Sitede Ara

Boyları uzar, sesleri değişir, yüzlerinde sivilceler çıkmaya başlar. Çocuklar, adolesan dönemde yeni bir hayata geçişi yaşarlar. ‘Ben ergenim’ deyip anlayış beklerler. İşte burada ailenin rehberliği çok önemlidir. DOÇ

Ergenlik; fiziksel büyüme, cinsel gelişme ve psikososyal olgunlaşmanın gerçekleştiği, çocukluktan erişkin hayata geçiş dönemidir. Hızlı fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlerle karakterizedir. Bu dönem, insan gelişim dönemleri içinde en önemli evrelerden biridir. Fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı fiziksel, cinsel ve psikososyal olgunlaşma ile başlayan, bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı, çok da belirli olmayan bir zamanda sona eren kronolojik bir dönemdir. Ergenlik dönemi değişimleri genellikle kızlarda 10-12, erkeklerde ise 11-14 yaşlar arasında başlamaktadır. Kızlar ortalama olarak erkeklerden iki yıl önce ergenlik döneme girerler ve erkeklerden ortalama iki yıl önce sonlanır. Ergenlikteki en önemli değişimlerden birisi hızlı fiziksel büyümedir. Genç, 3-5 yıl gibi oldukça kısa bir sürede erişkin hayattaki vücut ölçüm değerlerine ulaşır; iç organ ve salgı bezleri büyüklüklerinde, kemik yağ ve kas kitlelerinde belirgin artış olur. İskelet kitlesi ve kalp, akciğerler, karaciğer, dalak, böbrekler, pankreas, tiroid, adrenaller, genital organlar bu dönemde büyüklük ve ağırlık açısından ikiye katlanır. Beyin gelişimi ve buna bağlı baş ölçümleri adolesandan önce 10 yaş civarında, erişkin hayattaki büyüklük değerinin %96’sına erişmiş olduğundan ergenlik dönemdeki büyüme oranı oldukça küçüktür. Büyüme ve gelişme, adolesanda belirgin bir hızlanma gösterir ve 11-16 yaşları arasında herhangi bir yaş diliminde başlayan ve genellikle 2-3 yıl süren büyüme hızlanmasına ‘büyüme atağı’ denir. Erişkin boy uzunluğunun %20-25 kadarı adolesan dönemde kazanılır. Kızlarda ortalama 23-28 cm, erkeklerde 26-28 cm boy artışı olur. Boyda uzama erkeklerde 14-15 yaşları arasında en hızlı olurken, kızlarda en hızlı artış dönemi 12-13 yaşlarıdır. Adolesanlarda ağırlık artışı, boyun en hızlı uzadığı dönemden yaklaşık 6 ay sonra belirginleşmektedir. Ağırlık ise ortalama 20 kg (7-30 kg) artar.

DEĞİŞİKLİKLERE UYUM SÜRECİ

Ergenlikte salgılanan cinsiyet hormonları ergenin cinsel ve duygusal davranışlarında da değişikliklere neden olur. Bu dönemde oluşan en önemli değişimler; ikincil seks karakterleridir (genital bölgede kıllanma, meme gelişimi, testis ve penis gelişimi). Erkeklerin %98’inde pubertenin ilk fiziksel işareti testislerde büyümedir. Erkek seksüel gelişimi ortalama 11,6 yaşında (9,5- 13,5 yaşlar) başlar. Kızlarda ergenliğin ilk fiziksel belirtisi genellikle meme gelişimidir. Genital bölgedeki kıllanmanın başlaması genellikle meme gelişimi ile eş zamanlı değildir. Kızların seksüel gelişimi ortalama 11,2 yaş (9,013,4 yaş) civarında olur. Meme gelişiminin başlamasından yaklaşık iki yıl ve boyca uzama hızı doruğundan bir yıl kadar sonra ilk adet kanaması gözlenir. İlk adet ortalama 12,5 yaşında (9-17 yaş) gerçekleşir. Çocukluktan erişkinliğe geçiş vücutta yapısal değişikliklere yol açan ve çevreye psikolojik uyum gerektiren bir süreçtir. Çocuğun vücut yapısında ve biyolojik fonksiyonlarında oluşan değişikliklere alışması, bunları kabullenmesi gerekir. Ergenlik döneminde en sık görülen sorunlar  erken ya da geç ergenlik, şişmanlık, D vitamini eksikliği, beslenme sorunları, iskelet bozuklukları, akne, erkeklerde meme büyümesi, aşırı kıllanma, guatr, psikolojik sorunlar ve adet düzensizlikleridir. 

