 kat daha fazla görülür. En çok doğurganlık çağındaki veya çalışma hayatındaki kadınları etkilemesine rağmen artık çocuklarda ve yaşlılarda da görülebiliyor.
Fibromiyalji nedir, bulguları nelerdir?
Fibromiyalji, korkulduğu gibi bir eklem hastalığı değildir, eklemi tutmaz ve şekil bozukluğu yapmaz. Esas olarak kasları ve kasların kemiklere yapıştığı bölgeleri etkiler. Yaygın vücut ağrısı ve yorgunlukla kendini gösteren, iltihaplı olmayan bir yumuşak doku romatizmasıdır diyebiliriz. Kesinlikle sakatlık bırakmaz. “Her tarafım ağrıyor. Gece yeteri kadar uyumama rağmen sabahları hiç uyumamış gibi kalkıyorum. Yorgunluktan kırılıyorum, hiçbir iş yapamıyorum. Enerjim çekilmiş gibi hissediyorum…” Eğer sizde böyle hissediyorsanız fibromiyalji olabilirsiniz. Bu yakınmalar fibromiyalji diğer adıyla yumuşak doku romatizması olanlarda en sık dile getirilen yakınmalardır. Özellikle hastalık sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda belirgin olmak üzere yaygın kas-eklem ağrısı, yorgunluk, sabahları daha çok olan tutukluk ve hareket zorluğuyla kendini belli eder. Vücudun hem sağ hem sol yarısında, göbekten hem yukarıda hem aşağıda ayrıca omurganın çevresinde kısaca vücudun her yerinde ağrı ve sızı mevcuttur. Ağrı algısı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu nedenle fibromiyalji ağrısı yanma, acıma, sızlama, hassasiyet, batma, karıncalanma, üşüme, kasların burkulması yada kemirici ağrı gibi değişik şekillerde tarif edilebilir. Fibromiyaljide şikayetler günden güne hatta gün içinde bile değişkenlik gösterebilir. Hava değişiklikleri, stres, ve uyku problemleri yaygın vücut ağrısını şiddetlendirir.
Ağrıyı arttıran, dikkat edilmesi gereken faktörler nelerdir ?
Belli bir pozisyonda uzun sureli çalışma, bilgisayar başında kalma, uzun süreli oturma veya ayakta durmayı gerektiren işler, stres, uzun süreli yazı yazma, araba kullanma, telefonda konuşma, soğuğa maruz kalma, eğilerek çalışma veya ağır kaldırma, çalışma ortamındaki gerginlikler, yoğun ev işi, gebelik, boşanma, ailevi sorunlar, kadınlarda regl dönemi ağrının şiddetini arttırmaktadır. Fibromiyalji mükemmelliyetçi, ince ayrıntılara önem veren kişilerde daha sık görülmektedir. Bu kişiler yapıları nedeniyle üstlendikleri görevleri en iyi şekilde yerine getirebilmek için yoğun çaba harcar, vücudun yüklenebileceğinden fazla iş yükü alırlar.
Ağrıya eşlik eden diğer şikayetler nelerdir?
Eğer fibromiyaljiniz varsa sürekli yorgun hissedebilirsiniz. Özellikle yorgunluk sabah saatlerinde en yoğundur. Yataktan neredeyse kalkamayacak kadar kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Geceleri ağrılardan uyuyamama, uyku kaçırma, sık sık uyanma ve derin uykuya geçememe görülebilir. Uykudan sanki tam uyuyamamış, gece ağır bir iş yapmış ve hiç dinlenememiş olarak kalkılır. Hatta uyku sırasında diş gıcırdatma ve huzursuz bacak sendromu da oldukça sık görülmektedir. Sıklıkla gözlenen baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, konsantrasyon eksikliği günlük yaşamı ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyebilir, kişi mesleki faaliyetlerini bile yapamaz hale gelebilir. Bazen konsantrasyon problemleri o kadar ağırlaşabilir ki konuşurken kelimeleri bulmakta bile güçlük çekebilirsiniz. Karında sebepsiz yere olan devamlı gerginlik ve ağrı, ishal veya kabızlık nöbetleri gibi bağırsak hareketlerinde değişiklikler olabilir. Ani gelip gidebilen derinin üzerinde sanki böcek dolaşıyormuş veya elektriklenme gibi garip hisler ortaya çıkabilir. Depresyon, endişelilik durumu, görme bozukluğu, idrara çıkma problemleri, kas krampları, göğüs ağrısı, nefes darlığı, iştah değişiklikleri, soğuğa tahammülsüzlük, çene eklem sorunları gibi vücutta birçok problem bu hastalıkta bir arada olabilir.
