ONLİNE İŞLEMLER
Günümüzde tıbbi görüntüleme yöntemleri hastalıkların teşhis ve tedavi süreçlerinde büyük önem taşımaktadır. PET-CT (Pozitron Emisyon Tomografisi – Bilgisayarlı Tomografi), özellikle kanser ve nörolojik hastalıkların tanısında kullanılan en ileri görüntüleme tekniklerinden biridir. Bu makalede, PET-CT nedir, nasıl çekilir, işlem öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler, PET-CT ne kadar sürer ve hangi hastalıkların teşhisinde kullanılır gibi merak edilen tüm detayları ele alacağız.
PET-CT, Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve Bilgisayarlı Tomografi (CT) teknolojilerini birleştiren ileri bir görüntüleme yöntemidir. PET taraması, vücutta metabolik aktivitenin haritasını çıkarırken, CT taraması ise ayrıntılı anatomik görüntüler sağlar. Bu iki teknolojinin birleşimi, doktorlara hastalıkları daha doğru ve erken teşhis etme imkanı sunar.
PET-CT genellikle şu amaçlarla kullanılır:
PET-CT, özellikle kanser vakalarında hücrelerin anormal aktivitesini erken aşamada tespit ederek hastalığın yayılımını belirleme açısından büyük bir avantaj sağlar.
PET-CT taraması, özel bir radyoaktif madde (genellikle F-18 Florodeoksiglukoz - FDG) kullanılarak yapılır. Bu madde, hastaya damar yoluyla enjekte edilir ve vücuttaki metabolik aktivitenin haritalanmasını sağlar. Kanserli hücreler gibi hızla bölünen hücreler daha fazla glikoz tükettiği için FDG, bu bölgelerde yoğunlaşır ve PET taramasında parlak bir görüntü oluşturur.
PET-CT çekimi şu adımlarla gerçekleştirilir:
PET-CT işlemi sırasında hasta hareketsiz kalmalı ve talimatlara uymalıdır. İşlem genellikle ağrısızdır ve hastalar tarafından rahatça tolere edilebilir.
PET-CT, birçok hastalığın teşhisinde oldukça etkili bir yöntem olsa da, bazı hasta gruplarında uygulanması sakıncalı olabilir. Bu nedenle PET-CT çektirmeden önce, kişinin sağlık durumu değerlendirilmelidir.
1. Hamileler ve Emziren Anneler
PET-CT sırasında radyoaktif madde kullanıldığı için hamile kadınlar için önerilmez. Radyoaktif madde plasentadan geçerek bebeğe ulaşabilir ve gelişim sürecini etkileyebilir.
2. Kan Şekeri Düzensizliği Olan Hastalar (Diyabet Hastaları)
PET-CT’de kullanılan FDG (Florodeoksiglukoz) adlı radyoaktif madde, glikoz molekülü içerdiğinden diyabet hastalarında yanlış sonuçlara yol açabilir.
3. Böbrek Yetmezliği Olan Hastalar
PET-CT’de kullanılan kontrast maddeler böbreklerden atıldığı için böbrek fonksiyonları bozulmuş hastalarda sorun yaratabilir.
4. Radyasyona Aşırı Hassasiyeti Olan Kişiler
PET-CT işlemi sırasında düşük dozda da olsa radyasyon alındığı için, radyasyona karşı aşırı duyarlılığı olan kişilere uygulanması önerilmez.
5. Hareketsiz Kalmakta Zorluk Çeken Hastalar
PET-CT sırasında hastaların hareketsiz kalması gerekir. Ancak bazı hastalar için bu durum zorlayıcı olabilir.
6. Son 24 Saat İçinde Ağır Egzersiz Yapmış Olanlar
PET-CT’den önce ağır egzersiz yapılmaması gerekmektedir. Çünkü kaslar, egzersiz sonrası daha fazla glikoz tüketir ve bu durum PET taramasında yanlış sonuçlara yol açabilir.
PET-CT’nin uygun olmadığı durumlarda, doktorlar şu alternatif görüntüleme yöntemlerini önerebilir:
PET-CT’nin uygun olup olmadığına doktorunuz karar verecek ve sağlık durumunuza en uygun görüntüleme yöntemini önerecektir.
PET-CT taraması öncesinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır:
Doktorunuz, işlem öncesinde size özel hazırlık talimatlarını verecektir. Bu talimatlara kesinlikle uyulması, görüntüleme kalitesini artırır ve doğru teşhis konmasına yardımcı olur.
PET-CT taraması için toplam süre hastadan hastaya değişebilir. Ancak genel olarak:
Bazı durumlarda, ekstra görüntüleme gerekebileceği için süre uzayabilir. İşlem sonrası hasta normal günlük aktivitelerine devam edebilir.
PET-CT işlemi tamamlandıktan sonra, radyoaktif maddenin vücuttan atılmasını hızlandırmak için bol su içmek önerilir. Ayrıca:
Hastalar, doktorun verdiği özel talimatlara uyarak süreci en sağlıklı şekilde tamamlayabilirler.
PET-CT, genellikle şu durumların teşhis ve takibinde kullanılır:
Doktorunuz, durumunuza özel olarak PET-CT’nin gerekli olup olmadığını belirleyerek en uygun teşhis yöntemini önerecektir.
PET-CT ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), tıbbi teşhislerde kullanılan iki önemli görüntüleme yöntemidir. Ancak, her ikisi de farklı amaçlarla kullanılır ve birbirinden önemli farklar içerir.
1. Çalışma Prensibi
PET-CT, vücutta hücresel düzeydeki metabolik aktiviteyi ölçerken, MR organların detaylı anatomik görüntülerini elde etmek için manyetik alan ve radyo dalgalarını kullanır.
2. Kullanım Alanları
PET-CT daha çok kanser teşhisi ve takibi, beyin hastalıkları ve bazı kalp hastalıklarının incelenmesi için kullanılırken, MR kas, bağ dokuları, beyin, omurilik ve iç organ hastalıklarının teşhisinde yaygın olarak kullanılır.
3. Radyasyon Maruziyeti
PET-CT’de radyoaktif madde kullanıldığı için bir miktar radyasyona maruz kalınırken, MR tamamen manyetik alan kullanarak çalıştığı için radyasyon içermez.
4. İşlem Süresi
MR genellikle daha uzun sürerken, PET-CT daha kısa sürede tamamlanabilir.
5. Görüntüleme Hassasiyeti
PET-CT, hücresel düzeyde hastalık tespiti yapabilirken, MR organların ve dokuların detaylı anatomik yapısını gösterir.
Sonuç: Hangi Durumda Hangisi Kullanılır?
Bu iki yöntem, bazı hastalıkların teşhisinde bir arada da kullanılabilir. Doktorunuz, hastalığınızın teşhisi için en uygun yöntemi belirleyecektir.
PET-CT çektirmeyi mi düşünüyorsunuz? Medipol Sağlık Grubu, gelişmiş tıbbi cihazları ve uzman kadrosuyla sizlere güvenilir, hızlı ve doğru teşhis hizmeti sunuyor.
Sağlığınızı riske atmamak için hemen Medipol Sağlık Grubu’ndan randevu alın ve detaylı bilgi edinin.