ERGENLERE REHBERLİK EDİLMELİ

Ergenlik belirtilerinin kızlarda 8, erkeklerde 9 yaştan önce başlaması erken ergenlik, kızlarda 13, erkeklerde 14 yaşına kadar başlamaması ise gecikmiş ergenlik olarak kabul edilir. Her iki durumda da çocuk endokrin uzmanına danışmak gereklidir. Ergenlerde düzensiz beslenme, hazır gıda tüketiminin fazla olması, gazlı içeceklerin tüketimi ve bilgisayar başında uzun süre oturma sağlık açısından risk oluşturur. Oysa büyümenin çok hızlı olduğu bu dönemde dengeli beslenme ve D vitamini kullanımı büyük bir önem taşır. Bu nedenle sağlıklı beslenme konusunda ergenlere rehberlik edilmeli, vitamin desteği uygulanmalıdır. Ayrıca özellikle kızlarda demirden zengin gıdaların tüketilmesi demir eksikliğine bağlı kansızlığı önlemede önem taşımaktadır. Skolyoz (omurgada eğiklik) başta olmak olmak üzere iskelet bozuklukları ergenlikte daha sık görülmektedir. Erken tanı konması tedavi sürecini kolaylaştıracaktır. Dış görünüşün önem kazandığı bu dönemde ortaya çıkan akneler de ergeni mutsuz edebilir. Erkeklik hormonu artışıyla özellike 13-18 yaş arasında her iki cinste akne çok sıktır. Cilt temizliğine dikkat edilmesi, gerekiyorsa medikal tedavi uygulanması iyileşme sürecini  hızlandırır. Tiroid bezinin büyümesi anlamına gelen guatr özellikle kız çocuklarda daha fazla görülür ve birkaç yıl içinde spontan olarak gerileyebilir. Tiroid testleriyle tanı kesinleştirilmelidir. 

ADET BOZUKLUKLARI GÖRÜLEBİLİR

Ergenlik döneminde, okulda başarısızlık, cinsel davranış bozuklukları, suç işleme, kötü alışkanlıklar gibi ağır sonuçlara yol açabilecek uyum güçlüklerine ve her tür psikolojik sorunlara oldukça sık rastlanır. Bir çok ülkede intihar olaylarının en yoğunluk kazandığı dönem ergenliktir. Aile içi ilişkilerin iyi olmadığı durumlarda  psikolojik sorunlar daha sıktır. İlk adet sonrası bir ya da iki, yıllık süreçte yirmi bir günden sık ve /veya yoğun adet görme gibi çeşitli adet bozuklukları görülebilir. Bu durumlarda altta yatan patolojik nedenlerin araştırılması gerekir. Ağrılı adet görme ilk 6-18 ayda sık görülür. Sıklıkla nedeni yoktur ancak yine de ayrıntılı muayene ile nedenler araştırılmalıdır. Berrak, sulu akıntı bu dönemde normaldir. Ancak cinsel yolla bulaşan hastalıkların araştırılması gerekir. Bunların dışında ergenlik döneminde diş sağlığının da değerlendirilmesi  önemlidir. Ayrıca kan basıcının ve kan yağlarının ölçülmesi özellikle aile öyküsü ya da şişman olan çocuklarda unutulmamalıdır. Ailede diyabet öyküsü varsa açlık kan şekeri de ölçülmeli, gerekirse daha ayrıntılı testler yapılmalıdır. Bu yaştaki çocukların aşıları gözden geçirilmeli, varsa eksik aşıları yapılmalı, HPV aşısı konusunda aileler bilgilendirilmelidir. Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite özendirilmelidir.