Nasıl tanı konulur?
Maalesef günümüzde henüz fibromiyaljinin laboratuvar ve röntgen gibi herhangi bir tanı yöntemi yoktur. Tanıda diğer hastalıkları ekarte etmek için bazı tahliller ve görüntüleme yöntemleri istenebilir fakat asıl tanı detaylı fizik muayene ve hastanın şikayetlerini dikkatli şekilde dinleme ile konulabilir. Bulgular çok çeşitli olduğu için tanı konulmadan önce maalesef hastalarımız çeşitli branşlarda çok sayıda doktora başvurup, çeşitli sayıda tanılar alıp, çok sayıda ilaç kullanmak durumunda kalabilirler. Ağrının kaynağı bulunamayıp doğru teşhis konulamadığı için fibromiyaljisi olan kişiler çevresi tarafından hasta olarak kabul görmeyip, hastalık hastası olarak nitelendirilebilirler.
Hastalığın altında yatan sebepler nelerdir?
Fibromiyaljide altta yatan nedeni açıklamaya yönelik fizyolojik veya biyokimyasal çok sayıda çalışma yapılmasına rağmen hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ağrı mekanizmalarına etki eden genetik faktörlerin fibromiyaljide yaygın ve kronik ağrıyı ortaya çıkardığı ileri sürülmektedir. Ayrıca geçmişte geçirilmiş düşme, çarpma, özellikle trafik kazası gibi travmaların merkezi sinir sistemine etki ederek hastalığa yol açtığı düşünülüyor. Uygun olmayan egzersizlerin, uygun olmayan ayakta duruş ve oturuş pozisyonlarının bu hastalığı arttıracağı unutulmamalıdır. Bazı araştırmalarda ailesel veya kalıtsal olarak beyin ve dokular arasında iletimde görev alan bazı kimyasal maddelerde eksiklik veya bozukluklar saptanmıştır. Yine aşırı stresin merkezi sinir sisteminde kimyasal iletide bozukluğa yol açtığı söylenmektedir. Kaslara giden kan dolaşımı yeterli değildir ve kas dokusu yeterince oksijen alamamaktadır. Özetle, ortaya çıkışı tek bir nedene veya gene bağlı değildir.
Fibromiyalji tedavi edilebilir mi? Tamamen yok olur mu?
Hastalık başladıktan sonra tamamen yok olması söz konusu değildir. Genellikle alevlenmelerle ve düzelmelerle seyreder. Tedavi ile fibromiyaljiniz kontrol altına alınabilir, aktif ve ağrısız bir yaşam sürebilirsiniz. Fibromiyaljide standart bir tedavi protokolü yoktur. Şikayetler çeşitlilik gösterdiği için her hasta ayrı şekilde ele alınıp tedavi programları hastaya özel şekilde düzenlenmelidir. Tedavide hastalık bölgesel bir kas bozukluğundan ziyade sistemik bir problem olarak ele alınmalı ve şikayetler tek tek değerlendirilmelidir. Hiçbir tedavi yöntemi tek başına yeteri kadar etkili değildir. Bu nedenle tedavinin etkinliği için tüm şikayetleri hedefleyen, birden fazla tedavi yönteminin bir arada olduğu multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. Ağrı ve diğer problemlerle baş edebilme stratejileri öğrenildiği taktirde fibromiyalji korkulacak bir hastalık olmaktan çıkar.