ONLİNE İŞLEMLER
Uyuz, Sarcoptes scabiei adlı mikroskobik bir akarın (parazit) neden olduğu, oldukça bulaşıcı bir cilt hastalığıdır. Kaşıntı, döküntü ve ciltte tahrişe yol açan bu hastalık, insandan insana doğrudan temas yoluyla hızla yayılabilir.
Son yıllarda uyuz vakalarında ciddi bir artış gözlemlenmiştir. Peki, uyuz nasıl anlaşılır, neden olur ve tedavi sürecinde nelere dikkat edilmelidir? İşte detaylar...
Uyuz, akarların deri altına yerleşmesiyle ortaya çıkar ve belirli semptomlarla kendini gösterir. En yaygın uyuz belirtileri şunlardır:
Bu belirtiler özellikle parmak araları, bilekler, dirsekler, koltuk altı, bel çevresi ve genital bölge gibi ince derili bölgelerde yoğunlaşır.
Uyuz hastalığı, yukarıda belirtilen semptomların görülmesiyle teşhis edilebilir. Ancak kesin tanı için bir dermatoloji uzmanına başvurmak önemlidir.
Eğer kaşıntı ve döküntüler birkaç haftadır devam ediyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmana danışmak gereklidir.
Uyuz hastalığına, Sarcoptes scabiei adlı akarın insan cildine yerleşmesi neden olur. Bu akar, deri altına girerek yumurtalarını bırakır ve kaşıntıya sebep olan bir bağışıklık tepkisi oluşturur.
Uyuzun yayılmasına neden olan başlıca faktörler şunlardır:
Uyuz hayvanlardan insanlara bulaşmaz. Evcil hayvanların neden olduğu kaşıntılar farklı bir enfeksiyon türüdür.
Uyuz, her yaş grubunda ve her sosyal kesimde görülebilen bir hastalık olsa da bazı gruplarda bulaşma riski daha yüksektir. Uyuz akarları, yakın temas yoluyla bulaştığı için özellikle aşağıdaki gruplarda daha sık görülmektedir:
1. Bağışıklık Sistemi Zayıf Olan Kişiler
Bağışıklık sistemi güçlü olmayan bireyler, uyuz hastalığına karşı daha savunmasızdır. Kanser hastaları, organ nakli sonrası bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlar, kronik hastalığı olanlar ve yaşlı bireyler uyuzun daha ağır seyredebileceği risk gruplarındandır.
2. Çocuklar ve Yaşlılar
3. Kalabalık Yaşam Alanlarında Kalanlar
Uyuz akarları uzun süreli deri temasıyla bulaştığından, aşağıdaki ortamlar yüksek risk taşır:
Bu tür yerlerde bir kişide uyuz tespit edilirse, kısa sürede birçok kişiye yayılabilir.
4. Sağlık Çalışanları
Uyuz hastalarının tedavi ve bakımıyla ilgilenen sağlık çalışanları, eldiven kullanmadan doğrudan temas ettiklerinde bulaş riskiyle karşı karşıya kalabilirler.
5. Hijyen Koşulları Yetersiz Olan Bölgelerde Yaşayanlar
Uyuz akarları, kötü hijyen koşullarında daha uzun süre canlı kalabilir. Temiz suya erişimin kısıtlı olduğu bölgelerde veya kişisel hijyenin yeterince sağlanamadığı ortamlarda uyuz hastalığı daha sık görülmektedir.
Uyuz hastalığı tüm yıl boyunca görülebilse de kış aylarında daha sık ortaya çıkar. Bunun başlıca nedenleri şunlardır:
1. Soğuk Havalarda Kapalı Alanlarda Daha Fazla Zaman Geçirilmesi
Kış aylarında insanlar kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirir. Kalabalık ortamlarda yakın temas arttığı için uyuz hastalığının bulaşma riski de yükselir.
2. Kalın Giysiler ve Azalan Cilt Teması Algısı
Soğuk havalarda insanlar kalın kıyafetler giydiğinden ciltteki döküntüler ve kaşıntı belirtileri fark edilmeyebilir. Bu durum, hastalığın erken aşamada tespit edilmesini geciktirebilir ve yayılma riskini artırabilir.
3. Nemli ve Isıtılmış Ortamların Akarların Yaşam Süresini Uzatması
Kış aylarında evlerin iç mekanları ısıtıldığı için belirli bir sıcaklık ve nem oranı korunur. Bu, uyuz akarlarının çevrede daha uzun süre canlı kalmasına neden olabilir.
4. Okul Sezonunun Devam Etmesi
Sonbahar ve kış ayları, öğrencilerin okullarda ve yurtlarda yoğun şekilde bir araya geldiği dönemlerdir. Bu da çocuklar arasında uyuz hastalığının daha hızlı yayılmasına neden olabilir.
Yaz aylarında uyuz hastalığı daha az görülse de bulaşma tamamen engellenmiş değildir. Özellikle tatil bölgelerinde ortak kullanım alanları (havuzlar, otel yatakları, plaj şezlongları) yeterince temizlenmezse, hastalığın bulaşma riski devam edebilir.
Uyuz tedavisi, akarları ve yumurtalarını yok etmeye yönelik ilaçlı kremler, losyonlar ve ağızdan alınan ilaçlarla gerçekleştirilir.
Tedaviye başladıktan sonra kaşıntı birkaç hafta devam edebilir. Bu, akarların ölmesine rağmen bağışıklık sisteminin reaksiyon göstermeye devam etmesinden kaynaklanır.
Uyuz tedavisinde sadece hasta değil, aynı evi paylaşan tüm bireylerin tedavi görmesi gereklidir. Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
Uyuz tedavisi genellikle 1-2 hafta içinde etkisini gösterir, ancak tamamen iyileşmek 4-6 hafta sürebilir.
Tedaviye başladıktan sonra bile kaşıntı birkaç hafta devam edebilir. Bunun nedeni:
Uyuz hastalığından korunmak için şu önlemler alınmalıdır:
Eğer uyuz belirtileri fark edilirse erken teşhis ve tedavi için bir dermatoloğa başvurmak en etkili yöntemdir.
Uyuz, tedavi edilmediğinde hızla yayılan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Erken teşhis ve doğru tedavi ile uyuz tamamen iyileştirilebilir.
Eğer kaşıntı, döküntü veya uyuz belirtileri yaşıyorsanız, Medipol Sağlık Grubu uzman dermatologları ile iletişime geçerek doğru teşhisi koydurabilir ve en uygun tedavi yöntemine başlayabilirsiniz.