ONLİNE İŞLEMLER
Halk arasında ‘tavşan dudak’ olarak bilinen yarık dudak damak, dünyada canlı doğan her bin bebekten birinde görülüyor ve en sık görülen baş boyun anomalisi olarak biliniyor. Dudak ve damak yarığı ile dünyaya gelen bebekler uygun tedavi yöntemleri sonrasında sağlıklı hayatlarına devam edebiliyorlar. Fakat bu tedavinin, düzgün bir şekilde yürümesi, hastanın plastik cerrah, kulak burun boğaz uzmanı, ortodontist ve dil ve konuşma terapisti tarafından yakından takip edilmesiyle mümkün. Türkiye’de sadece Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bulunan Yarık Dudak Damak Merkezi’nin ikincisi ise Medipol Üniversitesi Hastanesi’nde açıldı. Medipol Üniversitesi Hastanesi Yarık Dudak Damak Merkezi’nde, doğuştan ya da sonradan olma her türlü yüz anomalileri ekip çalışması ile değerlendirilerek tedavi edilmektedir. Merkezde, farklı branşlardan tecrübeli uzmanlar birarada uyum içerisinde, çocuk hasta için en uygun tedaviyi belirlemektedir. Ayrıca, erken yaşta optimal görünüm, konuşma, işitme ve psikososyal gelişimin sağlanması için hastaya destek verilmektedir. Bunun yanında kraniosinoztozlar, hemifasiyal mikrozomiler, fasyal paraliziler, kulak deformiteleri ve çene deformiteleri gibi her türlü baş ve yüz bölgesinin doğuştan deformitelerinin teşhis ve tedavileri de bu merkezde gerçekleştirilmektedir.
AİLELER KENDİLERİNİ SUÇLUYORLAR
Birçok aile için yenidoğan bebeklerinde gördükleri yarık dudak damak aşırı kaygı ve üzüntüye neden olabiliyor. Öncelikle aileler bu konuda kendilerini suçluyorlar. Nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte hamilelik sırasında kullanılan bazı ilaçlar, röntgen ışını, sigara kullanımı, beslenme yetersizlikleri ve geçirilen bazı viral hastalıklar, yarık dudak damağa neden olabiliyorlar. Öte yandan hastalığın kalıtımla geçme ihtimali de bulunuyor. Yirminci haftada yapılan detaylı ultrason taramasında görülen yarık dudak ve damak aslında tüm anne karnındaki bebeklerde varolan bir durumdur. Bunların 2 ile 3’üncü ayda kapanması gerekir. Hatta, üst dudağımızdaki çukur bu birleşmenin izidir. Bazı etkenler bu kapanmaya engel olurlar. Doğum sonrasında ise bazı sorunlar başlar. Yarık dudak damaklı bebeklerde ilk olarak beslenme problemleri görülürken ilerleyen zamanlarda işitme ve konuşma güçlüğü, orta kulak iltihabı ve estetik sıkıntılardan ötürü psikolojik sorunlar gözlenebiliyor.
İLK AMELİYAT 3 AYLIKKEN...
