ONLİNE İŞLEMLER
Anevrizma, atardamar duvarının zayıflayarak balon gibi genişlemesiyle oluşan ciddi bir sağlık sorunudur. Zamanla büyüyen ve yırtılma riski taşıyan anevrizmalar, hayatı tehdit edici kanamalara yol açabilir. Ancak modern tıp teknolojileri sayesinde, erken tanı ve doğru tedaviyle bu risk büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.
Bu makalede anevrizma nedir, belirtileri nelerdir, anevrizma ameliyatı nasıl yapılır, tedavisi mümkün müdür ve tedavi sonrası süreç hakkında detaylı bilgileri bulabilir, sağlığınıza yönelik güvenli adımlar atabilirsiniz.
Anevrizma, bir atardamarın (arterin) duvar yapısının zayıflaması sonucu, damarın balon gibi dışa doğru genişlemesiyle oluşan ciddi bir damar hastalığıdır. Bu durum zamanla ilerleyerek damarın yırtılmasına (rüptür) ve hayatı tehdit eden kanamalara yol açabilir. Anevrizmalar vücudun farklı bölgelerinde görülebilse de, en yaygın türleri beyin (serebral), ana atardamar (aort) ve periferik damar (kol, bacak gibi ekstremitelerdeki damarlar) anevrizmalarıdır.
Anevrizma, çoğu zaman belirti vermeden sessizce ilerler ve bu da tanı koyulmasını zorlaştırabilir. Ancak belirli durumlarda aniden ortaya çıkan şiddetli belirtiler, acil tıbbi müdahaleyi gerektirir.
Anevrizmanın belirtileri, yerleştiği damara ve büyüklüğüne göre değişebilir. Bazı hastalarda hiçbir belirti görülmezken, bazı durumlarda aşağıdaki gibi ciddi bulgular ortaya çıkabilir:
Bu belirtiler, acil müdahale gerektiren durumlardır ve zamanında sağlık kuruluşuna başvurmak hayat kurtarıcı olabilir.
Anevrizmanın tedavisinde cerrahi müdahale, anevrizmanın boyutu, bulunduğu yer ve yırtılma riski gibi faktörlere göre planlanır. İki temel cerrahi tedavi yöntemi bulunur:
Cerrahi yöntemin seçimi hastanın yaşı, genel sağlık durumu, anevrizmanın tipi ve konumuna göre multidisipliner bir ekip tarafından belirlenir.
Evet. Anevrizmanın tedavisi mümkündür ve erken teşhis, başarılı bir tedavi sürecinin anahtarıdır. Küçük ve belirti vermeyen anevrizmalar, düzenli izlem ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altında tutulabilir. Bu önlemler arasında kan basıncının kontrolü, sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi faktörler yer alır.
Gerekli görülen durumlarda ise cerrahi müdahaleler ile anevrizma güvenle tedavi edilebilir. Özellikle rüptür riski taşıyan büyük anevrizmalar için zamanında cerrahi müdahale hayati önem taşır.
Anevrizma tedavisinden sonra düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşır. Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken başlıca unsurlar şunlardır:
Endovasküler tedavi gören hastalar genellikle daha hızlı iyileşir ve hastanede kalış süresi daha kısadır. Ancak her iki tedavi yöntemi de uzun dönemde dikkatli takip gerektirir. Endovasküler yöntem sonrası hastalar genellikle daha kısa sürede iyileşir.
Anevrizma, zamanında müdahale edilmediğinde geri dönüşü zor sonuçlara yol açabilir. Medipol Sağlık Grubu, gelişmiş tanı teknolojileri ve deneyimli cerrahi ekibiyle, size en uygun ve güvenli tedavi seçeneklerini sunar.
Hayatınızın kontrolünü kaybetmeyin. Anevrizma hakkında detaylı bilgi almak, risklerinizi öğrenmek ve sağlığınıza kavuşmak için hemen Medipol Sağlık Grubu ile iletişime geçin.
Bazı anevrizma türlerinde genetik yatkınlık önemli bir rol oynayabilir.
Stres, dolaylı yoldan kan basıncını artırarak anevrizma riskini yükseltebilir.
İlaçlar anevrizmayı küçültmez ancak büyümesini yavaşlatabilir veya komplikasyonları önleyebilir.
Aort anevrizmalarında 5 cm üzeri genellikle cerrahi müdahale gerektirir.
Ani ve çok şiddetli ağrı, bilinç kaybı, şok durumu görülebilir.
Kalp damar cerrahisi, nöroşirürji veya girişimsel radyoloji uzmanlarına başvurulabilir.
Evet, yaş ilerledikçe damar elastikiyeti azaldığı için risk artar.
Uygun takiple stentler yıllarca sorunsuz kalabilir.
Aynı bölgede nadiren tekrarlar, ancak başka bölgelerde yeni anevrizmalar gelişebilir.
Bilgisayarlı tomografi (BT anjiyo), manyetik rezonans (MR anjiyo) ve ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır.