ONLİNE İŞLEMLER
Çevremizde sıkça ‘menisküs yırtığı’ diye birşeyin konuşulduğuna şahit oluruz. Ama açıkçası menisküsün ne olduğunu pek de bilmeyiz. Menisküs kelimesine özellikle futbol dünyası ile ilgili haberlerde çok defalar rastlamışızdır. Genel olarak sporcu yaralanması olarak bildiğimiz menisküs yırtılması aslında hemen her kesimden insanın belki de günün birinde karşılaşabileceği bir rahatsızlıktır. Küçük dahi olsa zorlanma, düşme, çarpma gibi etkenler hemen her zaman yırtığın oluşmasında ön koşuldur. Bu bir spor müsabakasında olabileceği gibi düz zemindeki basit düşmelerle dahi oluşabilecektir. Menisküs bir hastalık değil, kalp, karaciğer, dalak gibi bir organdır. ‘Menisküs oldum’ demek ‘böbrek oldum’, ‘dalak oldum’ demek gibi yanlış bir terimdir. Menisküs yırtığı, menisküs dejenerasyonu, menisküs yaralanması daha doğru bir tabirdir.
Menisküs her diz ekleminin içerisinde ‘C’ ve ‘O’ şeklide olmak üzere bir çift bulunan, kulak kepçesi kıvamındaki kıkırdak organlardır. Kabaca bir conta gibi davranan menisküslerin görevleri eklemin sıkılığını sağlamak, diz eklemini oluşturan kemiklerin temas yüzeylerini arttırmak, kemikler üzerine düşen basıncı dağıtmak, şok kuvvetlerini emmek, diziçi sıvısının eklem kıkırdaklarına yayılmasını sağlamaktır.
Dizin vücut ağırlığını taşıyamayıp boşalacakmış hissi uyandırması
Artroskopi, Latinceden gelen bir terim olup, artro ‘eklem’, skopi ‘görüntüleme’ anlamındadır. Artroskopi eklem içerisine çok küçük deliklerden sokulan ışıklı bir optik sistem sayesinde; eklem içinin muayenesinin yapılabilmesi, hastalıklarının teşhis edilebilmesi, teşhis edilmiş eklem hastalıklarının cerrahi olarak tedavi edilmesi esasına dayanır. Günümüzde en çok diz olmak üzere omuz, el bileği, ayak bileği gibi büyük eklemlerin hastalıklarında sıkça kullanılmaya başlanmıştır.