Medipol Üniversitesi Hastanesi Yarık Dudak Damak Merkezi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi hekimlerinden Prof. Dr. Mustafa Keskin, merkeze gelen çocukların tedavi sürecini şöyle özetliyor: “Aileler bebekleri doğar doğmaz hemen ameliyat olmasını istiyorlar. Çünkü eve gelen ziyaretçiler baskı kuruyorlar. Fakat dünyada da yarık damak dudak için ideal ameliyat zamanı doğduktan sonra üçüncü aydır. Anestezi riski yüksek olduğu için ilk aylarda yapılması tehlikelidir. İlk 3 ayda ameliyat etmiyoruz ama hiçbir şey yapılmıyor da değil. Bu dönemde bebekleri ortodontiste emanet ediyoruz. Ortodontistler, bizler için yarık mesafesini daraltıyorlar. Çünkü, bu yarık ne kadar dar olursa plastik cerrahinin yapacağı ameliyatın estetik sonuçları o kadar iyi olur. Bizler, ilk ameliyatta dudağı onarıyoruz. Dudağın onarılması birçok açıdan aileyi memnun ediyor. Daha sonra hasta yine ortodontiste gidiyor. Bu kez de damak onarılıp, daraltılıyor. Bu süreçten sonra 9’uncu aya kadar bekliyoruz. 9’unca ayda da damak yarığını onarıyoruz. Böylece bir yaşına gelmeden çocuğun dudak ve damak ameliyatları tamamlanmış oluyor. Fakat ortodontiyle olan ilişkileri devam ediyor. Ortodontistler çocukları erişkin yaşa gelene kadar takip ediyorlar. Diş mesafesini korumaları yönünde bir tedavi uyguluyorlar. Ayrıca yarık damak dudaklı çocukların burunlarında da asimetriler oluşabiliyor. Bu çocuklar okul çağına geldiklerinde burunlarına cerrahi bir müdahale yapmamız gerekebiliyor. Ayrıca yarık dudak damaklı çocukların çene kemiğinde de bir boşluk bulunuyor. Buraya da hasta, 9 yaşına geldiğinde kemik transferi gerçekleştiriyoruz. Eğer her şey istediğimiz gibi giderse ameliyatlar bunlarla sınırlı. Erişkin yaşa gelene kadar başka bir ameliyata gerek kalmıyor. Yetişkin yaşa geldiğinde daha çok estetik kaygılı iz ya da çene kemiğini öne alma ameliyatları gerçekleştirebiliyoruz.”
DİL VE KONUŞMA TERAPİSİNİN ÖNEMİ
Öte yandan, merkezin kurulma amacını “Yarık damak dudaklı çocuklar çok fazla ameliyata maruz kalıyorlar. Ameliyat dışında başka tedaviler de görüyorlar. Bunların koordinasyonunun tek merkezden yürütülmesi gerekiyor. Bu süreç içinde ek rahatsızlıklar olabileceği için, bunların tek masada konuşulması ve planlanması gerekiyor. Bu yüzden tedavinin tek merkezden yürütülmesi oldukça önemlidir” cümleleriyle açıklıyor Prof. Dr. Keskin. Yarık dudak damaklı çocukların büyüdükten sonra en sık karşılaştığı sorun, konuştuklarının anlaşılmaması. İşte bu durumda dil ve konuşma terapisi devreye giriyor. Merkezde çocuklarla birebir terapiler düzenleyen Yrd. Doç. Dr. Özlem Ünal Logacev yarık dudak damakta dil ve konuşma terapistlerinin sorumluluklarını şöyle sıralıyor: “Dudak damak yarığı beslenme, estetik, dişlerin dizilimi, dil ve konuşma gibi pek çok alanda sorun yaşanmasına neden olabilen bir anomalidir. Bu sorunlar kimi zaman psikolojik sorunları ve okul başarısını da etkileyebilir. Dil ve konuşma terapistlerinin bu merkez içindeki görevi daha annenin gebeliği sırasında aile eğitimleri ile başlamakta ve genellikle yetişkinliğe kadar devam etmektedir. Bebeğin doğumundan sonra ailelere çocuklarını nasıl besleyecekleri ile ilgili eğitimler yine konuşma terapistleri tarafından verilir. Bebeklik döneminde çocukla birebir terapi yapılmasa bile mutlaka rutin aralıkla dil ve konuşma değerlendirmesi yapılmakta, ailelere çocuklarının dil gelişimlerini nasıl destekleyebilecekleri anlatılmaktadır. Üç yaşından sonra ise, eğer çocuğun dil veya konuşma gelişiminde bir sorun tespit edilmişse, çocukla birebir terapiler başlar. Konuşma terapisti bu dönemde, anatomik yapılarda veya bunların işlevlerinde herhangi bir sıkıntı varsa ve gerekiyorsa cerrahi bir müdahale için hekimlere yönlendirmelidir.”
