ONLİNE İŞLEMLER
İlkbaharda toplum sağlığını tehdit eden hastalıklar arasında alerjik rinit (saman nezlesi) ayrı bir önem arz etmektedir. Rinit, burun içini döşeyen zarın (mukoza) iltihabı anlamına gelmektedir. Alerji veya diğer bir değişle aşırı hassasiyet durumu, vücudumuzun daha önce karşılaştığı bir maddeye karşı, bu maddeyi zararlı kabul ederek antikor (mikropları yok eden madde) geliştirmesi ve tekrar aynı madde ile karşılaşması halinde ise bu olaya aşırı tepki göstermesi tablosudur.
Alerjiye en sık neden olan etkenler inek sütü, yumurta, çilek gibi besinler; ev tozu akarları (mite), hamamböcekleri ve arılar gibi böcekler; ağaç, çayır ve ot polenleri; kuş, kedi ve köpek tüyleridir. Sigara, küf ve kirli hava dumanı ile saç spreyleri ve parfüm kokuları da alerjiye neden olan faktörler arasındadır. Alerjik rinit bu tür bir etkene karşı hassas olan kişilerin burunlarının içini kaplayan mukozanın iltihabi bir cevabıdır.
Hapşırık, burun akıntısı, burun kaşıntısı ve burun tıkanıklığı, boğaz ve gözde kaşıntı, yorgunluk saman nezlesi bulunan hastaların başlıca şikayetleridir. Bu hastalarda sinüzit gibi diğer bazı üst solunum yolu enfeksiyonları da tetiklenebilmektedir.
Teşhis (tanı) için hastanın yaşadığı bu tür şikayetler yeterli olabildiği gibi cilt testleri ve bazı kan testleri ile de hastalığın varlığı ve alerjiye neden olan etkenin cinsi belirlenebilir. Toplumun ortalama %10 ile %20'sinde rastlanılan bu hastalık, genel olarak 40 yaşından önce ve özellikle 12-15 yaş çocuklarda başlamaktadır. Yapılan bir çalışmada 3000 alerji hastasında alerji yapan faktörler araştırılmıştır. Bu alerji hastalarında ev tozuna karşı hassasiyet %84.2, kedi tüyü epiletine karşı %76.5, köpek tüyü epiletine karşı %63, ev tozu akarlarına karşı %54.2, çimenlere karşı %51.9 ve ağaçlara karşı %47.2 oranında saptanmıştır. Hayvanların yalnızca tüyleri ve kılları değil salya, vücut yağı, idrarlarındaki proteinleri de alerjiktir.
Polen, tohumlu bitkilerdeki erkek organların başçık kısımlarında bulunan erkek sperm hücrelerdir. Polenlerin çapları 5-200 mikron arasında değişmektedir. 1 mm³ havada 7000 polen bulunmaktadır. Çiçekli bitkilerin polenleri böcekler vasıtasıyla taşındığı için bu nedenle alerjik değildir. Çiçeksiz bitkilerin polenleri ise rüzgarla yayılmaktadır. Bu yüzden alerjik etki göstermektedirler. Ülkemizdeki toplam 9000 çeşit bitkinin yaklaşık %10'u alerjendir. Polenler sıcak, kuru ve rüzgarlı havalarda en düşük seviyeye ulaşmaktadır. Alerji hastalarının en çok dikkat etmesi gereken püf noktası alerjenden korunmalarıdır. Özellikle ilkbaharda ilaç tedavisi devam ederken, bitkisel polenlerden ve diğer alerji kaynaklarından uzak durulmalıdır.
Tedavide burun içine uygulanılan spreyler ve ağızdan alınan ilaçlar kullanılmaktadır. Ayrıca alerjiye neden olan etkene yönelik aşı tedavisinin de önemli bir yeri bulunmaktadır. Hastanın evdeki halı, tüylü ve kıllı eşyalar ile evde beslenen evcil hayvanların tüyleri için tedbir alınmalıdır. Hayvanlar bulunduğu yerden ayrılsa bile tüyleri bulundukları yerde saatlerce kalmaktadır. Kapalı ortamlardan (evlerden) hayvanların uzaklaştırılmasına karşın alerjenlerinin etkileri aylarca devam etmektedir. Hastalar bu tür durumlarda alerji, göğüs hastalıkları, cildiye ve KBB uzmanlarına başvurmalıdır.
Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı 28 Mart 2022