BESLENME İÇİN ÖZEL AYGITLAR GEREK
Aileler, çocukları iki yaşını geçmiş olmasına rağmen hala 50 civarında sözcüğü söyleyemiyorsa, üç yaşında olmasına rağmen 3-4 sözcüklü bir cümle kuramıyorsa ya da bazı konuşma seslerini (örneğin s, z, t, d gibi) çıkaramıyorsa mutlaka bir dil ve konuşma terapisti ile görüşmelidirler. Dil ve konuşma terapisinde konuşma alışkanlıkları değiştirilerek, konuşma daha anlaşılır hale getiriliyor. Yarık dudak damaklı bebeklerin tedavisinde ana hedef, yarık olan dudak, damak, alveol ve burun kısımlarının, olması gereken normal anatomisine ve fizyolojisine kavuşturmaktır. Cerrahisinde çok hızlı ve başarılı ilerlemeler gösterilmiş olmasına rağmen, yarık dudak damaklı hastalarda görülen deformitelerin tedavisi sadece cerrahi ile mümkün olamamaktadır. Bu tip hastalarda, majör sert ve yumuşak doku anomalileri görüldüğü için cerrahi öncesinde mutlaka burun ve alveolar şekillendirme tedavisi ile iskelet, kıkırdak ve yumuşak doku ilişkilerinin sağlanması gereklidir. Ortodonti biliminde yarık dudak damaklı bebeklerde, dudak ameliyatından önce hem bebeğin daha rahat beslenmesinin sağlanması, hem de yapılacak olan cerrahi işleme hazırlığı içeren çeşitli aygıtlar uygulanır. Bu olgularda yapılan ortodontik tedavi işleminin hedefi, doğumdan kısa süre sonra alveolar ve alar kıkırdakların yumuşaklığından yararlanılarak, hem alveolar segmentleri birbirine yaklaştırıp yarık hattının boyutu azaltılmakta, hem de deforme olmuş burun kıkırdağı şekillendirilerek ve eksik kolumellayı uzatarak operasyon sonrası çok daha estetik ve fonksiyonel bir çene-yüz sistemi elde etmektir.
ÜST ÇENEYLE İLGİLİ SORUNLAR YAŞANABİLİR
Merkezin sorumlu ortodonti hekimlerinden Doç. Dr. Sıla Mermut Gökçe “Yarık dudak damaklı bebeklerde, doğumdan ortalama olarak 4-6 ay sonra bebeğin dudağı, 1-1.5 yaşında ise damağı operasyon ile kapatılmaktadır. Bu cerrahi işlemlere bağlı olarak, bebeğin büyüme ve gelişim süreci içerisinde üst çenenin bir miktar geride konumlanması, üst çenenin dar kalması, üst çene dişlerinin düzgün sıralanmaması ve yarık hattındaki dişlerde sayı ve şekil anomalileri olması çok doğaldır. Yarık dudak damaklı olgularda, aksi söylenmedikçe 7-8 yaşlarında mutlaka tekrar bir ortodontik muayeneye ihtiyaç duyacaktır. Ortodontist ihtiyaca göre tedavi zamanlamasını belirleyerek, üst çeneyi normal anatomik boyutlarına getirebilmek için bir takım aygıtlarla genişletecek, öne alacak ve dişleri sıralayacaktır” diyerek tedavi sürecini özetliyor. Yapılan tüm ortodontik tedavilere rağmen yarık dudak damaklı bireylerde, üst çenenin gelişimsel yetmezliğine bağlı olarak geride kalması çok sık rastlanılan bir durumdur. Çocuk gelişimini tamamlayıp erişkin olduğu dönemde üst çene gelişim yetersizliği tespit edilen olgularda, üst çenenin ortognatik cerrahi operasyonu ile düzeltilmesi mümkündür. Bundan sonraki süreçte, çocuğun yine alanında uzman hekimler tarafından takibinin yapılması gerekmektedir. Tedavi başarılı bir sonuç alınana dek sürdürülmelidir.